BİR HAYAT BİR SEVGİ..
bahar havası bir başka oluyordu..ağaçlar yeni yeni yeşillenmeye kuşlar cıvıl cıvıl ötmeye...martılar yavaş yavaş görünmeye başlıyorlardı...bir bahar akşamı rastladım size..radyoda da türk sanat müziğinin eşsiz doyumu vardı..bu beste hep zaman içinde yolcuklu yaptırır dı insana....madam birazdan gelecek olmasa idi....bir duble rakıyı hakediyordu bu bünye..müziğin ritmi hafif esen rüzgarın sesine dalmışken kapı zili duyuldu..şu kapı zilinin sesi de sanki kocaman bir canavarın ağzından çıkan bağırtılar gibidir...şu zil hiç mi değiştirilmeyecek...kapı gıcırtılı bir o kadar da narin açılır...kapıda kaldınız buyurun madam ...kuzum siz şu zili bir an önce yaptırın...kuzum ne dedim de gülüyorsun öyle kıkır kıkır... kapının ziline gülüyorum...sen bana gülüyorsun değil mi..beğenmedin mi yeni hem uygun fiyata da mal ettim...güzel güzel yalnız şapkanızın kenarından sarkan rengarenk iplerden yüzünüzü göremiyoruz..sen iste kuzum ben şapkamı çıkarırım şöyle bir de saçımızı düzeltelim...oldu mu şimdi...yüzümü gördün mü..yüzünüze botoks yaptırmışsınız doğru mu...bu yaşta bebek gibi bir surat olamaz diyorlar..kim demiş onu...bizim güzelliğimiz dillere destandır....büyük büyük annemin de suratı bebek gibiydi..annem hele annem bir başka güzelliği vardı...o gözleri o endamı...kuzum yine beni geçmişte yolculuğa çıkardın...sen beni bırak ta anlat bakalım...doğru mu ayrılacağınız...doğru madam olmuyor..sevginin yerini zamanla alışkanlık alıyor....aşk da zaten uzun soluklu olmuyor...çocuğunuz ne olacak babasız çocuk büyütmek zordur..biliyorsun ben de büyüttüm...biliyorum madaml...oğlum henüz farkında değil ..yalnız 1 hafta önce biz tartışırken odasında bizim sözlerimizi duymuş..ertesi gün de yanıma gelip... babam seni sevmiyor mu dedi...sen ne söyledin...olur mu baban beni de seni de çok seviyor dedim...peki öyle söyleyince o ne dedi...hayır inanmıyorum dedi...babam seni sevmiş olsa idi sen bir başka adamı sevdiğini söylediğinde iyi ben de bir başka kadını seviyorum demezdi...anne o kadını da babamın bizi bırakacağı gibi kocası bırakmış mı...onun da çocuğu var mı...senin sevdiğin adam da karısını bırakmış mı...onun da çocuğu var mı...yavru ceylanım anne ve babalar herzaman çocuklarını sever....peki ama neden bırakırlar...madam devamını çay ile konuşuruz..sizin için özel kurabiyelerimden de yaptım...kokusu salona kadar geliyor...birazdan midemizde olurlar...unutmadan bizim bakkal efendinin size selamı var..kurabiye için malzemeleri alırken kendisi madam gelecek galiba dedi...evet gelecek dedim...bakkal efendi pala bıyıklı, 1.75 boylarında,hafif göbekli, saçları dökülmüş...kellik derecesinde...55 yaşlarında, ela gözlü, tatlı dilli,babacan bir adamcağzdır...o da eşini 5 yıl önce tarafik kazasında kaybetti..yalnızlıktan hep dem vurur..sizde de gözü varmış gibi geliyor bana...güldürme beni canikom...hoşuna gitti galiba madam...birazcık hoşuma gitmedi değil bu yaşta da beğenilmek hala bir erkek tarafından arzulanmak hangi kadının hoşuna gitmez ki...tabakları masaya dizelim çayı da getiriyorum...siz açık içersiniz....kuzum masa örtüsünü değiştirmişsin...evet bahar geldi...bahara uygun masa örtüsü aldım...bir de şu eşyaları değiştirirsen...eşyalar evine kasvetli bir görüntü veriyor...ürkütücü mü geliyor..evet...biz erkek eline baktık yıllarca...onun yaptığı ile mecburen idare ettik...ne eşyaları değiştirebildik...ne de kendisini...madam kahkahalarınız sokaktan duyulacak..sonra eve birçok misafir gelebilir...gelsinler kuzum bizde kurabiylerimizden ikram ederiz...hep neşelisiniz...sizin bu neşenize hayranım...aslında benim yaptığım hayata bağlılıktır...dertler..sıkıntılar gün olur biter...geriye ne kalır anılar...bir de unutulmayacak dostlar...geçenlerde fransa’dan arayan dostunuz vardı..neden aramış..bana geldiğinizde anlatacaktınız..hiç sorma kanser olmuş...göğüs kanseri...tedaviye başlanmış..yalnız tek göğsünü alacaklarmış...benim haberim de yeni oldu...size neden daha önceden haber vermemiş ki...beni üzmek istememiş..biliyorsun kardeşimin ölümü de epey sarstı...o da öğrenmiş...kardeşimin acısı ile uğraşırken kendi acısını da söylemeyi uygun görmemiş...önümüzdeki hafta hastaneye yatıyor..bende yanına gideceğim...en azından ona moral vermiş olurum....akrabaları..kardeşleri yok mu...hiç kimsesi yok mu...ne arar...kadıncağız...evin tek çocuğu idi...anne ve babası vefat ettiler..akrabaları ile arası açıktı...bir evlilik yaptı..o evlilikte de mesut olamadı...çocuk yok mu...yok...şansım çocuk olmaması der...sen anlat bakalım...senin çocuk hala AMERİKA da değil mi...evet...orada yaşıyor...eşi ile mutlular.eşi ondan 10 yaş büyük...kadının büyük olması iyi oluyor bir noktada da...gülme kuzum...ben ne söyledim ki şimdi...doğru diyorsun...2 gün önce aradılar gelmiyor musun buralara diye..gelemem dedim..istanbul baharda bir başka güzel oluyor..deniz..mehtap...aslında sen gelinle anlaşamıyormuşsun gibi geliyor bana...yok olur mu hiç...sadece bana bir torun veremediler...kadın 42 yaşında...bu yaştan sonra çocuk yapamam..o çocuk büyüdüğünde yanında annesi gibi değil de annanesi gibi kalırım diye korkuyorum demiş...bahane....bence de...bizim oğlanda zaten kendisi çocuk...bu yüzden bir çocuğa gerek duymuyoruz diyor...çocuk olunca ne oluyor ki sanki...bazıları çocuksuz da mutlu olabiliyor...yeter ki birbirlerine karşı saygıyı kaybetmesinler...evet...sen çocuğun sorduğu sorulara ne cevap verdin...anlat bakalım...bir bardak daha çay içeriz...bir demlik çayı bitirdik yalnız...olsun yeniden demlerim...neden bırakırlar demişti..sevgi var ise neden bırakırlar ki...peki neden erkekler ve kadınlar evlilik çatısı altında bulamadıkları mutluluğu başka kollarda ararlar ki...9 yaşındaki bir çocuğa ne söyleyebilirdim....aslında annen de baban da suçsuz diyebilirmiydim...onlarında birer ailesi var....onlarda ayrılmışlar dedim...çocuklar peki anne çocuklar...çocukları da var dedim...ama babanın birlikte olduğu kadının çocukları ağbi ve abla olmuş...büyükler mi..o yüzden üzülmezler mi...üzülürler..peki anneleri neden üzülmelerine izin veriyor...birtanem annleri de üzülmelerine izin vermek istemez..ama babaları ile zaten ayrılmışlar...daha önceden mi..evet daha önceden...bu yüzden onlar annelerinin başka bir adamla birarada olmasını uygun görüyorlar...unutma biz annelerinde yeniden sevmeye..aşık olmaya hakkı vardır...peki senin sevdiğin adamın çocukları...onun da 15 yaşında bir çocuğu var...yeni avukata boşanmak için başvurdu..geçen hafta el ele birlikte gittik...avukat eşini de çağırdı aralarında protokol imzaladılar...kız çocuğu olduğu için annesinde kalması uygun görüldü...peki o kız üzülmemiş mi...henüz haberi yok...haberi olduğunda üzülecektir...anne kadın seni kocasının yanında gördüğünde birşey demedi mi...demedi birtanem..o zaten biliyordu...anne siz büyükler biz çocuklar gibi değilsiniz...size normal gelen bu konlar beni çok üzüyor...biliyorum birtanem..ama senin de doğruları bilmeni istiyorum...baban ile ben bazı sorunlar yaşıyorduk..evlilikte yaşanılan birçok sorunlar vardır..sadece sevgi ve aşk üzerine değildir...babamın yatakta horlaması gibi mi...evet birtanem evet...babanın yatakta horlaması gibi...ama o kadınla birlikte olduğunda da horlayacaktır..o nasıl sorun görmüyor...biz babanla 10 yıldır evliyiz...10 yıl içinde birçok sorunlarımız oldu...sevgimizin yerini alışkanlık aldı...senin sigara alışkanlığın gibi mi anne..evet sigara alışkanlığım gibi..aynen öyle...belli bir noktada artık o alışkanlıktan kurtulmak istiyorsun..çünkü seni bile bile mutsuz ediyor...peki sen o alışkanlıktan kurtulurken benden de kurtulmak isteyecek misin...bu nasıl bir soru....sen benim bir parçamsın...tabii ki seni bırakmam...ya o birlikte olduğun adam beni istemez ise...ister ister...nereden biliyorsun ki...ben onun parçası değilim...birtanem seni anneannenin yanına bırakacağım...bir süre orada kalacaksın..çocuk için kolay değil...madam birsüre böyle olması gerekiyor...neden çocuk yanında kalabilirdi...ama senin o adamla geçirmen gereken güzel anların olmalı...çocuk ayak bağı oluyor değil mi...bir süreliğine de olsa kendimi sorumluluklarımdan soyutlamak istiyorum..bunun neresi kötü..çocuk çok hırçınlaştı...bana karşı tutumu değişti..anne diye peşimde dolaşan çocuk sanki bir yabancı gibiydi...ne bekliyorsun ki..devamını anlat...sonra çocuk ne söyledi.....anne okulum var...okuluna yine gidip geleceksin...hem deden ile anneannen yalnız yaşıyorlar..onlara arkadaşlık yaparsın...seni de çok seviyorlar...anne beni şimdiden istemiyorsun işte...yalancısın sen...benden de kurtulmak istiyorsun....ben de bir alışkanlık oldum değil mi....o içtiğin sigaradan daha az kıymetliyim...birtanem baban ile boşanma davası açtık...sen benimle kalacaksın..onunla da protokol imzaladınız değil mi...malların sözleşmesini yapar gibi evlatların da sözleşmesini yapıyorsunuz...o avukatınızı hiç sevmiyorum işte...onun hiç çocuğu yok değil mi...olmaz olur mu..onun da çocuğu var..o da bir anne...senin eşyalarını hazırlayalım..bırak anne ben hazırlarım...bir daha seni görmeyeceğim...büyüdüğümde de seni ve babamı hiç affetmeyeceğim....sen o adamla rahat yaşa anne..o günden beridir hiç konuşmadık...aynı ev içinde ayrı insanlardık....annemlere uğradığımda sanki beni hiç görmüyor...önemsemiyordu...onun için bir yabancıydım...o bir çocuk biliyorsun...biliyorum madam...bu yüzden de üzerine gitmiyorum...en azından dersleri hala iyi..yalnız arkadaş çevresinden kopmuş... dün yakın arkadaşının annesi ile sokakta karşılaştık...oğlum arkadaşına senin için bir alışkanlık olduğum için bu alışkanlığın seni üzmesine izin vermemek için arkadaşlığımı bitiriyorum demiş..seni sevmiyorum diye arkadaşının suratını avazının çıktığı kadar bağırmış...bende babasından ayrılıyoruz...bu yüzden kendisini de babamlara bir süreliğine bıraktım..galiba taşıyamıyor..çocuktur zamanla alışır...yalnız bir anda terkedilme duygusuna kapıldığı için çok zor alışır...onda ağır yaralar bırakır...aynen böyle madam...çok geç oldu biliyorsun gitsem iyi olur...olur mu sana yatak açarım..burada kal...senin ki gelmesin...gelmez...o kimbilir nerelerde....
devamı gelecek..