MACERA
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bazı kelimeler vardır, tılsımı, esrarı, gizemi kendinden.Her hangi bir çabaya yer bırakmadan, yapısı gereği vurgulu...
Macera gibi,
Macera gibi,
Onu okumak bile, bir maceraya atılmaktır. Duymak bile...
İçteki maceraperesti uyandırdığı için, maceranın bize;
"Macera ara! Macera ara ! "
Haykırışını duymamıza yol açtığı için.
Ama işte gariplik odur ki; macera aranmaz, aransa da bulunmaz. Çünkü o kendiliğinden karşısına çıkar, kendi istediği zaman, kendini arayan gözlerin karşısına.
Aynı senin gibi...
Şimdi rahatlıkla söyleyebilirim, bir delilikti. "Başıma belaya sokacağımı bile bile, gözlerinin içine bakmak."
Ama işte maceranın büyüsüde buradan gelir ki;
"Düşünmemenin hafifliğinden"
Ağırlığını taşımazsın sırtında aklının ve kaygılarının. Özelliklede korkularının.
Çünkü heyacan ve bilinmezliğin cazibesi doldurmuştur sırt çantanı ve yer kalmamıştır,korkularına
Zaten öyle değil midir? Hindistanı bulmak için gözünü diktiğinde ufka, koysaydı gemisine korkularını, ya batardı ağırlığından o gemi ya da rüzgar doldurmazdı yelkenini
Yahut yazar, başına iş açağını bile bile başlamazdı bu yazıya, tükenirdi tükenmezi
Hoş okurda okumazdı bu yazıyı,macera arama kanında olmasa
Aslına bakarsan, yaşamaktır başlı başına bir macera.
Dağların korktuğu kul olma sorumluluğunu nasıl üstlenirdi insan, bu duygu fıtratında olmasa.
Yazar haklı galiba,
"Maceranın olmadığı yerde açan tek çiçek güvenliktir. Ah bari o güzel koksa"
KEMAL PİŞMİŞOĞLU