GÜLÜŞÜMÜZE TEĞET GEÇENLER
“Lütfen lağbaya veya yerlere sigara ve çöp atmayın.” Ülkem insanının yaratıcı ve doğal hali çeşitli şekillerde yansıyor bizlere. İnternet ortamında derlediğim bazı vaziyetleri sizlerle paylaşma ve yorumlama gereği duydum. Yukarıda lavaboya lağba diyen ve o şekilde yazan şahıs yüzün ağ olur inşallah. Sözümüz herkese bağ olur inşallah!
Pazarda greyfurtların düzgün bir şekilde dizilmiş olduğu kasaların birisinde şöyle bir etiket vardı bize el sallayan ve bizleri gülümseten. “GİLEYFURT 1 TL” Sanırsınız ki küçük bir çocuk sizinle muhabbet ediyor. “Gıleyfurta gel abi, gıleyfurt! Gılını gıpırtmadan al, kimseye gaptırtmadan al vatandaş.”
Kiralık ilanları çok dikkatimizi çeker. Ve ne yazık ki öğrencilere ve bekârlara her ne hikmetse kiralık ev verilmezdi asla. Ama bu şekilde olanını tahminim kimse görmemiştir sanırım memlekette:
“Erkek öğrenciye kiralık daire!
Adres: Terminal Karşısı,
Kayalar Kız Yurdu Üstü.” Bu daireyi de tutmazlar da ne yaparlar şimdi? Bu kadar mı insan denk getirir, bu kadar mı kirayı iştah açıcı bir hale sokar? Bu ancak ve ancak bizim memlekette olur. Kiralama hususunda ağır tahrik söz konusu.
Bu sefer dikkatimiz çeken şey ise seyahat acenteleri ve seyahat otobüslerinin üzerlerine yazılan ve hemen dikkat çeken özlü sözler, bakın bir zahmet şuna: “ATAKAN SEYAEHAT” kimde kabahat? Aya seyahat gibi oldu ya!
Nöbetçi eczane olur, nöbetçi doktor olur, nöbetçi golcü olur ama nöbetçi tekel bayii olur mu? İşte aynen yazılan ve bayiinin camına asılan ilan bu: “Nöbetçi Tekel Bayii.” Gel vatandaş gel, sarhoşluk veren bir nöbet, işte size hizmet! Sınır tanımayanların yaşadığı bir ülkede tutunmak gerçekten mucize hayata!
Bir mahalle bakkalının camına asılamış olan: “Gofret, püzküğüt, ikram çeşitleri 1 paket 1 milyona” ilanı da bisküvinin ne hazin bir yazım mağduru olduğuna dair ispattır. Millet öğrenemedi gitti pisküvüt yazmayı yahu!
Piknik yapmak için bula bula mezarlığı bulanların ve burada pikniklerini yapanların karşısına şu ilginç uyarı levhası çıkar memleketimizde: “Mezarlıkta piknik yapmak yasaktır. ” “Her şey de yasak! Nerede yapalım pikniğimizi?” diye çıkışıp, kargaşa ortamı yaratıp sıvışmak lazım. Yoksa ölüler bizi ham yapar!
Reklâmın iyisi kötüsü olmaz. Bir şekilde dikkat çekin de nasıl olursa olsun? İster zıvanadan çıkın ister Zigana’dan geçin. Develi Halı Dükkânı’nın ilanı göz kamaştırıyor, tamamen zekâ ürünü bir reklâm:
“Hey Corç,
Versene Borç
Olmaz Maykıl
Halı alacağım.” Kısa kes kabilinden bir söz. Dank diye oturtuyor.
Apartmanın asansör kısmının ilan levhasına şu yazılmıştı. “Asansörle iniş yasaktır.” Burada trafik tek yönlü de bizim mi haberimiz yok acaba? Bu asansörün çıkışı varsa niye inişi olmasın be hey kafa? İdrak noktasında problem var!
Bir oyuncakçı dükkânının vitrinine şu yazılıp konulmuştu. “Uçan Helikopter geldi.” Demek ki helikopterin önce kaçanı yapılmış sonra uçanı. Aklım almıyor şu yazdıklarımı ama buna mecburum. Helikopter uçuyormuş, bir yaşıma daha girdim.
Bir apartmanın park kapısında şu yazılı idi: “P (İşaretin üzeri çizilmiş yanına da) Aklına Bile Getirme!” Tehdidin güzelliğine ve espritüelliğine şapka çıkartıyorum. P harfi gibi park yapanı da çizerim mi demek istiyor zatı muhterem acaba!
Yine bir garaj kapısı ve garaj kapısının üzerinde sprey boyalarla yazılmış uyarı: “Garajdır, park edip işimize mani olmayın. Biz de size mani oluruz!” Maninin letafetine bakın. Manin olayım diyeceği geliyor adamın. Gel bana mani ol bakayım. Din değiştirmek öyle kolay olmasa gerek!
“Acayip Acıktım Lokantası” Lokantanın adı bile insanın iştihasını celp ediyor, yemeklerin insanı doyuran dünyasının içine çekiyor. Bu lokantada yemek yenilmezde hangi lokantada yenilir be! Zıkkımın Kökünü Ye Lokantası nasıl fikir ama?
Sürekli çöp dökülen bir duvarın dibine bir daha çöp dökülmemesi için birisinin (dini, hayatın içine çekip kullanan tam akıllı birisinin) o duvarın üzerine kömürle yazmış olduğu;
“Temizlik imandan gelir.
Buraya çöp döken kâfirdir” serlevhası kaç kişiyi korkutmuştur acaba? Duruyor ve ansızın vuruyor. Kâfir sözcüğü çok etkili kanımca.
Sloganlarımız meşhurdur, sadece sloganda kalan kahramanlıklarımız vardır. Bağırırız, çağırırız lakin bir adım dahi yol alamayız. Konuşmaktan öte neyimiz var? Bakın komik bir tavırdan örnek vereyim sizlere:
“Ne şeriat,
Ne darbe!
Kafası güzel Türkiye,
Katıl bize!” Alkolik Tavır adlı ser-hoş bir grubun afişi gayet komik bir hal ile karşımızda duruyor. Herkesin tavır aldığı bir memlekette tavırsız kalırsanız işiniz zor olmasın sakın! Kafası güzel olanlar dahi mahmur halleri bizim ayık kafa ile düşünemediğimiz halleri düşünüyorlarsa vay halimize!
Son olarak komik bir mani ile nihayete erdirelim kelâmımızı. Bir gelin düşünün ki kendisini yöresinin en gözeli zannediyor ve bunu da yörenin bir manisi ile paylaşmaktan çekinmiyor.
“Kaya gibi gatmeri,
Al koynuna yat beni.
Benden gözel varsa,
Garyoladan at beni.” Atam tutam ben seni… Şekere katam ben seni…
Bitmez bu hikâye!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.