- 475 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
Seçimlerden Seçmeler
Bir seçim dönemi daha geçti.
Halkın tercihleri ve bundan çıkacak sonuçlar neler olmalı, herkes birşeyler yazıyor çiziyor.Kendime göre önemli gördüğüm başlıkları sıraladım ben de aşağıda.
* AKP geçen genel ve yerel seçimlere göre oy kaybetti, CHP ve MHP oylarını arttırdı.
Geçen seçimde oylarını AKP ye yığan "bidon kafalılar" ve "göbeğini kaşıyan adamlar" bu sefer CHP ye dönmüş gibi görünüyor.Müjde onların da göbeğini kaşıyan seçmeni oldu.
Bakalım bu sefer, halka göbeğini kaşıyan bidon kafalı yakıştırması yapanlar ne diyecekler?
-Göbekler artık kaşınmıyor.
-Bidon kafalı halk aydınlandı artık.
-Cahil halk CHP ye oy verdiği için biraz daha donanımlandı gibi sanki.
dediklerini duyar gibiyim..:)
*Son genel seçimlerde AKP mesela maçı 5-0 kazanmıştı.Üstelik muhalefet adına hakem de bir kaç penaltı vermiş ama topu kaleciye nişanlamışlardı.Bu sefer ise 4-1 kazanmış gibi görünüyor. Buradan muhalefetin çıkardığı sonuç "şerefli mağlubiyetler" aforizmasına benziyor gibi..
-"Yavaş yavaş daha iyi oynamaya başlıyoruz, eskisi gibi fark yemiyoruz, biz de şeref sayısı atabiliyoruz.Bu hızla giderse farkı daha da azaltabilir hatta beraberlikler bile kazanabiliriz.Sonrasında da gelsin galibiyetler.Yaşasın..."
*İşin ilginci AKP de bu havaya kendisini kaptırmış gibi:)
-"Tüh yaa, bu sefer eskisi kadar fark yapamadık, hakem aleyhimize penaltı da vermedi ama zar zor 4-1 ancak yenebildik.Acaba, acaba küme mi düşeceğiz yoksa.."
der gibiler...
Spor yazarları ve tribündeki seyirciler de coşkun durumda.
- "Buuu, demokrasinin ayak sesleriii, adım adım daha az gol yemeye başladık, oyuncularımız gerçek oyunlarını yavaş yavaş göstermeye başladılar.Artık ezici galibiyet şansı vermiyoruz rakiplerimize."
*SP ve BBP oylarını geçen seçimlere göre neredeyse 2 ye üçe katladı.Bu hızla giderlerse gelecek seçimlerde en büyük sıçramayı yapabilecekler. Ama, oylarını %5- %10 arttıran CHP MHP çok daha başarılı gösteriliyor.Oysa asıl başarı daha küçük partilerin, oransal olarak bakıldığında.
*Çoğu seçim bölgesinde tabanda CHP MHP işbirliği göze çarpıyor.İl genel meclisinde yüksek oy almalarına rağmen bazı bölgelerde bazen MHP oyları CHP li adaya, bazı yerlerde
CHP oyları MHP li adaylara yönelmiş.Üstelik bazen bu oy kaymaları %10 ları bile bulabiliyor.
Örneğin Balıkesirde Belediye de MHP %41 almış, il genel meclisinde ise %22.CHP ise belediye de %13, il genel meclisinde %23 almış.AKP %36 ve % 35 birbirine yakın çıkmış.Burada CHP nin %10 dan fazla oyu MHPli adaya kaymış gibi.Manisa da da benzer durum var.Afyonda, Artvinde, Bilecikte, Boluda, Düzcede, Edirnede,Eskişehirde bir çok ilde daha bu durumu gözlemek mümkün.
*Seçimle gelen seçimle gidiyor.Ne kadar çok oy alsa bile bir parti,diğer seçimlerde oyları düşebiliyor ve yönetim el değiştirebiliyor.Diktatörlük yakıştırmalarının doğru olmadığı görüldü bir kez daha seçimlerde.Seçimlere müdahale etmenin yanlışlığı, halka güvenmemenin yanlışlığı bir kez daha ortaya çıktı.
*Seçim kaybeden AKP lilerdeki demokratik olgunluğu CHP de gözleyemedik.CHP kazandıkları yerlerde bile devraldıkları yönetime çirkin yaklaşımlarda bulunabildiler.Antalyadaki devir teslim töreninde yaşananlar gibi. Keza DTP lilerde de bir hazımsızlık gözleniyor kaybetikleri yerlerde özellikle.
Oy sayımı daha netleşmeden yapılan açıklamalara bakılırsa sandık başı hadiselerinde CHP ile DTPnin ön planda olduğu görülüyor.Neredeyse sokak çatışmalarına varan itirazlarda başrolde gibi görünüyorlar.
*CHP sadece batı ve güney illerinde ciddi oy alabilmiş görünüyor.BU bölgelerde AKP nin oyu da %25-30 civarı ile ciddi sayılır.İzmir dahi buna dahil.Buna mukabil CHP Ege Akdeniz kıyı şeridi dışında çok az varlık gösterebiliyor.Çoğu yerde %10 barajını dahi geçememiş.Bazen %5 in altında bile kalmış.Alevi nüfusun yoğun olduğu Çorum Tokat Sivas Tunceli de dahi %10 barajını az bir miktar geçebilmiş.Doğu Anadolu Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu bölgesinde yok denecek kadar az aldığı oylar.Karadenizin ise önemli bazı bölümlerinde %10 luk bandı geçebilmiş.Bütün bunlara rağmen geçtiğimiz seçime göre oylarını bir miktar arttırabilmiş görünüyor.
*AKP neredeyse bütün illerde oy kaybetmiş görünüyor.Ülke genelinde ise hemen her ilde varlığını en az %25-30 aralığında sürdürebiliyor.İl genel meclisi sonuçlarında ise Ege ve Akdenizdeki toplam 4 il dışında kıyı şeritleri de dahil bütün Türkiyede birinci parti olarak görünüyor.Güneydoğudaki 10 ilde, batı ve içlerdeki toplam 10 ilde de ayrıca yine ikinci parti olabilmiş, geri kalan 61 ilde hala birinci parti.Şimdiye kadar iktidar partilerinin yaşadığı yıpranma, son ekonomik krize rağmen AKP yi çok daha az etkilemiş görünüyor.
*Partilerden birbirine büyük oy kaymaları gözleniyor.Bu da yerel seçimlerdeki aday faktörünü öne çıkarıyor.Bunun yanında seçmenin çok daha fazla pusula kullanarak tercihini belirtmesi genel seçimlerdeki gibi belirgin fikirler veremiyor.İl genel meclisi sonuçlarında da bu anlamda, genel seçim sonuçlarına benzeyecek sonuçlar çıkabileceği iddiasında bulunmak zor.
*Toplam sol oylar yine patlama yapamadı. Toplamda %35 i ancak bulabiliyorlar ki buna etnik oy tercihleri de dahil.
*Alevi nüfusun yoğun olduğu yerlerde CHP den bir kaçış görülüyor.Çorumda %21, Tokatta %12, Sivasda %11, K.Maraşda %10 ancak oy alabilmiş İl genel meclisi sonuçlarına göre.Ki bir zamanlar buraları oy deposuydu CHP nin.
*Seçmenler hep hafife alınıyor bazı çevrelerce ülkemizde.Ancak seçim sonuçlarını incelediğimizde, seçmenlerin çoğunun bütün oylarını aynı partiye basmadıkları net olarak görülüyor.Başkanlıkta başka partiye, il genel meclisinde başka partiye, ilçe başkanlığında başka partiye oy vermiş çoğu yerde.Yerel faktörler de etkili olmuş ama farklı düşüncelerini de sandığa yansıtmış seçmen.
*İşsizlik ve ekonomik kriz, sanayi kentlerinde çok fazla oy kaybettirmemiş AKP ye.İstanbul, Kocaeli, Bursa, Gaziantep, Maraş, Kayseri,Denizli, Adana, Sakarya gibi sanayi merkezlerinde yine birinci parti olmuş.
*Baykal uzun süre daha CHP nin başında kalmayı garantiledi seçim sonuçlarına göre.Bir dahaki seçimde yine birinci parti olamazlarsa, "Baykalla olmaz bu iş arkadaş" diye yeni bir seçim değerlendirmesi yapılsa bile CHP de değişen bir şey olmayacak gibi.Kendini yenileyemiyor, küçük başarılar CHP de iç despotizmin sürmesine neden oluyor.Uzun yıllardır seçim kazanamayan CHP, 5 fazla puan aldığında iktidar oldum sanıyor, 3 düşük puan aldığında muhalefet görevine rıza gösteriyor.
*Medya yönlendirmesine göre irtica tehlikesi varken, laiklik tehdit altındayken AKP daha çok oy alıyor.İrtica ve laiklik konuları medyada abartılmadığında AKP oyları düşüyor.Keza asker ve yargı müdahalesi olduğunda da benzer durum ortaya çıkıyor.En güvenilen kurum seçmen iradesine karışınca, güvenilirliğinde halk nezdinde azalma oluyor.
*CHP nin çarşaf Kur’an açılımları samimi bulunmadı halk tarafından.Sultanbeylide Sultanahmet Camii imamı ancak %7,5 oy alabildi. Sultangazide İstanbul ortalamasının çok altında %20 ancak oy toplayabildi.
*CHP özellikle İstanbulda uzun zaman sonra kenar mahallelerden oy alabildi Kılıçdaroğlu sayesinde.Ancak, hala fakirin, yoksulun umudu olmaktan çok uzak sosyal demokratlık iddiasındaki bu partimiz.Adalar, Bakırköy, Kadıköy, Beşiktaş gibi zengin seçmenlerin bulunduğu semtlerde de oylarını arttırarak birinciliğini sürdürdü.
*İslamcı Sol söylemiyle Saadet Partisi oylarını neredeyse üçe katladı.Ancak bulundukları oy yüzdelerinden iktidar alternatifi bir düzeye çıkabilmeleri imkansız.Sürekli iddiasız partilere seçmen uzun vadede tevessül etmiyor.Patlama yapan partiler genelde yeni kurulan partilerden çıkıyor.
*Yaşar Nuri Öztürkün partisi HYP şahane bir sonuç alamadı.Türkiye çapında 8 bin civarında oy ile ancak onbinde 2 mertebesine yaklaşabilerek sonuncu parti oldu.
*Halk ne yapacağını ne zaman kime oy vereceğini çok iyi biliyor.Demokrasiyi çoğu aydından daha çok özümsemiş.Güç bende diyor her zamanki gibi.Mesajlarını okuyabilen partiler kalıcı olurlar, okuyamayanlar yok olur giderler...
YORUMLAR
Yok en sadık izleyici sensin sevgili Romantik.
Alakalıymış alakasızmış aklına geleni yazabileceğin özgür bir sayfa buldun değerlendireceksin tabii ki:)
Hani CHP ile ilgili söylediklerim sizin için bağlayıcı değildi..
:))
Sizin bahsettiğiniz davalar da mesela, ali kalkancı hadisesi gibi fabrikasyon üretim olabilir mi?
Boş zamanınızda düşünün isterseniz..
Ben geçmiş boş zamanlarımda düşündüm bunları:)
Sizin iddaanıza göre ben yazıyı hiç okumadım ve uzaydan gelme gibi pat diye başka bir konuyu sayfanıza kondurdum öyle mi :))
Hâlâ, ehhh kaybedilen yer var ama, o da şu sebeplerden der gibi kurtarma çabanıza ithafen yazmıştım...
Ben de demek istedim ki : Bu kadar imkâna ve desteğe rağmen kaybedilen yerler aslında hezimettir ve bu kadarı da şu imkânlar sayesinde kurtarılabilmiştir.
Siz sorduklarıma cevap veremiyorsunuz, ısrarla ceza sahası içinde topu (kelimeleri geveliyorsunuz) ayakta anlamsızca dolaştırıp vakit kazanmaya çabalıyorsunuz.
Haa... sahi... dokunulmazlıklardan önce açılmış, örtülen davalara ne olmuştu ?
Dosyalarda dini inanç gereği örtündü demeyin sakın :))
Siz isterseniz devam edin yazmaya (cevap veriyorum sanmaya)
Erol Başçı'nın stand up gösterisini izleyenler vardır belki :)))
İlahi dost, hani yazılanlar kendi yerinde durmasa inanacağım bile sana:)
Samimi bir seçim değerlendirmesi yapmışım kendimce, sen de yazdıklarımdan değil de yazmadıklarımdan bahsetmeye çalışmışsın.Yeni bir tür olsa gerek bu da.
" BUnu yazdın ama niye bunu yazmadın?"
İlginç:)
Onu da sen yaz kardeşim, tutan mı var değil mi?
Bir CHP savunuculuğu sergilemekten başka ne anlamı var ki bunun.
Yani bir ,insan niye konu içinde bahsedilenler ile ilgili bir eleştiri ya da yorum getirmez de, başka konuları da niye buraya yazmadın diye eleştirme ihtiyacı duyar.
Buna verecek cevap olsa zaten kendi yazısında yazarv diye beyhude mi bekliyorum acaba?:)
Sonrasında ise gerçekleerle karşılaşınca son yorumdaki türden noktaya kadar gelir..Bunca yorumdan sonra yazdığım yazı ile ilgili ne yazmış sayın Romantik? Hiç birşey..
Tespitlerimin hangisine katıldığını hangisine katılmadığını bari söylemiş mi?
Maalesef...
Bari yazıyı beğenip beğenmediğini söylemiş mi, ona da cık..
Eee o zaman nasıl bir tatmindir ki bu böyle "birşey söyleyeceğim de bari yazı altında olsun, yorum havası vereyim" mi denilmek isteniyor ki?
Ne gerek var ki buna?
Bari, "yazdıklarım yazı konusu ile ilgili değil gerçekten" diyecek kadar yüreğiniz olduğunu gösterin bir sonraki yorumunuzda:)
****
Savcıları pek hafife almayın bence. BIrakın siyasetçileri en dokunulmazları bile varsa suçları sorgulayabiliyorlar Allaha şükür ki.Geçmiş darbe ya da baskıcı dönemlerle karıştırıyorsunuz herhalde.Ülke için cesur savcıların varlığı bir teminat.
Gözleri savcılar açıyor zaten. Hani size karanlık geliyor ya, halkın çoğu da ortaya dökülen pislikler ile aydınlanıyor.Kurulan tezgahları, provakasyonları.Yalan yanlış iddiaları,cinayetleri, sahte şeyhler üreterek halkın inançlarını baskı altına almaya vesile yapma organizasyonlarını deşifre ettikçe zaten aydınlanıyoruz.Size karanlık gibi mi geliyor?
Bakalım ne kadar direneceksiniz karanlıkta kalmaya:)
Bana GS da oynayan Hasan Şaş'ı andırıyorsunuz bir anlamda
Allah o arkadaşımıza her türlü meziyeti vermiştir. Yeterli fizik, kabiliyet, kazanma hırsı... bence iyi oyuncudur ama kime sorsanız; onun futbolu hakkında eksi anlamda söyleyeceği ortak bir görüş vardır.
Bu arkadaşımız herşeyi dener, kendini parçalar, iki, üç, dört adam geçer, topu ceza sahasına ortalayacağı an tekrar vazgeçer ve yeniden başlar önündeki rakipleri çalımlama tutkusuna... Topu taaa ceza sahasına kadar götürmüşken bir de bakarsın önüne çıkan herkesi çalımlamak için kendi ceza sahasına kadar dönmüş... Haydiii hiçbir fayda olmadan geldik yine başa...
Demem o ki : Allah c.c. size akıl vermiş... Ben neden bahsetmişim, siz nedn bahsediyorsunuz ? Sözüm ona bana çalım atmak için o kadar boğuştuğunuza değiyor mu ?
Bakın... işte yine yukarı örnekteki gibi gerileye gerileye kendi ceza sahanıza kadar gerilediniz. Birkaç adım daha giderseniz kendi aut sahanızdan da çıkacaksınız.
Karşınıza çıkan herkesi düşman gibi görmekten vazgeçip gözünüzü ışığa çevirseniz, belki görmeye başlayacaksınız...
Kanımca, siz ışığı yanlış yerlerde arıyorsunuz.
Unutmamalı ki; "ampulun vereceği" ışıktan çok daha güçlüsü ve doğalı Allah tarafından yaratıldı ve bizlere güneş olarak hediye edildi. Hem sıcak hem de aydınlık...
Yazıyı okuduysanız Chp yi hatırlatmaya çalışan sizsiniz bende demişim ki; Chp ya da adı sosyal demokrat olan hangi parti olursa ve Mhp de sizin olsun demişim.
Bence bana ettiğiniz tavsiyeyi kendiniz uygulayın. Yani, önce siz okuyun "dikkatlice" karşıdaki insan ne yazmış. Anlayabildiğiniz her bölüme cevap verin. Haklı olduğunuz konu olursa, hakkınızı teslim edecek kadar yürekliyiz şükür.
Belge ve bilgi verdinizi mi savcılığa demişsiniz... Gerek yok ki... Zaten mevcut
Ben, siyasetçilerin milletvekili dokunulmazlık zırhına bürünüp derin bir ohhh çekmeden önceki zamanda olan... haklarında açılan birçok sayıdaki davanın dosyalarını merak ediyorum. Akibeti ne oldu ?
Siz bana gerçekten de inanarak bu siyasetçiler hakkında "elinde kayıt dahi olsa" bunu soruşturabilecek kadar kelleyi koltuğa alacak yürekli savcı var mı diyorsunuz ?
:))))))))
Demirel'in yeğeni ülkenin kayıtlı ilk hayali ihracatçısı ve yine onun çevresinde köşeyi defalarca dönmüş daha kimler !...
Rahmetli Ecevit dürüst olarak bilinirdi... Bu, onun yanındaki kurmayların hiçbir suç işlemediklerinin garantisi midir ?
Sonrası askeri darbe ve korku içindeki gazetecilerin bilip yıllarca yazamadığı neler... (şimdiki dönemi çok hatırlatır)
Akabinde önlenemez yükseliş içine giren Özal ailesi ve bir anda çevresinde mantar gibi büyüyen isimsiz zenginler !
Ardından koalisyon dönemleri Aklamalar - paklamalar... yalan mı ?
Ardından 28 şubat döneminin aktörleri... bilinen kayıp trilyonların dahi örtülmesi... ya bilinmeyenler ?
Sonrası yine koalisyon, deprem gibi doğal bir afetten dahi faydalanan ve diğer bir deprem sayılan teröre ses çıkaramayan, verdikleri sözü tutmayan zihniyetler
Sonra ?
Canım Türkiye'me ampul ikonu ile aydınlatacağız mesajı verip elektriksiz bir ampulle karanlığın içindeyiz !
Allah gözlerinizi açsın... Vicdanınızın aydınlanması duası ile... İnşallah...
CHP nin çalmasından mı bahsetmişim?
:)
Allah mı söyletti yoksa size.Ben çalmadan bahsetmedim ki.
bahsettiğiniz seçim propagandalarını ve masraflarını chp de yaptı dedim. Üstelik bunların da devletin yasal parti yardımlarıyla yapıldığını, yapılması gerektiğini, bu amaçlı devletin hazineden partilere para verdiğini belirttim.
Yine okumadan ya da anlamadan cevap yazmışsınız.
Hahamın söylediklerini bana mı isnat ettiniz yoksa?:)
Siz Adaletsşz kalkınma ve halkını soyma partisini kimseye isnat etmemişsiniz, kendiniz söylemişsiniz.Gıybet sevmediğinizden dolayı bir bildiğiniz vardır herhalde değil mi?:)Haramını ve günahını da hesaplamışsınızdır herhalde.
Gıybet konusunda kendinizi daha çok sorgulamanız gerekecek.Mesela birilerine çalma konusunda suç isnat ettiğinizde ya da bir parti halkı soyuyor dediğinizde, gıybet olmaması için elinizdeki belge ve bilgileri savcılığa vermeniz gerekmez mi, verdiniz mi?
Elimdeki herkesin de bildiği bir takım seçim verilerinden yola çıkarak kendi düşüncelerim ışığında yorumda bulundum yazımda.
CHP yi suçladığımı düşünüp hemen tepkisel yaklaşım sergilemeniz kendinizi de yalanlıyor bir anlamda.
Verilerde yanlışlık yaptıysam onu belirtebilirdiniz, ama bahsetmediğim bir alan için, niye bahsetmedin diye eleştiride bulunmanın mantığını anlayamadım.
AKP nin iktidara geliş sürecini de gerçeklikler uzağında izah etmeye çalışmışsınız yine.Hiç değilse yakın tarihi araştırabilirdiniz yazmadan önce.Halk CHP ye kırmızı kart çıkarıp iktidarı almadı elinden.Zaten CHP iktidar olmamıştı ki.En son üçlü koalisyon vardı ve içlerinde CHP yoktu.Ayrıca 2001 anayasa fırlatma krizi, bankaların hortumlanma dönemi ve daha da çok 28 Şubat süreci nedeniyle halk iktidarı el değiştirdi.Bunları bilmek ve yazmak için bir parti taraftarı olmak da gerekmez.Makul düşünen her görüşten insan bu süreci hatırlıyor zaten.
Chp ile ilgili kime ne söylerseniz söyleyin.
Beni bağlayıcı bir unsur değildir.
Atatürk'ün kurduğu Chp'yi bu hale getirenlere oy verecek kadar küçülmedim çok şükür !
Chp ya da "sadece adı" sosyal demokrat olarak geçen partiler netice itibarıyla iyi yönetemediler diye bu halk seçimlerde kırmızı kart gösterip, bunlarda Allah korkusu vardır sanıp, Akp'yi getirmediler mi ?
Ne değişti ?
Koca bir hiç...
Meseleyi Chp çalmasın da, kim çalarsa çalsın diyecek kadar ucuz mu düşünüyorsunuz ?
İşte... ülkenin zihniyet olarak temel sorunlarından biri...
Chp de, Mhp de, Akp de sizin olsun... Hangisi imkân açısından daha güçlüyse; o grubun yanında saf tutun, sizin bileceğiniz bir iş...
Neticede içine sindirebilmekle alakalı bir durum... Vicdan meselesi
Son olarak... bir daha tanımadan hakkımda Chp ya da Mhp'li gibi yorumlarda bulunmayın.
Gıybet haramdır... Harama el uzatmak isterseniz Chp ya da Mhp'lisin diye isnatlarda bulunun... günahı size ait
CHP camiasını incitmişiz galiba:))
Sayın Tezal;
1-O zaman geçen seçimde sizinkilerin bahsettikleri bidon kafalılar kimlerdi?AKP ye oy verenler için kullanıyordu sizin aydınlarınız ya hani bidon kafalı tabirini?Bu sefer AKP oylarından kaçanlar nereye gittiler, bidon kafalılar hala gitmedikllerse geçen sefer bahsettikleriniz kimlerdi?
2-İşsizliğin yoğun olması gereken sanayi illerinde AKP nin oy kaybının daha az olduğunu yazmıştım.Orasını kaçırmışsınız heyecandan sanırım.Ekonomik krizden nemalanma lobisinin, şirketlerine bankalarına kriz dolayısıyla sermaye aktarımına iştahlı kesimin beklentilerine paralel yazmışsınız.Onlar da krizi olduğundan büyük gösterip cukka peşindeydiler seçim öncesi.Zırnık alamayınca seçim öncesi medyalarında neler yaptıklarını hepimiz izledik.
3-Benim partim hangisi bilmiyorum ama AKP yi kastediyorsanız, erken seçim için CHP ve MHP nin hazır olmadığı ortada ne yazık ki. Kendileri ağızlarından erken seçim istemediklerini söylediler geçen gün daha.Kriz daha çok etkilesin, ekonomi iflas etsin, herkes sıkıntıdan kıvransın diye beklemeyi tercih edecekler yine sanırım.Şayet gerçekleşmezse, gerçekleştirmek için ellerinden geleni yapacaklar zannediyorum eskisi gibi:)
4-En son Atatürkçülerin ittifakından bahsedildiğinde ülkeyi karanlığa boğmak isteyen çeteler çıkmıştı arkasından. Dilerim yine öyle bir gelişmeyi arzu etmiyorsunuzdur:)Hatta bu sefer DTP ile de ittifak yapabilirsiniz.Geçmişte Karayalçın da benzer oluşumlarla ittifak yapıp meclise taşımıştı DEP lileri.Şimdi Karayalçın da herhalde sizin cenaha yardımcı oluyor:)Hayrını görsünler ne diyeyim..
Sayın Romantik
İktişdar avantajı vardır elbette, ancak iktidar yıpranması da vardır diğer yandan.Birbirlerini götürür mü bilemiyorum.
Adillikten bahsederken bunu da gözönüne almak lazım.
Bahsettiğiniz seçim harcamalarını sizin CHP niz de yaptı.
Üstelik siyasi partilere seçim propagandaları için hazineden kaynak aktarılıyor.Doğal bir çalışma olduğu için hiçbir partinin bu yöndeki harcamalarını almadım yazıma.
Yok, aslında propaganda da olmasın, zaten seçim de olmasın, halk gidip gidip alakasız kimselere oyunu veriyor, derin güçler zaten ülkeyi yeterince yönetiyor ne gereği var seçimlere diyorsanız, o da bir görüş, size uyar da.Ama o zaman Atatürkçü mü yoksa baasçı mı olursunuz ona da siz karar verin.
Oyunuzu kime dilerseniz verin tabii, halkın oyları kimi öne çıkarıyorsa o yönetime geliyor görüldüğü gibi.AKP de yeterli oyu alamazsa sesini çıkarmadan gidecektir.Kanadalı hahamın bahsettiği bir parti vardı Cesur Hırsızlar Partisi mi ne diyordu.Kimi kastediyordu bilemiyorum.Ama o da uyar belki , onu öneririm size fazla yorulmayın aramak için.
Hepsinden öte, yazım benim seçimlerden çıkardığım sonuçlar.Dileyen kendi çıkardığı sonuçları da kendi yazısında anlatabilir.Bütün eksiklikleri yazacağım gibi bir iddiam da yok zaten.Benden bu kadarı, sarılın siz de kalemlerinize..
Keşke adil bir yazı olsaydı...
Örneğin seçim öncesinden de biraz olsun bahsetseydiniz...
Mesela : Devletin ve belediyelerin tüm imkânlarını seferber ederek yapılan sonu gelmez çalışmalara değinseydiniz...
Dijital baskı yoluyla araç giydirme denilen "en pahalı" sistemle kaç bin araçın nasıl GİYDİRİLDİĞİNİ ekleseydiniz.
Mesela : Şehir merkezlerinde bulunan ve "kirası ucuz olmayan" bilboard'lara yüzlerce metre geriden görünecek kadar devasa büyüklükteki reklamlardan bahsetseydiniz.
Mesela : Dergi - Mecmua dediğimiz türden ve en pahalı kâğıt olan kuşe kâğıdına bastırılan 200 sayfalık kitaplardan kaç yüzbinlerce bastırıldığından ve kaç milyarlarca liralık kaynak teminini ve bu gereksiz israfın oluşumunu da anlatsaydınız.
( El ilanı, broşür, katalog, etiket, plastik bayrak ve bin çeşit eşantiyonlardan daha da önemlisi dağıtılan susuz elektriksiz köylere yapılan beyaz eşya, gıda yardımı, kömür türü kandırmacalardan bahsetmiyorum bile )
Bunlara, böylesi bir krize rağmen (!) nasıl kaynak bulunduğunu... bulunmasını da bir kenara bırakalım, vicdanları titremeden Vatandaşın gözünün içine baka baka nasıl bu harcamayı yapabildiklerinden bahsetseydiniz...
* Asıl en önemlisi ise tüm bu masrafların seçim sonrası aslında kime GİYDİRELECEĞİNİ * yazsaydınız... Daha adil olmaz mıydı ?
Bundan sonra karar verdim.
Hangi görüşten olduğu, siyasi kimliği hiç önemli değil...
Hangi parti seçim öncesi adını ADALETSİZ KALKINMA ve HALKINI SOYMA PARTİSİ olarak değiştirirse oyumu bir an düşünmeden ona vereceğim...
Hiç olmazsa en başta dürüst davrandılar, halktan ne olduklarını gizlemediler derim...
Sayın Başçı ; bir kaç maddede eleştirmek isterim yazınızı .
1 - Partinizden vaz geçip başkalarına oy verenlerin '' bidon kafalılar, göbeğini kaşıyanlar'' olduklarını söylüyorsunuz. Oysa asıl kalanlar o dedikleriniz aslında..yani sizden vaz geçemeyenler....
2 - Ekonomik krizin ve işsizliğin olmadığını ısrarla iddia edip, kredi kartı mağdurlarını ve iş yerleri batıranları ' hesapsız, beceriksiz ' diye nitelendiren sizlerdiniz. Şimdi ise oy kaybınızı krize ve işsizliğe bağlıyorsunuz...
3 - Bir yıl içinde partinizden çözülmelerin başlayacağını ve seçimlerin normal zamanına kadar dayanamayacağınızı iddia ediyorum..Bir yere not alın..
4 - CHP -MHP ve diğer Atatürkçüler, Atatürk ilkeleri ışığında ittifak kurmakla en doğru olanı yapacaklar ve ülkeyi de bu şekilde düze çıkartacaklardır..
Ama önemli değil..Sizi BBP 'nde görmeye başlarız o zaman...
Fikret TEZAL tarafından 4/4/2009 6:09:22 PM zamanında düzenlenmiştir.