- 3274 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
TOPLUM VE DİLİN ÖNEMİ
"Dil" toplumda insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araç, kendisine has yasaları olan, ancak kurallar çerçevesinde gelişen canlı bir varlıktır. Dilin temeli bilinmeyen zaman
larda atılmış bir gizli antlaşmalar bütünü, bu bütün seslerden örülmüş sosyal canlı bir kuruluştur.
Doğal bir varlık olan dilin kendine özgü bir takım kuralları vardır.Bunlar o dile ait dil kurallarıdır. Dil kuralları dilin yapısına bağlı olan, dilin bünyesinden ve özelliklerinden doğmuş bir takım kaidelerdir. Bunlar dille birlikte mevcut olup, onun yapısının özelliklerini ihtiva ederler, dile ait eğilimlerin yönlerini gösterirler.Dil canlı bir varlıktır. Zaman zaman
bir takım değişiklikler, kendi bünyesinden doğan çeşitli sebeplerle bazı gelişmeler gösterir.
Bu değişmeler ona, uzun tarihi boyunca, daima serpilen ve zaman içinde akıp gelen bir manzara verir. Bu yüzden dilin tarihinde bir takım ilerlemeler, bir takım gelişmeler göze
çarpar.Fakat bütün bu değişiklikler ve gelişmeler dil kuralları çerçevesinde meydana gelir.
Dilbilimci Doğan Aksan’a göre: "Dil düşünce, duygu ve isteklerin, bir toplumda ses ve anlam
yönünden ortak olan öğeler ve kurallardan yararlanarak başkalarına aktarılmasını sağlayan, çok yönlü, çok gelişmiş bir dizgedir."
Edebiyat tarihçisi Mehmet Kaplan’a göre ise: "Dil tıpkı bir ev gibi bir milletin duygu, düşünce ve hayatının barınağı, korunağıdır...Dilin bütünü milletin evidir.Bin bir odalı bir ev! Buna şehir ülke demek daha doğru olur. Milletler dillerini tıpkı medeniyetleri gibi kurarlar... Dil insanın ve hayatın en canlı parçasıdır... Dil sıkı sıkıya milli varlığa ve topluma bağlıdır..." dediklerini lisan ve edebiyat ustalarının ağızlarından nasıl tanımlandığını çok iyi algılayıp görebiliyoruz.
Dil bireyin kendi iç dünyası ve dış dünyası arasında bağlantı kurduğu bir araçtır. Bu da öncelikle kendi lisanını doğru ve düzgün konuşma ile gerçekleşir.Ne var ki konuşmanın gerçekleşebilmesi için bireyin tek başına bulunması yeterli değildir. Bir birey duygu ve düşüncelerini konuşma yolu ile başkalarına aktarabilmesi için dilin var olması ve insan topluluğunun olması gerekir; yani bir toplumun olması gerekir.Gerçekten de dil, yalnız konuşma yönü ile bireyin, fakat bireyler arasında da bir anlaşma aracı olarak bütünü ile
de insan topluluklarının, yani toplumun eseri olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Saygılarımla
KAYNAKLAR
Muharrem Ergin, Doğan Aksan, Mehmet Kaplan
Türk Dilbilgisi, Her Yönüyle Dil, Kültür ve Dil