- 1104 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Gelecek...
Gelecek dediler
Hep bekledik…
Şafağın kan kızıllığını hedef bildi kirpiklerimiz.
Biliyorduk gün aydındı, aydınlığımız gönlümüzdendi,
bazen usumuza düşse de gölgelerimiz,
Siyahın vuslatsızlığını bilirdik hep beyaza
dönüktü yüzümüz. İnsana dair ne varsa yarın için dilerdik
ve bilirdik bir gün ama bir gün mutlaka… Gelecek.
Ve bu yüzden her şiirin sonuna üç nokta eklerdik.
-Asil beyaz gönlümüzün niyazıydı-
-Asıl beyaz usumuzun ziyasıydı-
Yarın ar olmasın dedik, arsız yüzlerini gizlediler.
Umut treninin son yolcularıydık biz, vagonlara sığmayan bir efsundu dileğimiz.
Ve bileğimiz bükülmeyecek kadar güçlü ve güçsüzü ezmeyecek kadar asildi.
Rayların üstüne konan beyaz güvercinlerin, ani uçuşlarına benzerdi korkularımız
Ve kanadımızda muştu taşırdık her mevsim
Ne baharın yedi renk gülüşüne kapılır ne hazanın
Solgun yüzüyle hüzünlenirdik…
Biliyorduk
Gelecek dediler
Hep bekledik
-Gel-
Islak kaldırımların arsız adımlarla ezilen sinesi ve gecenin ıssızlığında hoyratça savrulan yaprağın bükülmeyen dalı ol da gel
Çocuk gülüşlerinde gözyaşı biriktiren, çırpındıkça öfkenin tam ortasına düşen,
kader çizgisi silik küçük ellerin anne sıcağı, huzur kucağı ol da gel.
Bir selam için, bir merhaba için, bir kuru ekmeği paylaşmak için, kalem tutmak umut yazmak ve onu büyütmek için sahip olunan ellerin soğuk çelik üzerinde tetikte bekleyen can alışlarına dur demek için, can vermek cana sevgi ekmek için gel.
Biliyorduk
Hep bekledik
“Geleceğe sevgi yüklü gamzelerle gel dedik”
Leyla Usta