- 883 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
KADINCA
Sırılsıklam olmuştu… Saatlerdir yürüyordu yağmurun altında… Ne vakit geçti saatler, kendiside anlamamıştı… Bir sürü düşünce yiyip bitiriyordu beynini, zehir gibi akıyordu içine… Bu kadar sorun kafasını meşgul ederken, neden göğsünün ortası bomboştu… Bu kadar kalabalıkken çevresi; neden yalnızdı… Biran yolda yağmurun altına durdu… Bir çözüm diyordu kendi kendine, bütün bunların arasından çıkacak bir çözüm… Sesli düşünmeye başladı. Bu sefer konuşuyordu, gelip geçen insanların, garip bakışlarına aldırmadan. Bir süre devam etti böyle, bir kaç dakika sonra, tekrar yürümeye başladı…
Öylesine bir boşlukta sallanıyordu sanki… Birkaç ay öncesine kadar mutluydu. Kendi çapında bir çok sorunu vardı ama; baş edebiliyordu…
Böylesine yorgun ve bitkin değildi… Yarın için plânları vardı; işi, evi, ailesi, arkadaşları… Belli bir çizgide gidiyordu ara sıra raydan çıksa da hayatı, toparlayabiliyordu… Şimdi bu ani değişimin sebebini çözemiyordu.
İçindeki çığırtkan, avazı çıktığı kadar bağırıyordu ona ve yönünü değiştiriyordu…Rüzgar tersten esmeye başlamıştı onu sürüklüyordu başka bir âleme…
Aslında; kendiside biliyordu her şeyi. Çözümü de biliyordu ya “aramama ne gerek var” diye düşündü. “Hayır; çözüm belli aslında… Sadece bunu nasıl yapacağım o mutlu olacak fakat geride kalanlar? Ya onlar, onlara ne olacak… Ben mutlu olacağım… Hem de çok mutlu! Evet… Asıl problem buydu işte; mutlu insanlar, mutsuz ben ya da mutlu ben, mutsuz insanlar…”
Bu noktada bir seçim yapması gerekiyordu ve sonuç; sonuç ne olursa olsun, her iki taraf için bedel ağırdı! “Kendisi düşlerine kanat çırparken ya onlar?”
Soru bulunmuştu “ben ve onlar”… Cevap; cevabı vermeye korktu genç kadın…
SELMA ARDIÇ TAN