Mutluluğa Ulaşmak
Yuvarlak bir masada oturuyorum. Sağ taraftaki sandalyede hüzün, solumdakinde acı oturuyor. Karşı tarafımda ise mutluluk almış yerini. Acı ve hüzün ne kadar yakınlar bana... Mutlulukta yakın aslında; baksanıza hemen karşımda... Uzansam yetişebilir miyim? Yetişsem dokunabilir miyim? Denemekten ne kaybederim? Uzattım elimi, bir tokat indirdi elimin üstüne acı; diğer elimi uzattım, hüzün elimi ısırırcasına bir sızı hissettirdi, ta yüreğime kadar titretti. Hemen karşımda duran, yüzüne baktığım mutluluk, ne kadarda uzakmış bana... Ulaşmak istiyorum ona, ne acı ne hüzün, bırakmıyorlar yakamı... İstemiyorlar gülmemi, mutlu olmamı... Buymuş işte yaşamak; tüm zorluklara rağmen, mutluluğun karşında olduğunu görüp ondan güç alarak, asla pes etmeyerek ona ulaşabilme çabasıymış. Bir gün, bir gün elbet acıyla hüzünü yeneceğim; gözlerine bakarak yetindiğim mutluluğu, tam yüreğimde hissedeceğim. Bunu istemesem, ayakta duramazdım zaten... Mutluluk bende olmadıkça neyi kaybederim; mutluluğa ulaştıktan sonra kim beni üzebilir? Kaybeden üzülür... Kaybeden ben olmayacağım...
18 Şubat 2007