- 2508 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YAKILACAK ERKEK
Ey tapılacak kadın, Tanrı senin karşına yakılacak erkeği çıkardığında, onu nasıl tanıyacağını, tanıyınca nasıl bir tavır alacağını biliyor musun? Yoksa iki gönül bir olunca samanlık seyran olur diyenlerden misin?
Onun en büyük hatasını “Tapılacak erkek” olduğuna inanması, ve en büyük yanılgısı seni ”Yakılacak kadın” olarak görmesi değil midir.
Yakılacak erkekleri bir sıralayalım önce. Maço erkek. Playboy erkek. Zampara erkek. Kıranta erkek. İçki, fuhuş, kumar meraklısı erkek. Futbol, sigara, küfür, kahvehane, erkek arkadaş meraklısı erkek.
Peki yakılacak erkeği, tapılacak erkekten nasıl ayıracaksınız. Gelin onların dünyasına girelim ve ayrımın ipuclarını birlikte keşfedelim.
Bir süredir birliktesiniz. Onu gördüğünüzde karnınızda yüzlerce kelebek uçuşuyor, sizi telefonla her aradığında kalp atışlarınız aniden hızlanıyor ve onunla öpüşmek baştan ayağa kadar bütün vücudunuzu ürpertiyor. Aranızda bu kadar muhteşem bir elektrik olduğunu hissediyorsanız, tüm hayatınızı onunla paylaşıp paylaşamayacağınızı düşünmenizin zamanı belki de çoktan gelmiş demektir.
Ancak unutmayın ki aranızdaki güçlü ve heyecan verici fiziksel bağı, birbiriniz için yaratıldığınızın delili olarak algılamak, oldukça sık yapılan bir hatadır. Kimyasal çekim tabii ki çok önemli ancak bütün ha-yatınızı etkileyecek olan kritik son kararı ona bırakmamalısınız. Bu hassas konuda karara varmadan önce dikkat etmeniz gereken başka bazı önemli şeyler de var. İncelemeyi unuttuğunuz diğer önemli bulgular, karşınızdaki erkeğin karakter özelliklerini size açıklayarak ilişkinizin uzun vadedeki gidişatını kolayca öngörmenizi sağlayabilir.
Beraber olmak istediğiniz erkek, uzun vadede amaçlarını ve arzularını ifade edebilmeli. Gelecek için hedefleri olmayan bir erkek, kendisini sizinle asla bağdaştıramaz. Kısacası, “büyüyünce” ne olmak istediğini bilmezse, size bağlanması da oldukça güç olur. Sakın hayatının amaçlarını yavaş yavaş keşfedeceği izlenimine kapılmayın. Erkek arkadaşınız onları keşfettiğinde bu amaçların sizinkilerle, örtüşmediğini fark edebilirsiniz. Yapılan bu yanlış, 20’li ve 30’lu yaşlardaki insanların erken yaşta evlenip boşanmalarına neden oluyor. Her iki taraf da gelecek planları hakkında fikir sahibi olursa, mutsuz ilişkiler büyük ölçüde engellenmiş olur.
Yapılan son araştırmalara göre, hayatta mutlu olma felsefesini benimseyen erkeklerle beraber olan kadınlar ilişki içerisinde kendilerini daha güvende hissediyorlar. Ayrıca bu erkeğin iyimserlik seviyesi ilişkinin ne kadar güçlü olacağını da belirliyor. Neşeli erkekler, size, hoşunuza gitmeyen bir durumun iyi yönünü gösterebilirler. Ayrıca, küçük aksaklıkların keyiflerini kaçırmasına izin vermezler ve hayatı akışına göre yaşamasını da bilirler, iyimser bakış açısına sahip olmasının yanı sıra beraber olduğunuz kişinin sizi güldürebilmesi de çok önemli. Espri anlayışına sahip olmak, beraber yaşayacağınız tüm zorluklara karşı kolayca göğüs germenizi sağlar. Onun bu özelliği, rahat olduğunun ve olayları çok ciddiye almadığının da göstergesidir. Ayrıca paylaştığınız deneyimlerin komik yönünü görmeniz beraber geçirdiğiniz zamanlan daha değerli kılar.
Bir ilişkinin ilk zamanları bir hayli heyecan vericidir çünkü henüz birbirinizi tanıma aşamasındasınızdır. Ancak bu dönem bittikten sonra bile, erkek arkadaşınızın sizi, kendi hakkında az da olsa merakta bırakması gerekir. Onu harekete geçiren şeyleri tam anlamıyla bilmemeniz oldukça sağlıklı bir durumdur. Her ne kadar ilk etapta her şeyini sizinle paylaşan bir erkeğe kendinizi daha yakın hissetseniz de, zamanla sizi bu ilişkiye çeken gizem faktörünü kaybedebilirsiniz. Onu bir sevgiliden çok, arkadaşınız olarak görmeye başlayabilirsiniz.
Aile ilişkileri gibi bazı belli başlı konularda size açılmasını isteseniz de, bazı sınırlar da korunmalı. Yaşamının tüm detaylarını sizinle paylaşması (sırtında çıkan sivilcenin son durumu gibi) zamanla ilişkiyi yıpratır. Arkadaşları hakkında fazla şey paylaşmıyorsa, bu, onun bazı şeylerin gizli kalması gerektiğini anladığını gösterir.
Bazen, ilişkinizde her şey tozpembe gözükürken içinizden bir ses işlerin yolunda olmadığını söyler. Tabii bu hissin neden kaynaklandığını bir türlü çıkaramazsınız, içinizden gelen o iyi veya kötü sesin sebebini artık öğreneceksiniz. Miriam N. Vollitare, 10 Adımda Karakter Analizi adlı kitabının; insanların davranış biçimlerini, ses tonlarını ve mimiklerini anlamanız için ipuçları veren, bir insan tanıma rehberi olduğunu söylüyor.
Bu bilgiler, erkek arkadaşınızın yalan söylediğinden şüphelendiğiniz durumlarda da işinize çok yarayabilir. Çünkü ses tonu, mimikleri ve beden dili sayesinde gerçekte ne demek istediğini daha iyi anlamanız mümkün olacak. Kısacası bu kitaptan öğrendikleriniz belki de mutlu bir hayata adım atmanızı, daha değerli ve kalıcı ilişkiler kurmanızı sağlayacak.
Erkekler hakkında bilmedikleriniz ve erkeklerin ön önemli sırları! Erkeklerin genelde çok sırları olmamakla birlikte; sahip oldukları sırlar, bazen şok edici olabilir. İşte kocaman gizlerle yüzleşmenin püf noktaları! Eğer ’açık ilişki yaşama fikri’ ilişkinizin bir parçasıysa, ne dilediğinizi bir daha düşünmelisiniz. Açık bir ilişki, kolayca büyük bir kaosa dönüşebilir.
Erkek arkadaşınız sırlarını itiraf ederken; sakin olun ve sabırlı davranın. Bunun zor olduğunu biliyoruz; üstesinden gelmeniz için uzmanlara danıştık. İpuçlarımız sayesinde sevgilinizin telefonunu kırmamayı öğrenebilirsiniz.
Tam olarak ne yapmak istiyor? Ona açıkça fikirlerini sorun ve hayatındaki bu değişikliğin ilişkinizi nasıl etkileyeceğini konuşun. Ne yapmak istediği konusunda belirsiz ya da geleceği hakkında bir fikri yoksa, endişelenmek için tam vakti! Kendini bulmaya çalışması, bütün gün PES oynayıp, iyice çocuklaşmasını gerektirmiyor. Erkek arkadaşınız hem hayallerindeki ’O’na kavuşmalı; hem de hayatını bir düzene sokmalı… Eğer ortak geliriniz bir düşüş içerisindeyse, kendi ihtiyaçlarınızı da göz önünde tutarak, oturup geleceğe dair ortak bir plan yapmalısınız. Evinizin daha düşük sermaye ile nasıl işleyeceğini planlayın.
Tüm iyi niyetinize rağmen ve tüm bunları yapmanıza rağmen eğer hala kadınlar hakkında aşağıdaki gibi düşünüyorlarsa onları asmak için hazırlıklara başlayabilirsiniz.
Pembe dizilerdeki sahte aşk nağmelerini bizden duymaya çabalamayın çünkü onlar gerçekten rol yapıyor ve kabak bizim başımıza patlıyor. Bir SMS gönderdiğiniz zaman ilk 10 saniyede cevap gelmeyince ikinci SMS’te "Orda mısın???" diye sormayın. Kesinlikle oradayızdır..! Mağazada gelinliklere bakıp "Aaaa ne güzeeel" dediğinizde onun bizim için bir anlamı yoktur. Bizi duygusuzlukla suçlamayın. Gelinlik sadece kızların hayalidir erkeklerin değil! Saçlarınızı boyattığınızda bunu fark edemezsek anlayın ki yakışmamıştır ve bu bizim suçumuz değildir. Çoğu erkek ısrardan ve bir şeyi ikinci kez duymaktan nefret eder; mutlaka ilk söylediğinizi anlamışızdır ama işimize gelmiyordur, lütfen bize geri zekalı muamelesi yapmayın. Alışveriş yapmak hiç zevkli değildir ve asla zevkli olmayacaktır.
Kurduğunuz ilişkide ’kaçan kovalanır’ kuralı abartılıyorsa, duygusal tacize uğruyor olabilirsiniz. Medical Park Fatih Hastanesi’nden Klinik Psikolog Sinem Demir; ’duygusal taciz’in kurbanı olmamanız için duygusal tacizin nedenlerini ve çeşitlerini şöyle anlatıyor:Bir ilişkide belirsizlik hissinin çok aşırı düzeyde olması, karşınızdaki kişinin size karşı tutumunun aşırı sert çıkışlar ile aşırı ilgi arasında gidip gelmesi, zeminde ’duygusal taciz’ olduğunu düşündürebilir.
Belirsiz mesajlar vererek ’bir kaçan bir yaklaşan’ birine karşı ’hoşlanma’ benzeri duygular hissedilmesinin temelinde ise belirsizliğin yarattığı kaygı olabilir. Bir mesajın ardından tam tersi mesajın verilmesi, kaygı ve duygusal karmaşa yaratır. Kaygı, o kişiyi düşünme süresini uzatır; çünkü ne olup bittiğine anlam vermeye çalışırsınız, ilişkideki belirsizliğin yarattığı ’kaygı ve öfke’ benzeri hislerin ’heyecan’ duygusuyla yanlış bir şekilde karıştırılması, ’hoşlanma’ duygusu olarak yorumlanabilir.
Yakın ilişkilerdeki bu ’belirsizlik yüklü’ haller, gerçekten kendi kaygı düzeyinizi mi ilgili, yoksa karşınızdaki kişi duygusal olarak gerçekten mi size karşı hiçbir şey hissetmiyor. Bunu daha kolay üamak için ’duygusal taciz’i düşündürebilecek durumları iyi bilmeniz gerer. İşte ’duygusal taciz’i düşündürebilecek durumlar:
Duygusal taciz durumunda; karşınızdaki kişi, aşırı ilgi ile aşırı ilgisizlik arasında gidip gelir. Size ve ilişkiye dair verdiği mesajlar tutarsızdır. Uzun süreri ilişki yaşamak /evlenmek istiyorum/istemiyorum, seni çok beğeniyorum/beğendiğim insan sana benzemiyor, evlilik olursa ancak seninle olur/evlensem bile bu seninle olmaz gibi tepkilerle karşılaşırsınız.
Duygusal taciz durumunda, (hayali veya gerçek) ’diğerleri’ sıklıkla gündeme gelir: Sürekli olarak beğendiği fiziksel özelliklerden söz etmesi, daha önceki ilişkilerini sık sık gündeme getirmesi, sizin daha önceki ilişkilerinizden sürekli olarak ’bir suçlama’ sebebi olarak söz etmesi.
Eleştiri ve şakalann ’aşağılama’ ile ilişkili olduğu fark edilir, iğneleyici ve aşağılayıcı laflar söylemek, sözel olarak veya bakışlarla azarlamak, tamamen görmezden gelmek, sürekli eleştirmek... Birlikte gittiğiniz arkadaş veya aile toplantıları sonrasında genellikle ’dayak yemiş gibi’ ve yalnız hissedersiniz.
Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer. Yemek onlar için önemlidir.
Modern erkekler kadında iyi yemek yapmaktan daha fazla şeyler arıyor. Sahanda yumurtayla bile mutlu olabiliyorlar!
İlk adım hep erkekten beklenir. Erkekler harekete geçmekten hoşlanır.
Söz konusu karşı cinsle ilişki olduğunda erkekler sanılanın aksine çok utangaç davranmaya başlar. Bir erkeğin ilk adımı atması, onun için aslında hiç de kolay bir durum değildir.
Erkekler aşık olamaz, onlar için seks her zaman aşktan önce gelir... Uzmanlar erkeklerin yüzde 90’ının aşkın sonsuzluğuna inandığını belirtiyor. Sadece aşkla birlikte tutku da arıyorlar.
Erkekler için önemli olan kadınların dış güzelliğidir. Çirkinliğe prim vermezler.
Erkeklerin çoğu kadınların dış güzelliğinden etkilenir ama seksapel ve çekicilik çok daha ön planda gelir. Her kadın dikkatli davranırsa istediği erkeğin ilgisini çekebilir.
Erkekler çok açık sözlü ve samimidir. Bu tam anlamıyla doğru değildir çünkü erkekler ilişkilerinde her zaman biraz gizemli kalmayı ve kadınların da gizemli taraflarının olmasını tercih ederler. Bir erkeğe ne kadar kötü davranırsanız size karşı o kadar bağlanır! Uzmanlar bunun sadece acı çekmekten hoşlanan erkekleri mutlu ettiğini belirtiyor. Bir erkeğe haddinden fazla kötü davranışlarda bulunursanız onu elinizden kaçırırsınız. Erkekler yatakta sadece kendi zevklerini ve orgazmlarını düşünür. Bu genellikle kadını tatmin edemeyen erkekler için söz konusudur. Partnerlerin aynı anda tatmin olması pek sık yaşanmaz.
Bu genellikle kadını tatmin edemeyen erkekler için söz konusudur. Partnerlerin aynı anda tatmin olması pek sık yaşanmaz. Güçlü erkekler yaşadıkları olumsuzluklardan şikayet etmez ve ağlamaz...
Uzmanlar bu düşüncenin tamamen yanlış olduğunu belirtiyor. Psikologlar her erkeğin yeri gelince ağlayabileceğini ve sorunlarla karşılaşabileceğini savunuyorlar. Gerçek bir erkek ne istediğini bilir!
Erkek robot değildir; onun da hisleri ve kaygıları olabilir. Sadece erkek olduğu için hata yapmamasını beklemek yanlış olur. Her insan gibi o da hata yapabilir. Bütün erkekler kalpsizdir... Erkekler aslında sanılanın aksine kadınlara oranla çok daha duygusaldır. Sadece toplum içinde duygularını dışa vurmaktan hoşlanmazlar. Duygusal olurlarsa yanlış anlaşılacaklarını düşünürler.
Bu erkeklerden uzak durun! İşler yolunda giderse ve hoşlandığınız insanla buluşmayı başarırsanız, kendinizi doğru ifade etmeye çalışırsınız. Ortak noktalarınızı bulursunuz, o insanla rahat edip edemediğinize ve iyi vakit geçirip geçirmediğinize dikkat ederseniz. Her iki taraf da buluşmadan zevk aldıysa ve sıkılmadılarsa birbirleriyle
görüşmeye devam ederler... Fakat bazen bu buluşmalar kabusa dönebilir!
Karşınızda buluşmaları sıkıntıya hatta kâbusa döndüren senaryolar:
Erkek buluşmak için gereğinden fazla ısrar ediyor. Hatta yalvar yakar oluyor. "Hayır"ı cevap olarak kabul etmiyor. Sırf kurtulmak için "Evet" diyorsunuz ve gece boyunca sıkıntıdan patlıyorsunuz.
Siz de onunla buluşmak istediniz, ancak gördünüz ki adamın elle tutulur bir tarafı yok. Kabalığını sergilemekten adeta zevk alıyor. Garsonlara kötü davranıyor, hesabın yüksekliğinden şikayet ediyor. Gece boyunca cep telefonuyla konuşuyor. Sofra adabı da felaket. Çok pişmansınız.
Buluşma boyunca sizi konuşturmuyor. Soru sormuyor ve sizi hiç merak etmiyor. Sürekli eski sevgililerini kötülüyor, kötü esprilerine gülmediğiniz için bozuluyor. Espri yapmadığı zaman da ya başka insanların başarılarına çamur atmakla ya da kendini övmekle meşgul. Sanki sessizlik yeminini yıllar sonra bozmuş gibi anlatıyor. Esnemenizi görmezden geliyor.
Buluşmaya en pahalı saati ve üzerine boca ettiği pahalı erkek parfümüyle geliyor. Sözü ikide bir pahalı spor arabasına getiriyor. Gittiği tatilde kaldığı otelin ne kadar lüks olduğunu anlata anlata bitiremiyor. Size gösteriş yapmak için en pahalı şarabı açtırıyor ama geri gönderiyor. Oysa konuşurken göz teması kurmaktan bile aciz. Daha da fenası Blackberry’sini kurcalayıp duruyor.
Durmadan iltifat ediyor. Durmadan sizi övüyor. Sizinle karşılaştığı için ne kadar mutlu olduğunu söyleyip duruyor. Aşırı duygusal ve size âşık olduğunu sanıyor. Bakışları baygınlaşıyor, evlenme teklifi etmesi an meselesi. Korkuyorsunuz. Alkole hiç dayanıklı olmadığını da keşfediyorsunuz, gözünüzün önünde pelteleşiyor.
Saçları yağlı. Tırnakları kirli. Pantolonu ütüsüz. Gömleği lekeli. Ayakkabıları boyasız. Üstelik durmadan sızlanıyor ve hemen hemen her şeyden şikâyet ediyor. Kendisiyle ilgili en mahrem detayları anlatıyor. Anlattıklarından rahatsız olduğunuzu anlamak bir yana, sizin hayatınızdaki özel detayları da bilmek istiyor. Hala annesiyle yaşıyor, hesabı ödemeye parası çıkışmıyor.
Masaya oturduğunuz andan itibaren sizi eleştirmeye başlıyor. Hep tek kaşı havaya kalkık bir vaziyette dinliyor, her an hesap soracak gibi duruyor. Söylediğiniz her şeye karşı çıkıyor. Küçücük bir fikir alışverişini bile tartışmaya dönüştürüyor. Bazen de espri yapma zahmetine bile katlanmadan açık açık alay ediyor. Ses tonunu kontrol edemiyor. Sadece sizinle değil, sudan sebeplerle garsonlarla da tartışıyor. Sayesinde havadaki gerilim bıçakla kesilecek kadar yoğunlaşıyor.
Siz de yukarıdaki korkunç randevulardan birini yaşadıysanız, o erkekle bir daha görüşmemenizi tavsiye ederiz. Aksi halde kendinizi katlanılmaz ve muhtemelen uzun sürmeyecek bir ilişkinin içinde bulursunuz.
İşte yakılacak erkeğin ip uçları. Böyle erkeklere sakın asılmayın. Onları sadece yakın. Bu yeterli olacaktır.
KAYNAK:Tırnak içindeki yazılar GOOGLE arşivinden alınmıştır.
YORUMLAR
Bence de :)))
Hemen yakalım :)))))
Hanımlarrr ateş benden, odunlar sizden :)))))
Hatta odun niyetine "yakılacaklar"ı yakalım :)))
Tebrikler, harika bir yazı olmuş yine...
umarım ki biraz nasiplenir erkekler :)
Ama....
Ben şanslı hanımlardanım ;)
Nerdeyse 30 yıla yakın evliliğimde, yarimden bir gün bile şikayetim olmadı..
Aşk/sevgi/saygı hep bizimle oldu…
Allah ondan razı olsun…
Bence –istisnalar hariç- arada sevgi olduktan sonra, taraflar “ben” değil de “biz” için mücadele ettikten sonra, sanmam ki kötü ilişkiler/sevgililer olsun….
Allah hepimizi kötülerin şerrinden korusun :))