SESLENİŞ
SESLENİŞ
Toplumsal sorunların ağır olduğu ve ekonomik sosyal yapıda ki yaşamsal mücadelenin zor koşullarda ki sıkıntıları gören bir fert olarak hep o ıstırapları çekmişimdir.
Ekonomik,politik,en geniş anlamda ,insan toplumunda maddel yaşama araçlarının üretim ve değişimini yöneten yasaların bilimidir.Ekonomik,politik,özsel olarak tarihsel bir bilimdir.Önce üretim ve değişimdeki evrimin her derecesine özgü yasaları ayrı ayrı irdeler ve ancak bu irdelemeler sonucundadır ki,üretim ve değişim için her zaman geçerli bazı yasalar saptıyabilir.
Olguların dahada derinliğine gidildiğinde,eğitim ve öğretimdeki konumun,sanayi ve teknolojinin ilerleyişine uyum sağlamak bu perspektifte nerde ne olması gerekliliğini görme olasılığını tahmin etmek,tüm bu düşüncelerin ereğine kavuşmak.İşlevsel yapının değişimi gerekliliğine inanmış biri olarak huzurunuzdayım.
Hiç bir şey yaratılışında değere sahip değildir.Bir şeyin değeri getireceği şeye bağlıdır.Bir nesnenin değeri için harcanan emek-zaman değeri varsa o nesne değerli ise harcanan emekte o derece değerlidir.
Şu iletişimi yazarken tüm istençlerin duygu ve düşünce olarak toplumumuzdaki farklılıkları ön planda tutanların sayıları ne yazik ki çok fazla olduklarını özülerek belirtmek isterim.Aynı havayı teneffüs eden ve aynı koşullarda yaşıyan geniş halk kitlesinin çektiklerini ne yazık ki tam anlamıyla burda yazmamanın ıstırabını çekiyorum.Hala aynı ıstırap,hala aynı çile ,hala aynı eziyet...Ne yazk ki tüm bu problemlere çare bulunmuyor.Hala özlediğimiz özlemlere ve o mutluluğa hasrettiz.
Onun için ekonomide,eğitimde,sanayide ,modern tarımcılıkta istenen hedeflere ulaşmayı bir türlü başaramadık.Hala o heyecanı taptaze duygularlarla simgemizde yaşamaktadır.
Halkımızın değer duygularına saygı göstermek koşuluyla onlarla bütünleşerek günümüzün dünya koşullarını ve her türlü hileyi kendine prensip eden dünya emperyalizmine kendimizi yemlemiyerek insanca yaşamanın sezgisini herkese hissetirilmeliyiz.Bu sorumluluk özellikle yeni yetişen nesile düşmektedir.
Bilime giden yol düz yol yoktur.ve ancak onun dik patikalarında yorucu tırmanmaları göze alanları aydınlık doruklarına ulaşırlar.
Bireyler özverilerinden fedakarlıklar yaptığı sürece başarı o derece yükselir.Toplumsal sınıflarda eğemenlik hakir olmamalıdır.Hak ve adelet ilkelerinden ayrıldığı zaman çözümleme başlar.Huzur ve sükün diye bir şey kalmayacaktır.
Saygınlığı sözde değil özde görmek lazımdır.Varlığın temel mantıksal özgürlükleri üzerindeki önermelerin birincisi ve en önemlisi,çelişkilerin dışlanmasına ilişkindir.Nesnelerin nicelikten niteliğe dönüşümde bir takım çelişkilerin olması ve rastlanacağı olasalıkları bertaraf etmek mümkün değildir.Uğraşılarda rastlanacağı zorlukları bertaraf etmek ancak akıl ve mantıkla olur.
Bu ilk söylevimde ancak bu kadarıyle yetenebildim.Umarım gelecekte daha güzel şeylere değineceğimi belirterek herkese sevgi ve saygılarımı sunarım.
Haydar uzun
YORUMLAR
Zaman su gibi akıyor yolumuz uzun bize düşen bu yoldaki engelleri kırıcı olmadan aşmaktır.Her insan bence herşey eaçık olmalıdır . Artık kendimizi geliştirmek ve daha da iyisi kendimizi eleştirerek bu yolda ilerlemeliyiz .Aydınlanmamın yolu da öğrenimden geçer ..Size katılıyorum yazı içinde ayrıca teşekkür ederiz..