- 2904 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
İzmir’de kadın olmak!
Hiç örselenmeden çocukluğu, genç kızlığı yaşamakmış, nerden bilebilirdim bir ayrıcalık olduğunu, sanırdım ki tüm yaşıtım kızlar yakan top oynar geniş ara caddelerde kızlı erkekli, geniş balkonlarda kadınlı erkekli gruplar hep beş çayı içer, yanında kek ya da gevrek, peynir, domates, reçel yer ve keyifli sohbetler eder…
Bisiklete binmeyi hep babalar öğretir sanırdım kızlarına, “Hep önüne bak kızım, korkma! Çevir pedalları, korkma sakın, düşmezsin, arkanda ben varım!”
Amca, dayı, eniştelerle teyze, anne, hala, yengeler gibi çekinmeden sarılmanın da bir ayrıcalık olduğunu bilmedik, bizler akrabanın kadını ve erkeği olduğunu hiç öğrenmedik!
Bizlere taciz de olmadı belki de hep bu yüzden, tecavüzde!...
Bizler babamızın göğsünden kıllar kopardık, acıyor, yapma kızım dese de, yataklarına gidip anne babamızın sabah saatlerinde, oynaşırdık işte! En çok ben severdim rahmetli babamın göğsündeki kılları çekmeyi, deri de gelirdi beraberinde, pıt diye çektiğimde kılını, deri yerini alırdı gerisin geriye, ben ise eğlenmenin doruğunda!
Babacığım çekme dedikçe çekesim gelir, çekme demesine rağmen az biraz kızar gibi olurdu, büyüdükçe anladım, canı acırdı, ama ne hikmetse anlık kızgınlık yerini güzelim masmavi gözlerinde sevgiyle bir ışıldamaya bırakır, yüzü yumuşar, güzelim bıyıkları neredeyse çek beni der, öyle yumuşak yani, bir eli hep üstümde olurdu!
Utandırılmadan kızlığından, kadınlığından bir armağanmış meğer!
Biz bilemedik!
Her kız çocuğu annesi kadar babası tarafından da sevilir, destek görür zannettik!
……
Bizi utandırmadı ne ailemiz ne de komşularımız! Şişşttt! Girin içeriye de demediler! Balkonlarda oturan deneyimli insanlar sokaktan geçen yabancıların hal ve tavırlarından anladılar, bizi suçlamak yerine tavırları garip olan adamları sorguladılar, hayırdır, kimi arıyorsun, kimseyi aramıyorsan neden üç gündür buralarda dolanıyorsun tarzında…
Hırlılar, hırsızlar, namusa göz koyanlar böyle püskürtülürdü, kız sen açık giyindin ondan takıldı bu adam peşine hiç denmedi!
Ah gözünü sevdiğim İzmirlim!
……
Doğduğu, yaşadığı kent ile övünenleri hiç haz etmezdim, yıllar öncesinden bana deseler böyle bir yazı yazacağım, kafamı keserim de yazmam derdim!
Birileri damarına basıyor işte!
Damara basılmaları savuşturmayı da bilirim, hiç ciddiye almamak en güçlü tepkidir!
Ancak, susmak, bazen yanlış anlaşılıyor, sanki kabul gibi, sanki tepkisizlik gibi ve o edepten sakin olma hallerini birileri öyle bir kullanıyor ki, zıvanadan çıkabiliyor insan!
Buysa eğer, hiç uymasa da tarzıma, evet, bazen aynı dilde konuşmak gerek!
Gecenin üçünde tek başıma yürüdüğüm sokaklarda kaç ilde yürüyor kadınlar korkusuzca?
Kaç kadın ve erkek güveniyor karısına kocasına?
Ne ilgisi var demeyin, özgür yetişen kişiler özgürlükler içinde sevdiklerini seçerler, anne ve babaları bilirler ki dünyaya getirmekle mükelleftirler, evlatlarının seçtiklerine müdahale etmezler, ne başlık parası söz konusudur, ne de berdel! Gavur İzmir, iyi ki gavurdur ki, töre cinayetlerine de prim vermemiştir!
……
Ne din iledir işim ne siyasetle aslında, göğüslerim babamın göğüslerine yapışırken en ufak bir tereddüt duymadan sarıldık ya!
Anneme sarıldığımca…
Annemle de göğüslerimiz rastlaşırdı birbirimize!
Annem ve babam! Hiç sakınmadım ya hiçbir organımı beni var edenlerden, cinsiyetine göre!
Özel, güzel yetişmişim, nerden bilebilirdim, her genç kız böyle yetişiyor sanıyordum!
……
Sekiz yaşındaki kızına bisiklete binmeyi öğretse keşke her baba, korkma dese, ileriye bak!
Korkmasa babalar kızlarının ileriye bakmalarından!
……
İzmirlilik bu kadar özel midir?
Hiç bilmezdim!
Hiç de söylenmemişti bana!
“Bak değerini bil! Yaşıtın kızlar neler çekiyorlar!”
İzmirli olmamdan dolayı ne başıma kakıldı sahip olduklarım, ne de pembe gözlükler takıldı!
……
İzmir’de kadın olmak…
Kordon’da dolaşmak, yalnız başına…
Laf atılmadan, peşine adamlar takılmadan…
Tut ki birisi bir şey ima etti, başını çevirip gitmen yeterlidir!
…….
İmbata savurur saçlarını İzmirli kadınlar, dekoltelerini de denize ve sevdiklerine açarlar, hiç umurlarında değildir, bilir misiniz, bir başkası üstüne mi alınır!
Üstüne alınanların problemidir, ne korkarlar ne yerinirler!
Bir bakış ile, bir duruş, en fazlası bir söz ile İzmirli erkekler halden zaten anlarlar!
Ne tecavüz, ne taciz!
……
İzmirli olmak bir ayrıcalıkmış, nereden bilebilirdim, her genç böyle yetişiyor zannetmiştim!
……
Gülgün Karaoğlu
Mart,17/09
YORUMLAR
İzmirli olmak bir ayrıcalıkmış, nereden bilebilirdim, her genç böyle yetişiyor zannetmiştim!
……
kutlarım...
Ulaşamadığını mundarlamaktır İzmir'e gavur demek.Onca özgürlüğü hazmedemeyen,özgürlüğü art niyetle besleyen zihniyetlerin yakıştırması.
Keşke bütün babalar böyle ve bütün şehirler İzmir gibi olsa.
evet çok güzel bir yazı olmuş. bende izmir e yeni gelenlerdenim her ne kadar annem izmirli olsa da. bende tam olarak alışamadım henüz. rahatlığı, hümanizmi, demokratlığı reddedilemez ancak sanki biraz da yapmacıklık var gibi hissediliyor bazen samimiyetlerini kanıtlama peşine düşenlerde. belkide gerçekten zaman değişti eski anlatılanlar çok azaldı yaşadığınız için bu azınlıkta şanslısınız.
susmadığınız içinde yoplum adına teşekkür ederim. sessizlik sarmalına takılmayan cesur insanlara teşekkürler.
sizin gibi büyümüş insanlar nesillerinide sizin gibi büyütme başarısını koruyabilirse eski izmir i koruyabiliriz belkide. umutt orospu pandoranın elimizde bıraktığı son şey işte.
merhaba yazınızı çok cesur buldum. bende İzmirliyim ama Ödemiş ilçesinden,bu İzmire gelin geldim 10 yıl önce ,ama hiç ısınamadım, kimseyi veya İzmirlilere kızmıyorum ama sevemedim...baba evlat ilişkisini çok güzel bir boyutta anlatmışsınız bende babamla herşeyimi paylaşırım hemde cesurca.lakin zaman değişti,hep çıkar ilişkileri içindeyiz.Rabbim bu günümüzü aratmasın, o güzel yüreğinize sağlık...selam ve dua ile...