- 701 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SORGULUYORUM
Anılarım canlandı gözümde. Geçmişten bu güne katettiğim yollar..Mücadelelerle geçmiş bir yarım asıra yakın ömürde, duygusallığın ağır bastığı yaşantıyla birçok şeyi kaybedip hayata mahzun ve çaresizlik içinde bakmaya devam ediyorum..Yazılar belki kendimi ifade etmeye yetiyordur amma, hayata geçirmekte başarılı olamıyorum
Sorumun cevabını hala bulmuş değilim: " Yaşadıklarım kader mi, yoksa başarısızlık mı?.."
Belki diyeceksiniz; aktif olmadığınızdan..
-Hayır hep aktif, atak, zorun üstüne gitmekten büyük bir haz alan, mücadeleden yılmayan, kısacası başarı ve mutluluk için denemediğim yol bırakmadığım girişken biriyim ama, her nedense bu mücadelelerin bir çoğunun karşılığını almaktan muaf biriyim..
Yaşadığım hayata içerliyorum. Bir insanın kaderi bu kadar kara yazılır mı?..
Hayır isyan etmek amacıyla söylemiyorum ama şu soruyu sormaktanda kendimi alamıyorum; -..kul inançlarıyla yaşadığı müddetçe dünya aleminde ve dahi insana has güzellikleri amelleriyle de, sunuyorsa Yüce Rabbin’e ve toplumuna, peki daha niçin hüzünle yaşar, boynu bükük kalır bu alemde?.. -
Belki yine diyeceksiniz; - sen karşılık için mi yapıyorsun amel ve davranışlarını?..- Bu soru karşısında da Rabbim’in verdiği şu yanıt gelir aklıma: " - Kul ne ekerse onu biçer, biz her kula yaşadıklarının karşılığını eksiksiz veririz, bunda ne bir fazlalık, ne de bir eksiklik yaparız.." -
Peki ben şimdi hangi sınıfa giriyorum?..