- 1090 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİNİ BANA VER YÂRİM
Sevgini bana ver yârim…Parıldasın gözlerim…Sevgini bana ver kımıldasın yeniden yüreğim…Lütfen bu geceden sonra gel,şahlansın yüreğim…Seni çok özledim,bakışına kattığın onca anlamı,hiç duyamadığım sesini…Ellerimi tutmasını beklediğim ellerini,bir ümit sever diye beklediğim yüreğini…Seni senden izinsiz almaya çalıştım,bunun için affet beni…Ama sadece sevdim,çok sevdim sadece…Bunu anlar mısın?Anlamaya çalışmadan,gel…Yarınlarım da tekrardan yaşat beni…Seni çok özlüyorum sevdiğim;doyasıya ağlayamıyorum bile bir bıçak saplanıyor yüreğime,konuşamıyorum…Sevgini bana ver yârim…Benden başka kimse çok sevemez seni,harcanır durursun yıllarca…Seni seviyorum sevdiğim;gözyaşlarım düşüyor yüreğime,yüreğime…Gitmeseydin keşke diyorum,hani gitmeseydin işte!Çok uzun sürdü,çok uzun saatler,çok uzun haftalar,sanki yıllar oldu sen gideli…Ne vakit adın değse kulaklarıma yüreğim burkuluyor,sanırsın ki sonbahar…Ne vakit yüzünü hâyâl etsem gözlerimden yaşlar damlıyor,ne vakit seni sevdiğimi kendime haykırsam bir ölüm kokusu geliyor burnuma,ne vakit sensizlikten nefret etsem bugünüm lanetleniyor…Gel işte sevdiğim;çok bekletmeden gel…Bu kez çok kararlıyım,ömrümü yaşlandırmadan gel…Zamanı durdurmaya kalkmadan,günleri nöbet tutar gibi saydırmadan gel…Aşkını ver bana yârim…O yürek bilsin seni ne çok sevdiğimi,sarılsın yüreğime deli deli…Bu böyle olmayacak inan ki akan kanım damarımda duramayacak!Bir ağlamak geliyor ki;yüreğim talan ediyor kendisini…Sanırsın ki bu bahar kışa gebe…Çok uzun oldu sensizlik,çok uzun…Yaşadığından haberim olmadan,yüreğime dokunmanı beklercesine çok geçti,çok çabuk geçti bu bahar…Sanırsın ki sonbahar…Böyle yaşanır mı?Takvim yaprakları bu denli acı günlere gebeyken koparılır mı?Yıllar geçer mi böyle?Çok acı bir senaryo bu sevdiğim…Çok hazin bir son…Gel,çok bekletmeden gel…Damarlarımdaki kanı akıtmadan,ölümün dostu olmadan;ecelimi sen sanıp sarılmadan gel…Aşkını bana ver yârim,korkma mutlu edecek,yaşatacağım seni de içimdeki seni de…Ne kadar az seversen sev gel…Benden çok sevemezsin zaten…
Aşkım senindir sevdiğim;bu aşk senin…Ben yalnızca senin…Duyduklarına inanmayı unutalı çok oldu belki de…O yüzden bu karar son karar,bu aşk sonum olan aşk…Bir bilsen keşke,gerçekten anlamayı seçip de ben de kendini görebilsen…O zaman gelirdin,eminim ki gelirdin…Tabunu yıkar da gelirdin,gururunu unutur da gelirdin…Gel şimdi gel…Saatleri kırmadan,beynimden yüreğime yol alan çizgide seni kovmadan,başka yüreklerde isimsiz yolcu olmadan,gel sevdiğim…Bu son çağrımdır sana;son seslenişim…Dikkate alır mısın bilmem,gitmeni istemiyorum desem…Gitmeni istemiyorum,yüreğim de ısıt beni…Nefesini alsın en temiz rüzgâr…Sensizlik bu aralar mesken tuttu beni,salıvermiyor sana,sen de pek bir kararlı,pek bir yeminli…Özledim,çok özledim biliyor musun?Belki nefesin yoktu nefesimde,ellerin hiç tutmadı ellerimi,sesin arada bir değdi kulaklarıma,yüzünü bir tek hâyâllerimde net olarak seçebildim ama inan ki bu şekilde bile ölürcesine sevdim!Gel sevdiğim…Şimdi gelmezsen çıldırıp bir zaman sonra sana kaçabilirim,yüreğine davetsiz bir misafir gibi girip yüreğini talan eder seni üzebilirim…Gönlünce gel,hak ettiğin ölçüde…İçimde bitirmeyi hiç istemediğimsin,sanırsın ki bu bahar sonbahar…Kulaklarımda bitmesini hiç istemediğim melodiler can bulurken,yüreğimde gitmesini istemediğim sevdiğim var…”Canım”;canımı alsan da yine gel…Gözbebeğim ol,bir tanem ol…Hepimken sonum ol…Ama ol,yeniden hayatımda ol…Bana beni verme yârim…İstemiyorum kendimi senden…Sendeki ben çok mutlu yanında diye…Kahkahaları bana da ulaşıyor,yüreğinde yaşamıyor ama hâyâlini her gün bir saniye olsun görünce saadete eriyor…Seni çok seviyorum sevdiğim;pembe hülyalarla kaplı değil artık bu şehir…Bu şehir seni istiyor,gerçeğe dönmeni…Geleceksin değil mi?Geleceksin söz ver bana…Masmavi gökyüzünü kara bulutlara teslim etmeden ne olur son bir şansla ellerini uzat bana…Böyle yaşanır mı?Sensizliğin misafir olduğu her yeni gün de nefesler alınır mı?Alınır mı gönül çarem;alınır mı?Son bir çare olarak sana seni anlatıyorum yine,usulca…Sen yine bilmiyorsun,sen yine anlamıyor,sen yine uzaklar da çok uzaklarda bensizlikte o çok sevdiğini yaşatıyorsun…Ne olurdu biraz anlasaydın hâlimi…Seni gerçekten seven benim…Yüreğim hiç böyle talan edilmemiş,gözyaşlarım sicim gibi akmamıştı…Bana umutlarından verme,onlar sana lazım olacaklar…Yalnızca gel…Işığım yeniden yansın,güneşler yeniden doğsun…Sadece gel…Çok korkuyorum,çok üşüyorum sevdiğim;düşmekten korkuyorum,üşürken donmaktan,sensiz kaldığım her saniyede sensizliğe batıp çıkamamaktan çok korkuyorum!Korkularımı sal da gel…Bana bir söz söyle;öyle bir söz olsun ki…Bu gece de satırlar konuşuyor ve sen yine susmaktasın!Yarına da mı böyle uyanacağım?Ne olurdu ellerini uzatabilen sen olsaydın…Ne olurdu takvimler yarın ağlamasalardı?Ne olurdu;”ne olur!”dedirtip sensizliğin takvimine koşturmasaydın…Bir oyun bu,belki de çok acı eza dolu bir ceza…Hiç kimse böylesine derinden sevemeyecek,hiç kimse senin için “canım feda sana canım sevgilim”diyemeyecek!Görürsün bak…Hiç kimse yüreğim talan ben bin perişan ellerin ısıtsın ellerimi,bir tek sen gel yeter bana yârim demeyecek,diyemeyecek…O an ellerin titreyecek kâbuslarına geleceğim ölü bir sevdayla boğuşurken…İşte o zaman bir kez daha çok eskilerden kalma bu sözümü söyleyeceğim;”ÇEK TETİĞİ SAĞLAM VÜCUTLU İHTİYAR YÜREĞİME!”Şimşekler çakacak,gözpınarların yağmurlarla yarışacak,korkacaksın,çok ama çok üşüyeceksin ve senin için öldüğümü hiçbir zaman bilemeyeceksin…Bir hâyâllerim kalacak bana,bir de içimde sen…Sen sensizliğin en acı sabahında sana gelmek üzere olan bedenimi bile fark edemeyeceksin…Sonunda diyorum işte sevdiğim;sonunda diyorum çok acı bir kelime olsa bile…Sonunda elveda,elveda tek gerçeğim…Sanırsın ki sonbahar,göremiyorum senden ayrı ne ilkbahar ne de yaz…Sanırsın ki;ölümün eşiğinde bir umut bekleyen bir hasta…Sanırsın ki tövbelerini etmiş;tek bir çareye inanıp tek bir hayatla bütünleşmiş,sanırsın ki…Sanma en iyisi…elveda tek gerçeğim;elveda yüreğimin tek hâkimi,yalnızlığımın tek bekçisi,elveda…
Dilara AKSOY