- 1464 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
BİZ / BİZ OLMALIYIZ
BİZ BİZ OLALIM MI ?????
Doğduğumuz da yazılmıştır kaderimiz. Kudret kalemi ömrümüzün her saniyesinin nasıl olacağını nasıl bir ömür geçireceğimizi uzun bir yolda mı seyredeceğimizi yoksa kısa bir yoldan mı döneceğimizi, ağaçlı sonbahar yapraklarıyla dolu yolda mı yürüyeceğimizi, yolun patikamı, taşlı mı tozlu mu yoksa güllük gülistanlık mı nasıl olacağı her ince detayına kadar yazmıştır. Bizler sadece kudret kaleminin ve kaderin yazdıklarını yaşar, çoğu zamanda belki bilmeden isyan ederiz, gaybı bilemediğimiz için. Aslında bilmemek güzeldir. Çünkü kötü bir hadisenin başımıza geleceğini bilerek yaşamak hiç de iyi bir duygu değildir. Onun içindir ki Allahın bilmesi gerekenleri bilmememiz bizim için en iyisidir.
Her kişi bu dünya sahnesinde rolünü tamamlayana kadar ama doğru hayat yaşar, ama yanlış hayat yaşar. Ömrü bittiğinde sahnenin perdesi kapatılır. İşte bu kadar, ya sonra..?
Hangimiz istemeyiz ki toplumda ve etrafımızdaki insanlar tarafından çok doğru bir insan olarak anılmayı. Hani derler, bu adam var ya bu adam çok dürüst ve doğru bir insan aynı Yunus Emre’nin Tabduk Emre’ye götürdüğü odun kadar düz ve sağlamdır. Daha nice örnekler var bizim tarihimizde. Önce ailemizde öğrendiklerimiz, okul öncesi de ne öğretilirse teyp gibi kayıt olur. O yaşlarda ne öğrendiysek hiç unutmayız bir deneyin isterseniz hafızanızı çok eskilere gidin 5 yada 6 yaşlarınıza. Hemen gelir aklınıza ne hakkında eğitim aldıysanız nasıl büyütüldüyseniz onlar gelir aklınıza. Kurallar, yemek yerken besmele çekilir, el ve yüz yıkamayı, selam alıp vermeyi, sevmeyi, sevilmeyi, güle güle demeyi, ablaya abiye nasıl davranılması gerektiğini, erken yatmayı, erken kalkmayı büyüklerden önce konuşmamayı, oturmamayı, yemeğe bile hep birlikte başlamayı, şükretmeyi, Allah bereket versin demeyi, Allah rahatlık versin demeyi, paylaşmayı, kıskanmayı kötü bir şey belki ama kıskanmayı bile iyi kullandığınızda size belki fayda sağlayabilir. Mesela çok okuyan bir arkadaşınızı kıskanırsanız belki kısa sürede sizde okumaya başlayabilirsiniz. Aman dikkat kıskanmak huyunuzu kontrol etmek için azami gayret gösteriniz. Küçük iken daha bir çok huyu öğrenmişizdir aklıma gelen birkaç tanesi bunlar ama en önemlisi de doğru, dürüst ve dümdüz adam olmayı öğrenmek.
Bir bardak su kadar şeffaf olmalıyız, bakıldığında nasıl göründüğümüz değil, nasıl görmeleri hele hiç önemli değil, en önemlisi nedir biliyormusunuz? Ya olduğumuz gibi görünmek ya da göründüğümüz gibi olmak. Asıl insan olmak işte budur. biz karşı tarafa ilk etapta ne kadar şık ne kadar özel, ne kadar bilgili kültürlü gibi gözükmeye çalışsak ta Hz Mevlana’nın bir sözü vardır; “nice elbiseler gördüm içlerinde insan yok. Nice insanlar gördüm üstlerinde elbise yok” biz biz olmalıyız zaten bir müddet sonra sizin nasıl bir kişi olduğunuzu anlayacaklardır. Çünkü peygamber efendimizin hadisi şerifi “ kişi dilinin altında saklıdır” der. Siz ne kadar çaba gösterirseniz gösteriniz her şey aslına döner. Sizde bir müddet sonra, aslınız gibi olacaksınızdır. Onun içindir ki siz siz olunuz “ya olduğunuz gibi görünün yada göründüğünüz gibi olunuz. “
YORUMLAR
BİZ BİZ OLALIM MI ?????
Doğduğumuz da yazılmıştır kaderimiz. Kudret kalemi ömrümüzün her saniyesinin nasıl olacağını nasıl bir ömür geçireceğimizi uzun bir yolda mı seyredeceğimizi yoksa kısa bir yoldan mı döneceğimizi, ağaçlı sonbahar yapraklarıyla dolu yolda mı yürüyeceğimizi, yolun patikamı, taşlı mı tozlu mu yoksa güllük gülistanlık mı nasıl olacağı her ince detayına kadar yazmıştır. Bizler sadece kudret kaleminin ve kaderin yazdıklarını yaşar, çoğu zamanda belki bilmeden isyan ederiz, gaybı bilemediğimiz için. Aslında bilmemek güzeldir. Çünkü kötü bir hadisenin başımıza geleceğini bilerek yaşamak hiç de iyi bir duygu değildir. Onun içindir ki Allahın bilmesi gerekenleri bilmememiz bizim için en iyisidir.
Her kişi bu dünya sahnesinde rolünü tamamlayana kadar ama doğru hayat yaşar, ama yanlış hayat yaşar. Ömrü bittiğinde sahnenin perdesi kapatılır. İşte bu kadar, ya sonra..?
Hangimiz istemeyiz ki toplumda ve etrafımızdaki insanlar tarafından çok doğru bir insan olarak anılmayı. Hani derler, bu adam var ya bu adam çok dürüst ve doğru bir insan aynı Yunus Emre’nin Tabduk Emre’ye götürdüğü odun kadar düz ve sağlamdır. Daha nice örnekler var bizim tarihimizde. Önce ailemizde öğrendiklerimiz, okul öncesi de ne öğretilirse teyp gibi kayıt olur. O yaşlarda ne öğrendiysek hiç unutmayız bir deneyin isterseniz hafızanızı çok eskilere gidin 5 yada 6 yaşlarınıza. Hemen gelir aklınıza ne hakkında eğitim aldıysanız nasıl büyütüldüyseniz onlar gelir aklınıza. Kurallar, yemek yerken besmele çekilir, el ve yüz yıkamayı, selam alıp vermeyi, sevmeyi, sevilmeyi, güle güle demeyi, ablaya abiye nasıl davranılması gerektiğini, erken yatmayı, erken kalkmayı büyüklerden önce konuşmamayı, oturmamayı, yemeğe bile hep birlikte başlamayı, şükretmeyi, Allah bereket versin demeyi, Allah rahatlık versin demeyi, paylaşmayı, kıskanmayı kötü bir şey belki ama kıskanmayı bile iyi kullandığınızda size belki fayda sağlayabilir. Mesela çok okuyan bir arkadaşınızı kıskanırsanız belki kısa sürede sizde okumaya başlayabilirsiniz. Aman dikkat kıskanmak huyunuzu kontrol etmek için azami gayret gösteriniz. Küçük iken daha bir çok huyu öğrenmişizdir aklıma gelen birkaç tanesi bunlar ama en önemlisi de doğru, dürüst ve dümdüz adam olmayı öğrenmek.
Bir bardak su kadar şeffaf olmalıyız, bakıldığında nasıl göründüğümüz değil, nasıl görmeleri hele hiç önemli değil, en önemlisi nedir biliyormusunuz? Ya olduğumuz gibi görünmek ya da göründüğümüz gibi olmak. Asıl insan olmak işte budur. biz karşı tarafa ilk etapta ne kadar şık ne kadar özel, ne kadar bilgili kültürlü gibi gözükmeye çalışsak ta Hz Mevlana’nın bir sözü vardır; “nice elbiseler gördüm içlerinde insan yok. Nice insanlar gördüm üstlerinde elbise yok” biz biz olmalıyız zaten bir müddet sonra sizin nasıl bir kişi olduğunuzu anlayacaklardır. Çünkü peygamber efendimizin hadisi şerifi “ kişi dilinin altında saklıdır” der. Siz ne kadar çaba gösterirseniz gösteriniz her şey aslına döner. Sizde bir müddet sonra, aslınız gibi olacaksınızdır. Onun içindir ki siz siz olunuz “ya olduğunuz gibi görünün yada göründüğünüz gibi olunuz. “
ÇOK GÜZEL İFADELERLE MÜKEMMEL BİR YAZI OKUDUM TEBRİK EDERİM.
Ya olduğumuz gibi görünmek ya da göründüğümüz gibi olmak. Asıl insan olmak işte budur. biz karşı tarafa ilk etapta ne kadar şık ne kadar özel, ne kadar bilgili kültürlü gibi gözükmeye çalışsak ta Hz Mevlana’nın bir sözü vardır; “nice elbiseler gördüm içlerinde insan yok. Nice insanlar gördüm üstlerinde elbise yok” biz biz olmalıyız zaten bir müddet sonra sizin nasıl bir kişi olduğunuzu anlayacaklardır. Çünkü peygamber efendimizin hadisi şerifi “ kişi dilinin altında saklıdır” der. Siz ne kadar çaba gösterirseniz gösteriniz her şey aslına döner. Sizde bir müddet sonra, aslınız gibi olacaksınızdır. Onun içindir ki siz siz olunuz “ya olduğunuz gibi görünün yada göründüğünüz gibi olunuz. “
DOĞRU SÖZSE NE DENİR ARKADAŞIM..DOĞRU YAZIYDI..ÇOK ANLAMLIYDI..PAYLAŞIMIN İÇİN TEŞEKKÜRLER..SEVGİLERİMİ BIRAKTIM GÖNÜL SAYFANA..
Siz ne kadar çaba gösterirseniz gösteriniz her şey aslına döner. Sizde bir müddet sonra, aslınız gibi olacaksınızdır. Onun içindir ki siz siz olunuz “ya olduğunuz gibi görünün yada göründüğünüz gibi olunuz. “
--------------
Ne güzel di canım dostum..Ne güzel anlatımış yüreğinize sağlık....Doğru olan bu, insan göründüğü gibi olması..muhteşemdi
dizeleriniz...
Sevgilerimi gönderiyorum..gönül bağımdan...
N.ALTIN tarafından 4/6/2009 4:20:07 PM zamanında düzenlenmiştir.