- 982 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
sayın tezal.bence bana bu partizanlık yaftasını vurmamalıydınız...ben bizzat içinde olduğum işi anlattım.siz partizan yandaş dediniz...diyecek bi şeyim yok.sizlere ne anlatsam boş...biri de diyorki bizim cebimizden alıp dağıtıyorlar...ne saçma yaklaşım para döngüsü diye bir şey var...hatırlatırım.ama siz buna da bir kılıf bulursunuz.sizlerle seviyeli tartışma yapamayacağımızı anladım...yandaş sizsiniz.ben kötüyü söylerken iyinin de hakkını verin dedim sadece ama nerde..dedimya bazıları isyanı ahlak edinmiş...
ayrıca birileri birşeyler yiyor olsa bile bu beni bağlamaz çünkü ben devlet memuruyum görevim iktidara değil halka hizmet.bundan çok şükür zerre şaşmadım..allahımda şaşırtmasın...
BAL TUTAN PARMAĞINI YALAR LAFINA DA DİYECEK BİR ANSİKLOPEDİ SÖZÜM OLURDU AMA....GEREK YOK ...DEĞMEZ O KİŞİYE...
aynur engindeniz tarafından 3/25/2009 12:40:18 AM zamanında düzenlenmiştir.
aynur engindeniz tarafından 3/25/2009 12:41:46 AM zamanında düzenlenmiştir.
aynur engindeniz tarafından 3/25/2009 12:50:52 AM zamanında düzenlenmiştir.
yardım yapılıyor diye yırtınıp duruluyor
elbet yapılıyor yardım
senin benim kesemden, memleketi de karış karış satarak kurana el basan herkese yardım ediliyor doğrudur
onlar çocuklarını genç yaşta iş adamı yapıyor gemicikler alıyor
bizim çocuklar işsizlikten intiharın eşiğinde
kaç aile yıkıldı kimin haberi var
kaç esnafın hacizle makineleri eşyaları kaldırıldı
icra dairelerine gidin bir bakın yolunuz düşerse eğer.
çalışıyor belediyeler harika çok güzel
çiçekler ekiliyor haftada bir yolunup fidanlar tazeleniyor
bir bakıyorsunn aaaa bizim belediye başkanının yeğeninin serası varmış
metro inşaa ediyor
mühendis akraba kullanılan malzemeler yine akrabadan alınarak kalkındırıyor sürdükçe sürüyor bitmiyor iş.sebep akraba malzemeleri yakın dostlarımız olan falan ülkeden getirtememiş.
birileri de hala çıkıp konuşuyor bizzat içindeyim yardımların diye
inandık tamam
ne demişler bal tutan parmağını yalar
o da size kafi sanırım
banada kafi sıkıldım yazmaktan görüldüğü gibi onlar zenginledikçe bizim çene yoruluyor.
yazınıza noktasına kadar katılıyorum sayın kafiyesizgece
laledevri tarafından 3/23/2009 9:34:33 PM zamanında düzenlenmiştir.
Kör bilinç...Açılmadıkça gözler değişmeyecek hiç bir şey...Bir seçim meydanı yani bir miting alanı ve bir lider sesleniyor miting alanını dolduranlara,diyor ki;
"“Değerli kardeşlerim dedik ki biz bu sıfırları atacağız. Yapamazsınız dediler, enflasyon patlar çatlar dediler. Biz geldik bu 6 tane sıfırın tamamını da attık. Paramızı para yaptık. Düşünün eskiden delikli para ile tuvalete gidilirken öyle bir hale getirdiler ki Türkiye’yi tuvalete girmenin bedeli 1 milyon oldu. O hale getirdiler ama geldik sıfırları attık. Eskiden benim vatandaşım tuvalete 1 milyona giriyordu şimdi 1 liraya giriyor. İşte biz buyuz. Farkımız bu Türk lirasının değerini artırdık ona onurunu kazandırdık biz buyuz,farkımız bu."
Ve alkışlıyor insanlar...Oysa azıcık araştırsalar görecekler ve anlayacaklar durumun öyle olmadığını ve düşünecekler karşılaştıracaklar şöyle ki
;"2002 yılında umumi tuvalete girmenin ücreti 250.000 lira,2002 yılının ikinci yarısında asgari ücret 16 yaşından büyükler için brüt 250 milyon 875 bin lira, net olarak da 184 milyon 251 bin lira olarak belirlenmiş.Bu hesapla bir asgari ücretli işçi o yıl 737 kez umumi tuvalete girebiliyor,O dönemde en düşük memur maaşı ise aile yardımı ödeneği de dahil olmak üzere 392 milyon lira.
En düşük ücretle çalışan devlet memuru da umumi tuvaleti, maaşı ile bin 568 kez ziyaret edebiliyormuş.
Bugün asgari ücretin brütü 664 lira 25 kuruş.Neti ise 527 lira 13 kuruş.Yani asgari ücretli bir işçi maaşı ile ancak 527 kez tuvalete gidebilir.En düşük memur maaşı da aile ödeneği dahil 1.030 Türk Lirası. Memur da en fazla 1.030 kez tuvalete gidip ihtiyaç görebiliyor.2002’de 737 kez tuvalete gidebilen asgari ücretli, şimdi ancak 527 kez gidebiliyor. Yani tuvalete gitme lüksünde, 2002’den 2009’a alım gücü açısından bakılınca yüzde 30’a yakın azalma olmuş.Memur için de hesap hemen hemen aynı. Memurun da tuvalet hizmeti alma gücü yüzde 34’e yakın erimiş."
Yine diyor ki;"Benim borsada param yok.. Senin var, senin..” meydandakilerden yuhhhh sesleri ve yine alkışlar,oysaki borsa 5O bini bulduğunda övünülmüş örnek gösterilmişti,e şimdi ne değişti de borsada parası olan yuhlatılıyor...Takip ettiğim bir gazetecinin çok beğendiğim bir sözü var "kıçımızı silmek için tükettiğimiz káğıt miktarı, beynimizi parlatmak için tükettiğimiz káğıt miktarından
fazla."Okumuyoruz...Araştırmıyoruz...Karşılaştırıp kıyaslamıyoruz...Ne söylenirse alkışlıyoruz...Kör bilinç sen nelere kadirsin..
Az kalsın unutuyordum yine bir miting ve kadın koştur koştur ,muhabir soruyor nereye,mitinge, her şey yolunda rahatsınız iş aş sorununuz yok demeye gelen bir cümle kuruyor muhabir ,hani kadının öyle koştur koştur gidişine ve cevap veriyor kadın oğlum işsiz...Kör bilinç kör...Tebrikler...
Sosyal devlet, insanlarını sadakaya muhtaç etmez ! Sosyal devlet insanlarına istihdam sağlar, adalet sağlar, eğitim ve sağlık hizmetlerinde eşitlik sağlar. Sadakaya muhtaç ettiğiniz halka verdiğiniz sözde sağlık hizmeti ile yandaşların yararlandığı sağlık hizmetleri arasında bir benzerlik var mı ? maliye bakanınız bile Türkiye 'de tedavi olmadı değil mi Sayın aynur engindeniz hanımefendi ...Sizler ülkenin kaynaklarını partinizin çıkarları için kullanmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz.. Savunmak zorunda olmanız da sürpriz olamaz tabii....
benim çalıştığım kurum halka sağlıktan gıdaya tekerlekli sandalyeden bir hastanın tüm ihtiyaçlarına,evde bakımdan meslek edindirme kurslarına ev eşyasından köüre yüzlerce yardım yapılıyor.bizzatta bu işte görevliyim.yardım alan insanların ne ahlakına ne siyasi ne de ırksal kimliğine bakıyoruz.o insanlrın gözlerindeki minneti görseniz bu makarna bulgur lugatı parçalamaktan utanç duyardınız.yandaş olmak gerekmez sadece emek harcanıp yapılanlara iyi deyin.kötüye kötü deyin.diyeceksinizki halk neden bu hale düştü...bu şimdi olan bir oluşum değil.temeli on yıllara dayanıyor...ama devlet seçim arefesinde değil yıllardır bu yaraları sarmaya çalışıyor.yapılan olayın içinde değilsiniz.neyi ne için yapıldığını bana öğretmeyin...ben en azından bu yardım işinin içindeyim ve bunu çok iyi biliyorum...
yardımlar yapılır oy için dersiniz..yapılmaz sosyal devlet nerdeeeeee deiye nara atarsınız.işte bu yüzden dedim isyanı ahlak edinmişsiniz diye...
aynur engindeniz tarafından 3/23/2009 4:31:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bu günkü iktidara isyan etmemek için ya yandaşlarından biri yada at gözlüklü olmak gerekiyor. Gözleri doğru yere bakıp da görememek mümkün değil. Ülke bitti, bitirildi. İnsanlar sadakayla oylarını satar hale geldi. Çok üstünde durdukları ahlak yrlerde sürünüyor. Çünkü ahlaksızların ağa babaları iktidarda. Hepimizin vebali bunlara çanak tutanlar ve göz yumanlar, makarna- kömür- eşya karşılığında bu ahlaksızların şakşakçılığını yapanlardadır.
İyi diyorsunuz da edebiyatın hayattan soyutlanamayacağını,hayatı yansıttığını unutuyorsunuz.Amacım kimseye kötümserlik aşılamak değil.Ancak gerçeklerin gözükmesini sağlamak.O nedenle doğrular her platformda kendini gösterebilmelidir.Sonuçta bu bölüm makale bölümü ve makalenin tanımını yapmaya sanırım gerek yok.
Ben kimseyi aşağılamadım,halkın avanak yerine konmasına veryansında bulundum o kadar.Böyle yapınca kriz bitecek diye de bir savım olmadı.Ama halkın kriz yok diye kandırılmaya çalışılmasına itirazım var.Bu da insanın,edebiyatın,yazının olduğu her yerde dile getirilmelidir bence.
Burada yazılanların iki kişinin olsa bile gözünün açılmasına faydası vardır.En azından insanlar takkelerini önlerine koyup düşünürler biraz olsun.O nedenle bu yazıyı kaleme aldım.Başka bir amacım yok.
güzel anlattınız...ama bu ülkede hep eleştirilecek şeyler mi var.neden insanlar hep kötümserliğe itiliyor.iyi olan taktir edilmiyor ama kötü olana ver yansın ediliyor.kişisel görüşlere saygım var.ama burası bir edebiyat sitesi...edebiyat defteri...başka ortamlarda nutuk atsın herkes..sağcısı solcusu hiç ayırmıyorum...ama burası huzur bulmak için girilen bir ortam bence.zaten günlük sıkıntılardan kaçıp sığındığımız bir liman.o halde ne gereği var karşıt görüşleri tahrik etmenin.siz şimdi doğru bildiğinizi bu sitede söylediniz bir kesimin liderini de aşağıladınız da ne oldu kriz bitti mi...mücadelenizi uygun ortamlarda sürdürün...hepimiz için geçerli bu.burda yazdığınız kişisel görüşlein kime faydası var...
Ben 'bizim cumhurbaşbakımız' 'sizin cumhurbaşkanınız' diye bir ayrım yapmadık ki.Böyle bir ayrım bölücülük yapmaktır.Siz,biz derken neyi kast ediyorsun?Neden ayrım yapıyorsun ki?Küresel güçlerin ekmeklerine yağ sürmek niye?Bu bir.
İkincisi isyanı ahlak edinmek de ne demek?Ortada bir hata varsa söylemeyi ilke edinmişim ben.Kim olursa olsun karşımdaki,hatasını söyleyeceğim.Bir başbakan da olsa hatalıysa söylerim.Bazıları gibi susmayı,sırtıma semer vurulmasını kabul etmem.Çünkü ben yurttaşım,güdülecek koyun değilim.Bu nedenledir susmazlığım,haksızlığa boyun eğmeyişimdendir.
Burasının kişisel düşünce arenasına dönmesine sevinmen gerekmez mi?Denmek ki artık papağan olmayı değil konuşmayı tercih ediyor insanlarımız.Sorgulamayı,dogmaları,tırnak işareti içindeki dayatmaları kabul etmeyip tartışarak doğruyu bulmayı öğreniyoruz demek ki.Atatürk de böylesini isterdi.O zaman bilinçli olmaktan duyulan bu rahatsızlık niye?Hayat,yalnızca bireysel konulardan ibaret değildir.Toplumsallık da vardır ve gereklidir.