- 618 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Gül Gibi Karısı Dururken
Akşam yaklaşmıştı nerdeyse..Saat öğleden sonra dört olmuştu.Son misafirler de yavaş yavaş ayaklandılar...Kendi aralarında söylenip duruyorlardı hala.."Utanmaz ayol.." "Gül gibi karına yapılır mı bu" "Hak etti ayol.."Aferin valla İyi yaptı Suzan..."Suzan konuşulanları sessizce dinliyor,bir yandan da gitmekte olan misafirlerin ayakkabılarını,paltolarını, montlarını uzatıyordu..Geçmiş olsun temennilerini son bir kez daha ilettikten sonra son misafirde ayrılmış,Suzan annesi ile baş başa kalmıştı. Anne kız 10 dakika boyunca öylece sessiz sessiz durdular...Bir süre sonra annesi;
-Aklım almıyor kızım...Bir türlü aklım almıyor,Orhan tapardı sana...Bunu sana nasıl yaptı...Hem de bir sokak kadını ile...Sustu sonra..Suzan cevap vermedi..Annesi devam etti..
-Neyse...Baban evde yalnız...Kalmamı istiyorsan kalayım ama;
-Yok..Hem biraz yalnız kalsam iyi olacak anne...Tolga bugün sizde kalsın olur mu?
-Olur olur..Dedi annesi..Kapıya doğru yöneldi.Ayakkabısını giydi,paltosunu aldı.Ayaküstü bir iki teselli daha verdi kızına.Biraz sonra oda evinin yolunu tutmuştu...
Lavaboya geçti Suzan.Elini yüzünü yıkadı..Savaştan çıkmış gibiydi sanki..Dağınık saçlarını toparlamaya çalıştı..kafası allak bullaktı.Bir türlü anlam veremiyordu olanlara..Tolga..O ne olacaktı.Babasız bir yaşam onu bekliyordu şimdi.Bir sigara yaktı.Derin derin çekmeye başladı...Bundan sonra ne yapacaktı? .Ne iş yapacaktı? .Ne yiyecekti? .Nasıl geçinecekti? .Ellerini koynuna soktu.Hiç kendini bu kadar savunmasız hissetmemişti.Çok değil,iki ay önce bunları yaşayacağını birisi söylese güler geçerdi.İnanılır gibi değildi yaşananlar.Uzun bir flört dönemi,uzun bir nişanlılığın sonunda deliler gibi severek evlenmişlerdi.Herkesin örnek gösterdiği o örnek evlilik o büyük aşk,rezil bir ihanetle bitmişti.Bugünde resmiyete dökülmüş,ilk celsede ayrılmışlardı.6 yıllık beraberlik bitmişti.Yerde misafirlerden kalan terlikleri toplamaya başladı.Kültablalarını boşaltıyor,ortaya çekidüzen vermeye çalışıyordu.Kendiliğinden yaşların süzüldüğünü fark etti yanağından.elinin tersiyle silmeye çalıştı.Lavaboya geçti.elini yüzünü yıkamaya başladı.Sonra bıraktı gözyaşlarını.Hıçkıra hıçkıra ağladı..Ağladı...Bir saat kadar sonra kendine gelir gibi oldu.Yatak odasına yöneldi.İlk defa bu kadar soğuk gelmişti yatak odası.O yatağın yabancısı gibi oturdu bir köşesine...Ürperdi içi.Kapının ziliyle irkildi....Yine kim gelmişti.Bıkmıştı aptal tesellilerden.Yalnız kalmak,kendisini dinlemek istiyordu.Usul usul gitti, Açtı kapıyı..Postacıydı bu..Bir mektubu vardı...Alıp usulca kapattı kapıyı...Gönderen kısmında Rumuz Uçan Gül yazıyordu...İrkildi birden.Şaşırmıştı...Kendisi üniversitede okurken eşinin mektuplarının gönderen kısmında hep bu isim vardı"Uçan Gül".Hızlı adımlarla yatak odasına yöneldi.Titrek elleri ile Açtı merakla...Bunlar mektup değil kısa notlardan oluşan günlük gibiydi. Teker teker okumaya başladı...
-Biliyormusun bugün böyle bir karar aldım.Bugün bilgisayarımdaki bu sayfayı kısa bir günlüğe dönüştürüyorum.Hani bilirsin zor açarım ben içimi ya,bundan böyle seni..Güzel sevgilim seni ve söyleyemediklerimi buraya yazmaya karar verdim.Bunu evliliğimizin 10.yılında açıp okumana izin vereceğim. 16/09/2002
-Sevgilim biliyormusun bugün üç ay oldu evleneli.Nedendir bilinmez,eskisi kadar sana söyleyemiyorum bu iki kelimeyi...Seni seviyorum,Seni seviyorum Seni çook seviyorum bitanem...21/12/2002...
-Farkındamısın bilmiyorum...Hani ben maç izlerken,hani sen öylece evin içinde dolaşıp dururken,gözlerim hep kayıyor sana.Seni süzüyorum sen farkında olmadan.İçim huzur doluyor.Sana bakmak bile bana mutluluk veriyor..Öyle güzelsin ki.. Sana bakmaya doyamıyorum ben. 02/02/2003
-Bazen diyorum ki,seni hak edecek ne yaptım ki,sen öyle güzelsin ki.Ben öyle ahım şahım yakışıklı birisi değilim.Sıradan bile sayılabilirim.12/05/2003
-Biliyormusun,bugün canım çok sıkkın.Patronla tartıştık biraz.Hani onla tartışmak neyse,fikrinin yaptığı daha çok canımı sıktı.En çok güvendiğim insandı o.En iyi arkadaşım.Ama biz patronla tartışırken, patronun haksız olduğunu bile bile birden onun tarafına geçmezmi.İnsanlar neden böyle sevgilim ya.Hani yazmaktansa uzun uzun konuşmak dertleşmek isterdim senle ya..Sanırım çok yoruluyorsun bu aralar.Erkenden yatıyorsun.bense kendimle baş başayım şimdi. Aslında moralimin bozuk olduğunun farkındaydın.Sordun ama anlatamadım.Ben biraz zorum biliyorsun.biraz irdelemen lazım beni.16/07/2003
-Bu hafta için çok ümitliydim.Seninle çok farklı bir hafta sonu geçirmeyi hayal etmiştim.Beraber uzun bir yürüyüş yaparız,dışarıda bişeyler yeriz,ardından senle yapmayı en çok istediğim şeyi yaparız; Fenerin maçına gideriz diye tasarlamıştım.Ama olmadı.arkadaşlarınla program yapmışsınız,alışverişe çıkacakmışsınız.Neyse canın sağolsun.27/11/2003
-Biliyormusun bugün bulmuştum o Cd’yi.Müthiş bir filmdi.Senle, sana sarılarak izlemeyi çok isterdim.Filmin yarısında uyuyup kalmana şaştım kaldım.13/12/2003
-Bugün ilk kavgamızı yaptık.Odana çekildin.İki kelime etmiyorsun.Arkadaşlar arasındaki kılıbıklık,kazaklık tartışmasının birer şakadan ibaret olduğunu anlayamamana şaşırdım.Hele birde üste çıkma çabaların herkesin dikkatini çekti.05/01/2004
-Annenin her bize gelişinde sendeki bu tavır değişikliğini anlayamıyorum.Bana daha soğuk,daha emrivaki davranıyorsun.Daha garip oluyorsun ya.17/05/2004
-Beraberce geçirebileceğimiz yaz tatilinde annenlere gitmeyi ve tam bir haftayı orda geçirmeyi tasarladığına inanamıyorum.01/07/2004
-Biliyormusun saat şu an gecenin ikisi.Uyku tutmuyor.Kendimi öyle yalnız hissediyorum ki.Biz diyorum eskiden konuşmaya doyamazdık.Şimdi konuşacak konu bulamıyoruz.19/09/2004
-Kendinden o kadar eminsin ki.Sanki ben seni asla terk edemem.Sana mahkumum.Yani sen kralsın, ben emrine ve güzelliğine amade bir köle.Acaba diyorum bazen...Beni böyle bir koca istediğin için mi tercih ettin.21/10/2004
-Arkadaşlara bakıyorum bu aralar da; ne güzel ya,her akşam eğlenceler,okey partileri,barlarda içmeler.Onlara bakınca bir eksiklik hissediyorum kendimde.İşten eve,evden işe.Sonrada bu aptal diziler...03/11/2004
Suzan şaşkın kaldırdı başını.Şok olmuştu sanki.Bıraktı sayfa sayfa mektubu.Anlamsız şekilde yatak odasında adımlamaya başladı.Mutfağa yöneldi sonra.Lavaboya geçti,aynada kendini süzdü.Bir sigara yaktı.Birkaç dakika öylece kalakaldı.tekrar yatak odasına yöneldi...Ağır ağır okumaya devam ediyordu;
-Hiç eleştiriye gelmiyorsun biliyormusun.Konuşuyoruz.anlatıyorum.birkaç gün düzelir gibi oluyor,çok geçmeden eski haline dönüyor her şey.28/01/2005
-Bugün yine ısrarla sordun bilgisayarımdaki bu gizli dosyayı.Ne yazdığımı merak ediyorsun.Aslında başlarken hiç böyle şeyler yazacağımı ummuyordum.Evliliğimizin 10’uncu yılında okumana izin verecektim ya,ondan da şüpheliyim şimdi.30/03/2005
-Bugünlerde hep içimde bir şeylerin eridiğini hissediyorum.Sana olan o koca sevgi sanki buz dağı gibi erimeye başladı.Bunu yazdığıma bunu düşündüğüme inanamıyorum.08/06/2005
-O sevmediğim arkadaşın...Bilmiyorum benden önemlimi? Bize evliliğimize ne kadar zarar veriyor bu konu, farkındamısın? Onu nedir bu kadar önemli kılan.Nerdeyse benden geçeceksin,o arkadaşından geçmeyeceksin. Ben ya...Benim için.Eşin için bir arkadaşından geçemez misin? Ya sevmiyorum bu arkadaşını.Evimde istemiyorum.Evine gitmeni istemiyorum.İs-te-mi-yo-rum. 12/08/2005
-Dışarı hayatım yok.Akşamları hep evimdeyim.Haftada bir maç izlememe neden bu kadar tepki gösteriyorsun anlamıyorum.Barda yada birahanede mi izlemem gerekiyor.Anlatamıyorum...Anlatamıyorum...13/10/2005
-Böyle diyorum yani; Böyle hep bir parçası eksik yaşamaya alışmalıyım galiba.O kadar kendine dönük yaşıyorsun ki.Sanki dünya senin için yaratıldı.İnsanlar mutluluğun için koşuşturuyor.10.01.2006
-Çok kötüyüm bugün...Evet erkeğim...Güçlüyüm ama,ya benim sana ihtiyacım var.15/04/2006
-İçim hiç rahat değil.Yalan söyledim sana bugün.İş falan uzamadı.Arkadaşlara takıldım bugün. Güzel bir Okey kurduk.Uzun süredir ilk kez içten gelerek güldüğümü, kahkaha attığımı fark ettim.17/06/2006
-Kendimden utanıyorum biliyormusun.Akşam yemekte gözlerine bakmaktan hep korktum.Bakınca gözlerime anlarsın sorarsın diye korktum.Oysa sen kendi aleminle öyle meşguldün ki.Farkında bile değildin.Bara gittim akşam.İki bira içtim.Bir bayan vardı.Göz göze geldik ansız.Bir garip... Etkiledi işte.Tanıştık sonra.O yolun yolcusuymuş.Şaşırdım.Hiçte o tür bir kadına benzemiyordu.Ama bilmem işte.Öyle sıcaktı ki.Bakışları,konuşması...Uzun uzun felsefe yaptık.Hayatı sorguladık.Mutluluğu sorguladık.Dünyanın yaratılışını,uzayı,cehennemi...Senle o kadar isterdim ki ben...Örneğin bir politika konuşmayı saatlerce.Mutluluk kelimesini irdelemeyi saatlerce.ama sen...Sen hayatı sorgulamassın ki.Günübirlik yaşarsın.31/11/2006
-Bugün kirlenmiş hissediyorum kendimi.Yatak odasında yatmayıp ta kanepede uyamam ondan.Nasıl yaptım bunu bilmiyorum.Yine o bara gittim.Evet yine o kadın.Ayşe Melek...Ben bugün onunla yattım.05/02/2007
Suzan okumaya devam ediyordu.Yatağın üzeri kısa notlardan oluşan sayfa sayfa mektuplarla dolmuştu.Gözlerinden yaşlar boşalıyor,ama gözlerini ayıramıyordu.Okumaya devam ediyordu.
-Pekte ısrarla sormadın akşam hayrola yine geciktin diye ya,söyleyeyim.Bugün yine onunla; Ayşe Melek ile beraberdim.Onun varlığı,kokusu,onun konuşması bir bambaşka.Ben çocuklar gibi onun dizlerine uzanıp ağlayabiliyorum.Ona tutuldum.evet ben bir hayat kadınına tutuldum.09/04/2007
-Bu gün Ayşe Melek ile sinemaya gittik.Ordan da Fener’in maçına.O da Fenerbahçeli.21/05/2007
-Biliyormusun Ayşe melek hiç beni sevdiğini söylemedi.Ama ben hissediyorum. Sesinin tonundan,bana bakışından beni sevdiğini hissediyorum.En kötüsü evli olduğumu bilmiyor.07/06/2007
-Ayşe Melek...Evet o bir hayat kadını.Senden daha kısa,senden daha çirkin.Ayşe Melek...Öfkeli olduğum zaman alttan alması.Canım sıkkın olduğu zamanlar teselliler vermesi.Yol göstermesi.Akıl vermesi.Sorunlarıma kafa yorması.Çocuklar gibi şakalaşması. O gün keyfimin yerinde olup olmadığını bir bakışta anlaması.Yorgun olduğum zaman omuzlarımı ovması.Gömleğimi kendi elleri ile giydirmesi.Düğmelerini kendi elleri ile iliklemesi.Ayşe Melek bugün beni sevdiğini söyledi...Artık yalnız değilim.Artık yalnız değilim.Sevildiğimi,değer verildiğimi hissediyorum.28/08/2007
-Ona evli olduğumu söyledim.Ayşe Melek beni terk etti.Sıcak bir yuvayı yıkamam dedi.Ben Onsuz yaşayamam.Bir şeyler yapmam gerek...12/10/2007
Bu son mektuptu.Gerisini zaten biliyordu Suzan.Hayatının dönüm noktası olan o akşam...Yemek masasında eşinin bir hayat kadınına aşık olduğunu kendisinden ayrılmak istediğini haykırdığı o an...Gözlerinin önünden gitmiyordu...Buna tahammül edemezdi.Dava açmışlardı ve ilk celsede boşanmışlardı.Suzan uzandı yatağa.gözlerini tavana dikti.Daha önce bilmediği bir dünyaya adım atmıştı.Şimdilik! sadece ağlıyordu.