- 345 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İlk Ve Son Gün
Her gün o masayı hazırlar, yine her gece geç saatlere kadar onu beklerdi.Yıllar bunu değiştirememişti. Dile kolay tam otuz yıl beraber yaşamıştı. Belki bir alışkanlıktı onunkisi, eşi bunun farkında bile değildi. Her gece yine geç gelir, doğru odasına gider, yatar, uyurdu.
Kadın çocuğumuz olsaydı belki farklı olurdu der ama bunun bir avuntu olduğunuda bilirdi.Bunları düşünürken gözpınarlarından akan yaşın farkında değildi.
Onun için, onca yıllarını harcamış, ona destek olmuş, ona çocuk vermek istemiş; yine onun gururunu kurtarmak için bırakıp gitmemiş kendisini çocuksuzluğa mahkum etmişti.İlk tanıştıkları günü hatırladı ve takvime baktı yarın dedi Dünya Kadınlar Günü evet ilk tanıştıkları gündü.İkisi de gencecik, ömürlerinin ilkbaharında idiler. Onu; kendisine bir kırmızı karanfil uzatıp’’Dünya Kadınlar Günün kutlu olsun’’ derken görmüş, göz göze gelmişlerdi.Sanki içlerinde bir şeyler kıpırdamış ve bu heyecanlı günlerden sonra kendilerini nikah masasında bulmuşlar, hastalıkta, sağlıkta, iyi günde, kötü günde deyip defteri imzalamışlardı.
Ve işte şimdi bu gündeydi. Her şey hızla geçip gitmiş beşinci tanışma yıllarında her şey kopmuştu.Biten neydi onu bile soramamıştı. Bu böyle devam edemezdi.Kararını verdi. Nasıl Dünya Kadınlar Gününde onun hayatına girdiyse yine öyle çekip gidecekti.Öyle de yaptı; oturup tüm sevenlerine birer mektup yazdı.Çantasına koydu.Sabah erkenden evden çıkıp, postaneye gitti, mektupları postaladı.Sonra köprüye gitti ve atladı.
Telefon hiç susmamacasına tekrar, tekrar çaldı.Adam kalktı ve telefonu açtı.Karşısına polis memuru çıktı ona köprünün oraya gelmesini söyledi.Acele giyinip çıktı, oraya vardığında yerde üstü örtülü birisi yatıyordu.Yaklaştı ve baktı elbisesinden eşi olduğunu anladı ama hiç bir anlam veremedi.
Polis örtüyü açıp tanıdınız mı? dedi.Adamın göz yaşları akmaya başladı.Polis elindeki poşeti ona uzattı, içinde bir tane kırmızı karanfil veağzı sıkı sıkı kapalı poşet içinde de bir zarf vardı.İçindeki kağıtta:DÜNYA KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN yazıyordu.
Adam çok üzgündü ’’onu bu anlamlı günde tanımış, kendi hataları yüzünden yine bu anlamlı günde kaybetmişti’’ söyleyecek tek sözü yoktu.