- 408 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şafakta Kalkacak.
Tohum toprağa düştüğünde,
Dizleri üzerinde titriyordu, baba
Başı; dizlerinin arasında tamamladı gelişimini cenin.
Dünyaya ’-merhaba.’ dediğinde, ilk şap’lağı yedi... Ağlaması isteniyordu, ısrarlı... Oksijenin yakıcılığı, şab’lağın acısını deldi. Ağladı...
Dizlerini doğrultup, sımsıkı sardı anası. Bükülmesin, diz üstü gel-
mesin evladı diye. Yine de, emekleyerek başladı hayata, yürümeye..Dikildiğinde
ayak üstü, bir sevinç... ’Atta, atta.’... Kısacık, küçücüktü. Gönderdiler imama.
Döndü kıbleye, diz çöküp, oturdu, imamın önüne. Elif.be...Baktı ve korkarak
ürperdi. İmam arkasını dönmüştü tüm ulviyetine. Sormak istedi; ’’hocam, günah
değil mi, ardını, niye döndün kıbleye? ’’ Kızdı hoca. Şap’lağı vurdu suratına. ’’ -Sus bakayım. Eğ başını önüne kerata. Herşeyi Allah bilir.Sümüklü burnunu topla.’’
Hep dizüstü oturuyordu evde, saygılıydı büyüklerine. İstendiğinde, fırlayıp
kalkabilmek,susabilmek di derdi.
Askerlik yaşıydı, Vatan görevi ulviyattan. Nizamiye kapısında aldı ilk emri
’’-çök’’ Eğitim emri ’’- Alçak sürün,yüksek sürün, diz üstü çök.’’
’’ Ben sürünmeyi biliyorum, bana ayakta kalmayı öğretin.’’ demek istedi, diyemedi.
Dizüstünde sürünerek ödedi Vatan borcunu.
Aşık oldu. Duygu yoğunluğu, başı dizlerinde, ağladı. ekmek lazım dı. Bir lokma için
aslanlarla boğuşmayı göze alamadı. Diz çöktü. İş isterken farketti ayakkabilarının eskiliğini ve tozlandığını.
Kolay mı iş,ekmek parası. Yalvarmalar,yakarmalar,taraf olmalar (riyakarca) . Her günün akaşamı
diz çöktü.
Darbe, darbe üstüne hayatına. Yönetiminde, aşkında,işinde, çevresinde. Direnecek hal nerde...
Yaşananlar kader di.. Sığınacak bir yuva, yutulacak bir lokma, tutunulacak bir dal ararken buldu
maneviyatı,tepe yaptı ulviyatı.Kaderini yaşıyordu, diz üstü kalınası. Kaderi bir kılavuz bulmasını istiyordu.
hem Dünya, hem Ahiret yolları çetin, çetrefelli...Dünyaya geldiğinde ilk öğrendiği ağlamaktı. Başı dizlerinde; ağladı, ağladı...Buldu aradıklarını. ’’-kolaymış’’ dedi. Ama yine dizleri üstündeydi.
Doğdu, diz çöküp emekledi,diz çöküp panikledi.Diz çöktü eğitildi, diz çöktü yemek yedi, diz çöktü
dua etti.diz çöktü aşkına, diz çöktü işine, diz çöktü eşine.
Ayaktakilerin hükümleri, diz çökenlere emirdir.
Dizinin üstünde yaşayan toplumları, ayaktakiler yönetir.
’’insanların seni dinlemesini istiyorsan ayakta konuş’’
Haaa o mu; dizlerini çekmiş göğsüne, (yan secde vaziyeti) yatıyor. Yine kaderine isyan ederek.
Artık şafak’ı bekliyor. Şafakta ayağa kalkacak ve ayakta ölecek........
Mahbub Mehmet Kaya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.