- 448 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PİSİ PİSİNE ÖLÜM
Bir anne hüngür hüngür ağlıyordu.Ağlamaktan göz pınarları kurumuştu.Yüzü kireç gibi bembeyaz olmuştu.
Yıllardır gözünden sakındığı bebeğini,biricik evladını kaybetmişti.Bir hiç uğruna sebepsiz elinden kayıp giden oğluna ağlıyordu.
15 yaşında bir gençti Kemal.15 yaşında ümitleri,hayalleri,beklentileri olan liseli bir genç.Gözü pek,korkusuz ve çevik bir delikanlıydı.Bu korkusuzluğunun onun sonu olabileceğini nereden bilebilirdi?
Okuduğu okul Çanakkale’ye bir gezi düzenlemişti.Bu geziye katılabilmek için bir hafta anne ve babasına yalvarmıştı.Ailesi onu yollamak istemiyordu.Başına bir şey gelir diye korkuyorlardı.Gözlerinden sakındıkları evlatlarını,gözlerinin önünden ayırmak istemiyorlardı.Küstü Kemal.Annesine,babasına hatta ablasına ve ağabeyine bile küstü.Konuşmadı onlarla.Aklına koymuştu geziye katılmayı.Ve bir şekilde ailesini ikna etmeyi başarmalıydı.
Sonunda anne ve babası biricik evlatlarının küskünlüğüne dayanamadı.İzin verdiler Çanakkale’ye gitmesine.Çok sevindi Kemal.Sevinçten havalara hopladı.Annesinin ve babasının boynuna atıldı.Gezi gününü sabırsızlıkla bekledi.Sonunda gezi günü gelip çatmıştı.Biran önce arkadaşları ve öğretmenleriyle buluşacakları yere gitmek istiyordu.Banyo yaptı.Tıraş oldu.Giyindi.Süslendi.Kokular süründü.Eşyalarını hazırladı.Anne ve babasına sarıldı.Veda etti onlara.Evden çıkarken anne ve babasını son kez gördüğünü,onlara son kez sarıldığını bilmiyordu.
Koşarak evden çıktı.Arkadaşları ve öğretmenleriyle buluşacakları yere gitti.Heyecandan yerinde duramıyordu.Arabalarının gelmesine daha vakit vardı.Arkadaşlarıyla dolaşmaya başladı.Vakit geçirmeye çalıştı.Bir aşağı bir yukarı yürümeye başladılar.İşte her şey o anda oldu.Karşılarına tinerci çocuklar çıktı.Laf attılar Kemal ve arkadaşlarına.Arkadaşları korktu,geri çekildi.Kemal korkusuzdu.Bu lafların altında kalacak bir çocuk değildi.Karşılık verdi o kendini bilmez tinerci çocuklara.Çocuklardan biri aniden cebinden bıçağı çıkardı.Rasgele sapladı Kemal’in vücuduna.Böbreklerinden,karnından,kalbinden darbe aldı.O anda yığılıverdi bulunduğu yere.Öğretmenleri,arkadaşları seferber oldu onu kurtarmak için.Hastaneye yetiştirmeye çalıştılar.Ailesine haber verdiler.Herkes korku içinde doktorun iyi bir haber vermesini bekledi.Endişeli,korku dolu gözlerle doktorun gelmesini beklediler.Sonunda doktor geldi.Anne ve babaya verilebilecek en kötü haberi verdi.Oğulllarının ölüm haberini…Anne ve baba olduğu yere yıkıldı.Arkadaşları taş kesti.Öğretmenleri donup kaldı.Uyuştu konuşamadılar uzun süre.
Genç bir yürek,gözü pek bir delikanlı,ümitleri,hayalleri olan bir can,böyle pisi pisine yok olup gitti ebediyete.Geriye ağıtlar yakan acılı bir anne baba,üzgün arkadaşlar ve öğretmenleri kaldı.
Bir pislik yüzünden,kendini bilmez bir tinerci yüzünden,boş yere,hiç yere giden bir cana mı üzülmeli yoksa bu pislikleri sokağa terk eden ana babalara mı kızmalı?Biriicik evlatlarını,canlarını kaybeden ana babaya mı yanmalı yoksa tinerci pislikleri yakalayıp yaşı tutmadı diye salıveren kanunlara mı isyan etmeli?
Evet bir can,ümidi,hayali olan gencecik bir can,boş yere,hiç yere kayıp gitti elimizden.Bir daha dönmemek üzere…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.