- 764 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BİR KAÇ MESELE
SEYİRCİ
Bizler televizyon karşısında "seyirci" miyiz, yoksa "izleyci" mi?
Bence, sâdece televizyon karşısında değil, sinemada, tiyatroda da seyirciyiz.
Çünkü, "izlemek" hareket halinde olur.
Anadolu’nun bâzı yerlerinde de "izleme"ye "hezleme" derler.
"... sus sus, filancayı hezliyorum ..." derler. Yani birisini adım adım takibettiğini söyler.
"Takibetmek", "izlemek", "iz sürmek".. aynı mânâdadır.
Sonra biz, televizyon seyrederken hareket hâlinde miyiz, Allah aşkına?
Değiliz. Bâzen oturarak televizyon seyrediyoruz; bâzen uzandığımız yerden;
hattâ öyle oluyor ki, yattığımız yerden bile televizyon seyrediyoruz.
Allah lillah aşkına, te ve seyrederken hareket hâlide değiliz ki..
Sonra biz, televizyonda, tiyatroda ve sinemada hadiselere müdahâle edbiliyor muyuz?
Müdahâle edemiyoruz. Sadece hâdiselere seyirci kalıyoruz.
Meselâ "... aman, başrol oyuncusu hastalanmasın. ..." dediğimiz zaman, o kişi
hastalanmıyor mu? Senaryoda ne yazılıysa, o oluyor.
Bir husus daha var: Biz yüksekçe bir yere çıkıp, söz gelimi köyümüze, kasabamıza
veya şehrimize baktığımız zaman köyümüzü, kasabamız veya şehrimizi izlemiyoruz;
oraları seyrediyoruz.
Bilmem, anlatabildim mi?
YÜZÜNDEN
Konuşurken ve yazarken bâzen dikkâtimiz dağılıyor.
Meselâ zaman zaman "... senin yüzünden zengin oldum ..." şeklindeki bir cümleyi
ya işitiyoruz, ya da kullanıyoruz. Burada kullanılan "yüzünden" kelimesinde bir suçlama
vardır. Biz kendimizi zengin eden bir kişiyi suçlamak bir tarafa, ona teşekkür borçluyuz.
Peki.. zenginliğimizi temin eden kişiye ne demeliyiz?
[ alt_cizgi ]"... ben senin sâyende zegin oldum. ..."
SEBEP
Bilindiği gibi, Türkçe’mizde "sebep", neden" ve "niçin" kelimeleri bulunmaktadır.
Kolayımıza geldiği için midir, nedir, bâzen iki kelimeyei birbirine karıştırıyoruz:
"Fazla kar yağışı nedeniyle yollar kapandı".
Şairimiz Yavuz Bülent Bâkiler Bey; bu kullanıldığ; yâni "sebep" ve "neden" kelimelerinin doğru kullanıldığı çok nefis bir misâl veriyor:
"SEBEPSİZ YERE NEDEN AĞLIYORSUN?"