- 1374 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ali Karaca Ve Şiirle Yaşamak
Ali Karaca ve şiirle yaşamak
Derdi tükenmeyen ey zalim gurbet
Hasret ettin beni güzel yurduma
Zayıf bedenime yükledin de dert
Hasret koydun beni güzel yurduma!
Ali Karaca 1971 Yozgat Akyamaç Köyü doğumlu. 1989 Yozgat İmam Hatip okulu mezunu. Din görevlisi olarak çalışmaya başlamış. A.Ö.F İlahiyat ön lisans programını bitirmiş. 2004’de Kırgızistan’a din görevlisi olarak gitmiş. 2009 Ocak ayında da bu görevini tamamlayarak yurda-vatanına dönmüş.
Ali Karaca ile nasıl tanıştık? Kendisini birkaç defa görmüştüm. Asıl tanışmamız Sürmeli Festivali Şiir yarışmasına gönderdiği şiirle başladı. Bu şiirinden bir dörtlük sunuyorum.
Kırgızistan’dayım şu ata yurtta
Hasretlik olmasa kalmak isterdim
Bedenim gurbette aklım Yozgat’ta
Şu anda Yozgat’ta olmak isterdim.
“Yozgat’a Özlem” başlığını taşıyan bu şiir 2007 Sürmeli Festivalinde üçüncülük ödülünü kazandı. Ali hocayla tanışmamız işte böyle başladı. Kırgızistan’dan gelip-gittikçe bizi aradı selamını hiç kesmedi. Şiirler ve yazılar yolladı bizlere... Çalışmalarından bizleri haberdar etti... O yiğit bir Yozgatlı olarak görev yaptı Kırgızistan’da!
Kırgızistan’da yaşayan Çapanitzedeler’den bahsetti. Bende rica ettim bunların geçmişini bir araştır diye. Sanırım bu çalışmalarını bize takdim edecekler.
Ali Karaca aynı zamanda şiir dostu bir arkadaşımız. Şiirle yatıyor, şiirle kalkıyor desek yanılmış olmayız. Onun şiire ve şairlere dost olduğunu çok iyi biliyorum.
Bir haber gelmiyor bize sıladan
Köyümden bir haber ve seher yeli
Bizlere ayrılık yazmış yaradan
Sıladan bir haber ver seher yeli...
Ali hoca kocaman bir şiir kitabi tutuşturdu elimize: “Şiirle Yaşamak!” Tam 274 sayfa! Bütün şiirlerini bu kitapta toplamaya çalışmış. Dopdolu bir eser, yüzlerce şiir var içerisinde, okumakla bitiremedik. Televizyon (Gönül Sofrası) programından sonra eserini elime alıp incelemeye ve okumaya başladım.
Ali Hoca Kitabın ön sözünde yazmakla ilgili düşüncelerini şöyle ifade ediyor. “Ben şiirle doğdum şiirle yaşadım diyebilirim. Bu sebeple de kitabıma “Şiirle Yaşamak” adını koydum. Yetiştiğim çevre bozlakların, ağıtların, deyişlerin ve manilerin dillerinden düşmediği bir İç Anadolu köyüdür. Annem Merhume her sözünün sonunu bir şiirle yada maniyle bitirmeyi severdi. Bende annemden öğrendiğim deyişleri söyler gezerdim.”
Dilimden düşmüyor o güzel adın
Dünyada tek sendin dertli kadın
Senin kıymetini çok geç anladım
Bilmem hakkın nasıl ödenir anam!
1983’te annem vefatı ile acılarımı şiirle anlatmaya başladım. Geceleri ağlayarak yastığımın altında bulundurduğum defterime duygularımı yazmaya çalıştım. Sabah olunca arkadaşlarım okumasın diye çoğunu yırttım.
“Zaman zaman (ara versem de) yazmaya devam ettim. Sonunda baktım ki, bir kitaplık şiir olmuş. Gurbette daha çok şiir yazıyor insan. Kırgızistan’da da yazmaya devam ettim. Sürgün Ahıska Türkleri’nin Dramını anlatan bir kitap hazırlığı içerisindeyim.”
İki kardeş kaldık yürek yaralı
Dibinden kestiler tuttuğumuz dalı.
Ne yeşil giyindik nede alı.
Gül bahçesi bize çöl diye yazmış!
Ali Karaca, şiirlerinde yaşadıklarını, gördüklerini, etkilendiklerini, özlemlerini, hasretlerini, Aşk ve Sevgilerini dile getiriyor. Gurbet ve Sıla konulu şiirleri ağırlıkta. Şiirlerinde Dini ve Milli konularda işlenmiş. Gönül pınarlarından akan suları şiir dizelerine dökmüş! Yazar: “Şair olduğumu iddia etmiyorum, ben gönül pınarlarından akan düşüncelerimi yazıyorum”diyor.
Onun şiiri sevdiğini, şairlerine dost olduğunu çok iyi biliyorum. Kişilikli, beyefendi, çalışkan, cana yakın, insan sevgisiyle dolu kıpır kıpır bir arkadaşımız. Güler yüzlü, nüktedan, hoş sohbetli bir dostumuz. Duygularını hep şiirle dile getirmiş.
Bakıyorsun bana tıpkı el gibi
Aşkınla çağlayan oldum sel gibi
Bir seher vaktinde esen yel gibi
Gelip de gönlüme girsen ne olur.
Şiirlerinde konu çeşitliliği çok gazla, duru bir anlatıma sahip, dili sade, anlatımı içten, konu bütünlüğü arz eden şiirleri akıcı ve ölçülüdür. Sıkıntı ve çileli yaşamını şiirle terennüm etmiş dostumuz.
En son şiirini bize Kırgızistan’dan yollamıştı.bu şiiri de hasret ve özlemlerini anlatıyordu. Şanlı Tarihimizi hatırlayan yazar kardeşimiz, Turan İllerinden selam gönderdiği “Bura Kırgızistan” başlıklı şiirini daha önceden bu köşede yayımlamıştık. Şiirinden iki dörtlük alıyoruz.
Bura Kırgızistan, bura dağların
Kara bulutları deldiği yerdir
Buna asırların ve de çağların
Arayıp adını bulduğu yerdir.
Urumçi’den Viyana’ya uzanan
Turan sevdasına sevdalanan
Kızıl Elma davası ile yanan
İçi volkan gibi dolduğu yerdir.
Evet Ali Karaca’nın gönlünde adeta volkan gibi kaynıyor. “Şiirle Yaşamak” kitabına dalıp gittik. Öyle ki kendimizi şiirden kurtaramadık. Ne diyelim yüreğine sağlık be Ali Hocam! Bülbül olup şakıyan o dilin hiç susmasın! Allah gönlünden şiir sevgisini hiç eksik etmesin! Senden güzel eserler bekliyoruz. Kırgızistan hatıralarını-Çapanitzede’lerin yaşamını kaleme dökmeni bekliyoruz. Şiir dostlarına selam ve saygılarımla.