KATLİAM
İnsan kendisinden çok uzakta atılan bir çığlıktan derinden etkilenmeyebilir. Ama o uzaktaki çığlığı, yakından atılan yürek yakıcı bir çığlığa eş değer bir fısıltı olarak algılamak ciddi bir duyarlılık ister
On milyonlarca yıl ömrü olan şu dünyamızda insan ırkının birbirine zulmünü görmek için, medeniyetin olmadığı ilkel insan topluluklarına kadar inmeye gerek yoktur. Aslında o dönemde insanların kitleler halinde yok olması(katledilmesi) söz konusu olmazdı. İnsanların uğruna savaşacağı hiçbir şey yoktu, yaşamak için hayvanlar gibi doğa ile savaşmaktan başka. İnsanlık en ilkel dönemleri olan bu dönemlerde ihtiyacı kadar avlanırdı. Çünkü mülkiyet yoktu. 1700’lerin düşünürü olan Jean Jacques Rousseau’nun da dediği gibi insanlar toprakları parselleyip, güçsüzleri topraksız bırakmalarından itibaren birbirlerine karşı mücadele etmeye başladılar. Savaşlar, insan ölümleri, yeni imparatorluklar, o imparatorlukların yıkılışı… İşte insan ırkının büyük macerası günümüze kadar hiç sekteye uğramadan böyle geldi. İnsan hayatının önemsiz sayıldığı ve insanların ikinci dünya savaşı diye tarihe geçirdiği bir savaş var biliyorsunuz. O savaşta on binlerin katledilmesinin yanı sıra savaş gereği de yine on binlerce hayat yok olup gitmiştir. Ve benim anlayamadığım insanlık sanatta, edebiyatta, bilimde vs. bu kadar yol almış olmasına rağmen, o savaşa neden hala ikinci dünya savaşı diyor da son dünya savaşı demiyorlar.
İnsanların savaşma sebepleri apaçık ortadadır. Daha çok toprak(günümüz için daha çok petrol, daha çok para), daha rahat bir yaşam. Ama bir savaşta esir edilmiş silahsız, yada bir devletin vatandaşları olan savunmasız insanların topluca imha edilmesine ne demeli? Bunun sebebi ne olabilir? Bir lider askerlerine insan katletme emrini hangi durumda verir? Böyle bir emri veren liderin psikolojisi nasıl olabilir? Bu liderin vicdanını rahatsız eden hiçbir şey yok mudur? Daha doğrusu böyle bir insanın(liderin) vicdanı var mıdır? Bu emri uygulayan asker ve ya kişilerin ruh halleri nasıldır acaba? Bütün bu sorulara verilecek bir cevap, gösterilecek insani değer taşıyan bir gerekçe yoktur. Bu sorulara cevap bulunarak katliamların insanlığın geleceğindeki yeri yok edilebilir. . Ama hiçbir şart altında katliamlara gerekçe gösterilemez. Tarihte bu katliamların mimarları(liderler) çoktur. Siz böyle bir lider biliyor musunuz? Ben iki kişiden bahsedeceğim. ilki; son dünya savaşında(insanların ikinci dünya savaşı dediği) tarihe ismini Yahudi kanıyla yazan Adolf Hitler’dir. “Buradan, bu gün Filistin’e kan kusturan Yahudileri savunmuyorum.” Ama o dönemin Yahudileri Hitler tarafından canice katledildi. Fabrikalarda yakılarak yağlarından sabun elde edildiği bile söyleniyor. Hitler tanınmış bir lider olarak hiç insan öldürtmemiş olsa bile; Safkan bir ırk oluşturmaya çalışması tarafımdan kınanması için yeterli bir sebeptir. Kaldı ki hiç tahammül edemediğim bir savaşa sebebiyet veren ve bununla kalmayıp on binlerce insanın katlini emreden birini kınamadan geçmek olası bile değil. On binlerce insanın o savaşta yok olmasına, nerdeyse bir o kadarının sakat kalmasına ve on binleri de katletmesine rağmen Hitler; amacına ulaşamadı ve kendi kendine hayatına son verdi. Bahsedeceğim ikinci lider ise yakın zamanda(1987-88) gerçekleşen bir katliamın mimarı olan Saddam Hüseyin’dir. Irak-İran savaşının olduğu sırada Saddam’ın emri ile kimyasal ali lakaplı, Ali Hasan Al-Majid Al Tikriti’ Halepçey’e kimyasal gaz bombaları attı. Binlerce kürd’ü katletti. O olayda ölen insanlar fotoğraflandı. fotoğraflardaki üst üste yığılmış cesetler yürek acıtıyor, insanın tüylerini ürpertiyor. Saddam Hüseyin hiç beklenmedik bir yerden ettiğinin karşılığını buldu. Saddam’ın Amerika tarafından idam edilmesini elbette desteklemiyorum. Demek istediğim yapmış olduğu bu katliama ve onca zulme rağmen bir başarı elde edemediği ve sonunun çok kötü olduğu. Hiçbir halk hiçbir şekilde diğer bir halktan üstün değildir. hiçbir halk katletme hakkına sahip olamayacağı gibi, hiçbir şart altında katledilmeyi de hak etmiyor. Halepçe katliamını belgeleyen fotoğraflara baktığımda fısıltı gibi gelen, insan vicdanını tırmalayan çığlıklar duyuyorum. Çok uzaktan, yirmi bir yıl önceden geliyorlar. Şıwan perwer onlar için havar halepçe havar diye feryat ediyor.
İnsanların, insan onuruna yakışır bir şekilde, kardeşçe yaşamasını başarmaları dileğiyle.
YORUMLAR
Sevgili kalemsiz hocam ;Can yuregine saglik.
Halpce katliami yuregimde buyuk bir acidir.
Hocam bunu Tc sistemi,yurdumda yasiyan,
Etniklere hep yasatiyordur.
Ergenekonun hitlerden,Derin devlet,Jitemden ne farki var.
Hepside insan dusmanlaridir,1938 de Dersim katliami,
72.000 insan katledildi,1972 de Yurt icinde,nice nice
gencler kuytu koselerde katledildiler.
Bizlere bu mantikli guzel yazinizla,insanlik degerlerini
hatirlattiginiz icin tesekkurler ve saygilarimi iletirim.
özgür