- 762 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
KAYBEDECEK VAKİT KALMADI.
GEÇ OLMADAN DUR DİYEBİLMEK
“Ülke elden gidiyor! Biz ise umursamadan dizi izliyoruz. Eğleniyoruz! Gece uykularımız dahi kaçmıyor!”
Ülkemizde Atatürk sonrası çoğu dönem olduğu gibi günümüzde de işler iyi gitmemektedir. Buna karşı maalesef hiçbir önlem alınmamaktadır. İnsanlarımızın birçoğu kötüleşmekte olan hayat ve ülke şartlarını umursamadan ekran karşısındaki dizilerini izlemeye devam etmektedir. Onların sorunları apayrıdır; Kiminin derdi sevgilisinin olmayışı, kiminin derdi ağ erişiminin yavaş olması, kiminin derdi de zengin olabilme çabasıdır…
Yetiştirdiğimiz gençlerimiz; içinde bulundukları halden habersiz ise ülke şimdiden gelecekten umudunu kesmelidir. Gayesizliğin insanı boğduğu şu durumda kimler buna karşı direnebilir ki? Kimi gayeliler de çaresiz ise ne faydası dokunur!
Eyvah atalarım emanetinize sahip çıkamadık! Siz aç milleti doyurdunuz biz ise ölüme terk ettik. Siz çıplak milleti giydirdiniz; biz parası olanı giydirdik, adil olamadık, yalaka olmayanı sürgüne vurduk. Ey Atalarım! Sizler, bunlara mani olamayan; millete, bu ihtiyarlara ve bu gençlere hakkınızı helal eder misiniz?
Durum gittikçe vahimleşmektedir; Ülkede işsizlik aldı başını gidiyor. Üniversitelerde nitelikli eğitimi bırakın, çoğu zaman yeterli eğitim bile verilemiyor. İlimden nasibini alamamış bir toplum sürünür. İlimden nasibini alanlar da işsizlikten ya mezardalar ya hapishanedeler.
Bu kadar sorunlara rağmen ne mi yapıyoruz? Çok güzel şeyler yapmaktayız. Umursamamaktayız. Evet, gerçekten umursamamaktayız, ülkemizin canını okuyorlar biz ise halen uyumaktayız. Kimimiz dizi izlemekte, kimimiz oyun oynamakta, kimimiz ihanet etmekteyiz!
Bir milletin iradesinin ve kimliğinin yok oluşuna bütün dünya tanık olmaktadır. Neden yok oluş diyorum biliyor musunuz? Dilimizi kaybettik yetmedi, irademizi kaybettik o da yetmedi, şimdi bilincimizi yitiriyoruz. Geriye sadece egemenliğimiz kaldı. Onunda yarısı Türk ve Müslüman Âlemini tek yumruk haline getirmek istemeyen malum düşmanlar tarafından bölünmekte. Cemaatler güçlenmekte. İnsanımız hoş görüşünü yitirmek üzere. Her gün yeni birer düşman türetilmektedir. Kargaşa ortamı yaratan bu güçlerin en büyük kozu basiretsiz insanlardır.
Türk evladı çalışmazsa, üretmezse, kaynaşmazsa, ananesini yaşatmazsa kıtalar ötesinden gelen zalimler senin dolduramadığın her boşluğu doldurur. İslamiyeti, Türklüğü, Dilini, Eğitimini. Bankalarını, Limanlarını elinden alır. Gördünüz mü? Gençliğe hitabe bir duvar süsü değilmiş.
ACI GERÇEKLER
Bir milleti yok etmek istiyorsan ilk önce ona ait olan her şeyi yok etmelisin! Bir milletin her şeyi nelerdir; Dili, Eğitimi, Askeri, Parası, Ahlakı, Ananesi, Denizleri ve Ormanları… ve daha niceleri. Kimi ormanlarını yakar, kimi dillerini konuşturmaz, kimi toprağını işgal eder. Sen uyurken uyumayan düşmanların vardır. Ancak bilgi ve bilinçle uyumak uyanık kalmaktır. Sende de bu ikisi yoksa artık sadece canını feda ederek mücadele edebilirsin.
“Ekonomin ayaktaysa; devletin, milletin ve gururun dimdik ayaktadır. Peki ya ekonomin ayaklar altındaysa?”
Canımızı hiç düşünmeden feda ettik. Hiçbir millete nasip olmayan bir kahramanlığı gerçekleştirdik. Peki, dökülen kanlar boşa mı gidecek? Elbette hayır! Büyüklerimizin* dediği gibi ilk önce kendimize itibar edeceğiz ve kaybettiğimiz her değeri geri kazanacağız. En başta adam gibi çalışacağız. Adam gibi üretip ve adam gibi tüketeceğiz. Adam gibi yaşayacağız.
“Dürüst insanların yanına cesaretli insanları katarsan yolsuzluğun önüne geçebilirsin.”
Daha sonra dürüstçe çalışacağız ve cesaretimizi toplayacağız, ülkemizin çıkarlarına uygun olmayan her şeye engel olacağız. Korkmayacağız, ezmeyeceğiz, ezilmeyeceğiz. Basiretsiz insanların şantajlarına boyun eğmeden hayatımıza devam edeceğiz.
“Ülkemizi başarısız kılan en büyük sorun; siyasi yandaşçılık ve hemşericiliktir.” Türk evladı bu sorunları çözmedikçe ülkesine rahat bir nefes aldıramaz.
Serhat ZORLU Devamı gelecek…