GÜNAH GECESİ
Adı bilinmayen bir günün gecesi. Adı bilinmeyenlerin gelip geçtiği bir günah gecesi. En zavallı tarfımızla sarıldığımız , sonu pişmanlıklarla tıkanmış bir suskunluklar gecesi.
Dudaklarımızın tuzu var her bir yerinde gecenin. Duygusuz dokunuşların parmak izleri kazınmış her bir saniyesine. Ölüm var, kapkara örtüsüyle ortada. Yalancı zevklerle parıldayan yüzlerce yıldızıyla.
Susuyoruz.... Sustukça sesi içimizde yankılanıyor kalbimizin. Sessizce dinliyoruz, sessizce ağlıyoruz. Her bir atışında can veriyoruz sanki. Hayata attığımız adımlar ölümün koynuna sürüklüyor bizi.
Gündüzü olmayacak bu gecenin. Temizlemeyecek hiçbir güneş bu kara lekeyi. Affedilmeyecek kimse, bağışlanmayacak hatalar.İyileşmeyecek yaralar.
Günahlarımıza ağladıkça boğulacağız, boğuldukça yeniden günahlarımıza sarılacağız.
Ve derken kırmızısına boyanıp ateşin yanarak kaybolacağız. Adımız günah olacak ve biz günah gecesinin ne ilk ne de son kurbanı olacağız.