- 687 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
90 YIL SONRA TIP BAYRAMI!!!
İlk modern tıp eğitim kurumu; Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire ismiyle 14 Mart 1827 de hayata geçmişti ülkemizde.
İlk tıp bayramı ise, 1. Dünya Savaşı sonunda İstanbul’un işgal günlerinde, yabancı işgal kuvvetlerine karşı, tıp öğrencilerinin tepkisi olarak 1919 da kutlanmıştı.
Şimdilerde ise, yine 14 Mart günü, Tıp Bayramı olarak kutlanılıyor olması yanı sıra, içinde bulunulan hafta da, sağlık haftası olarak kutlanılmaktadır.
İşin tarihçesini çok kısa özetledikten sonra, günümüze gelelim.
Bu günün geçen yılki özelliği ise hatırlarsınız; tüm ülkeyi saran iç(!) ve dış(!) işgal kuvvetlerine karşı, ülkece her kesimden gelen tepkinin, yine bir Tıp Bayramına denk gelmiş olmasıydı.
Garip bir tesadüf, yanı sıra da çok acı bir gerçeği, ne denli gerilediğimizi de gösterdi.
Oysa aradan geçen 89 yıldan sonra, çok daha ileri düzeyde olmalıydı gelinen yer. Doktorlar hiçbir sorunları olmaksızın, güle oynaya kutlamalıydılar gelinen noktayı, kazanılan değerleri; tüm diğer iş kollarındakiler ve ülke halkı gibi.
Olmadı, olamadı maalesef!!!
89 yıl sonra doktorların her gün artan sorunları vardı önlerinde dağ gibi yığılan!
89 yıl sonra tüm ülke çalışanlarının mevcut sorunları yanı sıra, pek çok hakkı da alınmaya çalışılıyordu ellerinden, daha da üst düzeye ulaşması gerekirken yaşam koşulları!
89 yıl sonra, zaten iş bulamayan gençlerin de, emeklilik hakları daha iş bulamadan ellerinden alınıyordu!
89 yıl sonra, büyük çoğunluğun inandığı dinin gerçekleri, daha bir açıklanırlıkla aydınlığa çıkarılması gerekirken, daha bir hurafelere bulandırılıyordu.
Ve…
89 yıl sonra bir Tıp Bayramında; bayramın adı unutulmuş, ülkece ayağa kalkılmış, iç(!)ve dış(!) işgal güçlerine tepki veriliyordu!
Ses bu defa çok güçlüydü, kemiğe dayanmıştı bıçak çünkü. Büyük tesadüfle de daha gün geçmeden üzerinden, günün geceye el verdiği ilk saatlerde ses de getirmişti.
Dilerim meyvesi tatlı olur!
Dilerim dağ fare doğurmaz bu defa!
Ve dilerim ki her ne olursa olsun sonuç;
Bu devlete zeval vermez.
Ülke ve insanının hayrına olur.
Dilerim ki gelecek günler aydınlık.
Gelecek günler güzel.
Ve de…
Tüm bayramlar kutlanası olur diye dualar edip temennilerde bulunmuştuk.
Hiçbir duamız kabul görmedi, hiçbir temennimiz gerçekleşmedi ne yazık ki!
Tek değişen, mevcut işsizlik sorunundaki büyük orandaki artış, açlık sınırındakilerin sayısında artış, sağlık sorunlarındaki artış…
Bayramsa hâlâ kutlu olsun efendim!!!
Küpe:
İşler ehil olmayanlara verilmişse,
kıyamet yaklaşmış demektir. (Hz.Muhammed)
Devlet gemisinin sorumlu kaptanı,
o gemiyi yöneten değil, yolculardır. (Cemil Sena)
Yasa, düzen, güvenlik,
devletlerin niteliklerini ölçecek üç temel unsurdur (Montesquieu)
Telafisi olmayan tek şey, geçmişte yaptıklarımızdır. (p.r.alkan)
Siyaset bir ilim değil, bir sanattır. (Bismark)
Siyaset, çiftçilik ve tiyatro birbirine benzerler,
her üçünde de bazı acemiler hiçbir zaman ustalaşamazlar. (Hartford Conn)
İkiyüzlülerin büyüğü,
siyaset adamlarının küçüğüdür (Francis Bacon)
Siyaset karakteri bozar. (Bismark)
YORUMLAR
sn can üzdünüz beni yorumunuzla.tamamiyle yanlış anlamışsınız beni.belirtmek istediğim doktorların bu günü kutlama hakları olmadığı ya da layık olmadıkları değildi.malumunuz bayram kutlamadır,ulaşılmış başarıların,elde edilmiş hakların,sevinçlerin,mutlulukların kutlaması ve paylaşımıdır.yıllardır doktorların hangi mağduriyetleri giderildi,hangi sorununa çözüm getirildi,sağlık sorunlarının genelinde bir iyileştirme getirilmedi ki,iyileştirme adına yapılanlar daha da çıkmaza soktu,daha bir madur etti,hastayı da,doktoru da,eczacıyı da tüm iş kollarındakiler gibi.bayram kutlayanlar var ya yılda 1 gün hatırlayıp da dr ları,o koca koca adamlar,kendini bilmez yüzsüzce hala koltuklarında oturanlar onlara lafım.bunca mağduriyetle dr lar nasıl bayram kutlasının da sorusuydu bir yerde.yoksa.sizlere çok görüşümden,hak etmediğinizden değil.işiniz çok zor ve saygın,şartlarınız ağır,sorunlarınız çok biliyorum.dilerim hepsinin çözümlenip mutlulukla kutlayacağınız pek çok bayramlara ulaşırsınız.saygımla efendim.
haklısınız sanırım ben daha farklı bir açıdan baktım yazınıza..
bilerek yada bilmeyerek kimseyi kırmak istemem
asla böyle bir amacımda olmazdı..
sorunlarımıza değinme çabanızı kutluyor..
yazınız için tebrik ediyorum..
sağlıcakla suzan can
suzan can tarafından 3/16/2009 7:04:28 AM zamanında düzenlenmiştir.
teşekkür ediyorum sn.tayanç.ne yazık ki çok haklısınız.sadece asker ve siyasetçi mi,herkes her konuda uzman ülkemizde.dediğiniz gibi,ülke gündeminde dini bir konu olur herkes ulema kesilip bilir bilmez fetva verir,hukuki veya ekonomik bir sorun vardır ya da siyasi herkes işin uzmanı.hani bir reklam vardı bir aralar,ağzı olan konuşuyor diye aynen öylesi bir durum.herkes kendi konusunda yetkin olup gereğini yerine getirmedikçe,yetkin olmayanlar hadlerini bilip ahkam kesmeyi bırakmadıkça ve ehil olanlar yer almadıkça gerekli görevlerde,pek çok tatsızlık ve olumsuzluğu yaşamaya devam edeceğiz ne yazık ki...sizin yetkin şiirleriniz de tarafımca takdirle alkışlanmakta bilesiniz.saygımla efendim
"Başların ayak, ayakların baş olduğu" fikrinin değişik kademelerini, renklerini, frekanslarını yaşayan bir ülkedeyiz. ASker fetva verir, hoca siyaset yapar, siyasetçi
ise her bi şeyi bilen tüm hususlar profesörüdür. Güzel ve ayakları yere basan yazılarını sağduyu adına alkışlar, sevgilerimi sumarım.