olmayan masal
bir yokmuş bir varmış
hep böyle başlar ya masallar.ama olmayan masalın başı da yokmuş.
uzun mu uzun ,ince mi ince bir köprü varmış.çok derin bir yar ın iki yanını birleştirirmiş.
hiç geçilemezmiş bu köprüden.adı bile yokmuş köprünün.herkez korkar yanına bile yaklaşmazmış köprünün.bir iki babayiğit yeltenmişler geçmeye ama akibetlerini bilen olmamış her iki yandada.
köprüye ayak basan yok oluyormuş karşı kıyıya varmadan.
her çocuk bu köprüyle korkutularak büyümüş her iki yanda.
günlerden bir gün karşı kıyıdaki köye bir aile yerleşmiş.hiç bilmezlermiş burayı.ama anne hastaymış doktorlar dağ havası vermiş iyileşmesi için .pek çok köy içinden bu köye bayılmışlar.küçük kızlarıyla beraber yerleşmişler buraya.gökçen miş kızlarının adı.sevgi doluymuş yüreği anne babası hiç bir şeyle korkutmamişlar onu.biliyormuş bu köyde annesinin iyileşeceğini.yokmuş şüphesi korkusu hiç bir şeyden korkmadığı gibi.
her gün bir yakayı geziyor her gün yeni biryerler keşfediyormuş.her çiçeği ayrı seviyor her böcekle konuşuyor sevinç ve sevgi şarkıları söylüyormuş seslice.tüm köy ve karşı köydekiler kızın güzel sesine hayranmış.onun sevgi dolu sesini yüzünü görmek için ne zaman dışarı çıksa takip ederlermiş kızı.
günlerden bir gün gökçen çok erken kalkmış annesine çiçek toplamak için çıkmış evden.en güzel en sevgi dolu çiçeği bulursam annem iyileşecek diye iç geçirmiş.
hiç bakmadığı yerler aramış.bir bakmış ki uzun mu uzun incemi ince bir köprü.köprünün diğer yanında dünyanın en güzel çiçekleri dolu.ona sesleniyorlar sevgiyle.gel gökçen annenin şifası biziz.kuşlar onunla beraber şarkı söyleyip ona yol gösteriyorlarmış.gökçen köprüye adım atar atmaz köydekiler korkuyla bağırmaya başlamışlar gitme diye .hiç korku bilmezmiş ki gökçen .hiç bir şeyle korkutmamış ki anne babası onu.tek bildiği sevgiymiş.yürekten severmiş her şeyi.taşı toprağı,çiçeği böceği.öyle sevmiş köprüyü de .hoplaya zıplaya geçmiş karşı kıyıya .en güzel çiçekleri koparıp gelmiş evine annesine hediye etmiş.her iki köy halkı hayretler içindeymiş.hiç korkuyu tatmamış ki gökçen tek bildiği sevgiymiş.anne babası ona korku nedir bildirmemiş.öylede yaşamış tüm ömrü boyunca.korkusuzca köprüyü geçip getirdiği çiçekler şifa olmuş annesine .iyileşmiş kısa zamanda dönmüşler şehre.gökçen doktor olmuş ve ömrü boyunca korkusuz sevgi dolu yaşamış .uluslar arası başarılara imza atmış.
gökçenin geçtiğini gören tüm çocuklar da korkularını yenmişler ve köprüyü kullanmaya başlamışlar.göçenden sonra köprünün bir adı olmuş gökçen köprüsü.artık anneler hiç korkutmamış çocuklarını köprüyle ve öcüyle ve daha başka şeylerle.