- 423 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DOĞUM SANCILARI...
Saatin tiktakları,her zamanki rutin atışları ile devam etmekteydi.Gecenin karanlığında sessizliğe ortak olan sadece bu tik-taklardı.Gecenin 03 suları.Kadın yattığı yerden ,duvarda asılı olan saatin seslerine kulağını vermişti.Vücudunu hafiften terler bastı.Boncuk boncuk olduğunu hissettiği terler topuklarına kadar yayıldılar.Sonra kasıklarında hafiften başlayan karnına doğru yayılmakta olan ağrının sesleri...Yatakta doğruldu. Bu sesler,günlerdir dışarıya çıkmakiçin sabırsızlanan bebeğin ayak seslerinin telaşı olmalıydı..Kadın yatakta oturmuş,kocasını süzüyordu.."-Nasıl da uyuyor,bi tanem" diye aklından geçirdi.Doğum sancıları ,olmasa uyandırmaya kıyamazdı.Onun her zaman yanında olması bambaşka bir mutluluk ve yaşama güvenle bakışı demekti.Evde erkek olmamasının acısını çocukluk yıllarından beri bilirdi..Babasının ekmek parası için Almanya’ya gidip de senede bir ay ,sadece bir ay çocuklarıyla birlikte olması onun içinde
derin boşluklar oluşturmuştu.Kendisinin babasızlığına mı yansın.Anasının kocasızlığına mı ...Evlenmeden bir yıl önce kesin dönüş yapıp gelmişti de,kurtulmuştu,bu acıdan.Ama aradan geçen bu onyedi yıllık hasret,belleğinde tamiri imkansız yaralar açıp bırakmıştı.Yaraların derecesini bir tek kendisi bilirdi..Babasının yokluğunda anasının çektiği sıkıntıları,çocuksu dünyasında öyle yer etmiştiki ,onları levye ile sökmek,kazma ile kazmak bile imkansızdı.Hem ana, hem baba gibi kanatlarını çocuklarının üzerine gerivermişti,kartal misali...Kadın,kafasında bir an için canlandırdığı geçmişin takıntısından sıyrıldı.Tekrar doğum sancılarına odaklandı.Bu üçüncü geliyordu.Cinsiyetine de baktırmamışlardı,diğerlerinde olduğu gibi.Kocası,"-Bunun kız olmasını istiyorum.Hani bana da erkek damat gerekli " diye takılırdı.Kadının sancıları baskın gelmişti " Bebeğin suyu gelmeden hastaneye yetişmeliyiz" diye düşündü. Kocasını uyandırdı.Adam,alel acele üzerini giydi.Karşı komşunun telefonunu çaldırdı.Yardım isteyecekti.Bu zamana dek bir türlü taka da olsa araba sahibi olamamıştı.Asgari ücretle neyin sahibi olabilmiştiki...Telefonun kulaklık kısmından gelen bir ürkek ve soğuk bir ses"- Hayırdır !..."Adam,bir çırpıda anlatmıştı,vaziyeti.Dört yıldır komşuydular.Hiç bir kırkınlıkları olmamıştı. "-Hemen ,hanımla birlikte geliyorum." dedi. Beşinci katın merdivenlerinden zorlukla iniverdi,kadıncağız.On dakikada reno steyşın ile Turhal hastanesine vardılar.Bu süre içerinde kadının kocası, omuzlarında tonlarca ağırlık hissetti.Bu ağırlığın psikolojik stresi,bütün vücudunu kıskaca almıştı.Beklemek sancılıydı.Saniyeler geçmek bilmedi.Taksinin içerisinde mırltıyla söylediği :"-Kadın bir doğururken erkek dokuz doğurur" bu söz,komşusunu tebessüm ettirmişti."-Eh, bizim kıymetimizi bilin artık abi."Komşusunun hanımı da cana yakındı..Anadolunun nüvesinde hala insanlık bağları yaşıyordu...Hastanenin acilinde ilk karşılaştığı hemşireye durumu açıkladı.Hemşire,"-Birinci kata çıkın" dedi.Nöbetçi hemşire gecenin bu saatinde elindeki enjektörle acil servisine gelen hastaya iğne yapmaya hazırlanıyordu.Asansörün çağrı düğmesine elini uzatırken komşusunun hanımı Lütfiye hanım, "-Asansöre gerekyokabi.Zaman kaybetmeden merdivenlerden çıkarız."diye telaş içerisindeydi.Doğrusu karısının koluna yardım için girmiş olan komşusu da telaşlanmıştı.O da bir anaydı.O, yaşanan acıları bilmez miydi..Asansörün içerisindeki beş altı saniyelik zaman dilimi bile bir türlü geçmek bilmemişti.
Karısı ile Lütfiye hanım,doğum odasına girdiler..Çok uzun sürmedi.Komşusu,dışarıya çıktığında yüzü gülüyordu."-Gözün aydın abi.Nur topu gibi bir kızın oldu.."Dünyalar onun olmuştu artık."Yarabbim,sana şükürler olsun" diye ellerini yukarıya kaldırdı...Bebeğin ismini şimdiden bulmuştu bile.Kendisinin ve karısının isimlerinin ilk iki harfinin sentezini : " AYSU".Dudaklarında tebüssümle bekleyen bu kelimeyi ,yavaşca mırıldandı.mırıldandı.Artık kız babasıydı.Onun da bir erkek damadı olacaktı.Hasteneden ayrldıklarında,güneşin ilk ışınları, tepelerden süzülüyordu...
Ayhan Sarıkaya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.