- 619 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YÜREĞİMDE SENSİZ YAZILAN SENLİ SENSİZLİĞİM I
13 Mart…
Kendi doğum günü tarihim haricinde unutmadığım, belki de unutamadığım tek doğum günü tarihi…Kendimi kendisine yakın bulduğum, nasıl bir bağ olduğu konusunda hâlâ belirsiz ve karmaşık bilgilerin sahibi olduğum, özlemini içimde bastırdığım, bastırdıkça büyüttüğüm, bastırdıkça canımı acıttığım, bastırdıkça yüreğimi kanattığım ve akıttığım damla damla kanın yüreğimden gözlerime doldurduğu yaşlarla anmaya devam ettiğim birinin gözlerini dünyaya açtığı günün 21. yıl dönümü bu yıl ve 21. gün dönümü bugün…
Zihnimde büyüyen soru işaretleri eşliğinde, yanıtını vermekten kaçındığım, yanıtını vermeme adına tüm insanî gayretimi ortaya serdiğim ‘’ nedenlerin, nasılların ‘’ bunaltıcı ve nefesimi daraltıcı, bünyemi yorucu, benliğimi yıpratıcı havasını ruhumdan uzak tutmak, ne kadar da zorlayıcı şu dem…Kendimi her an anlatımına hazırladığım bu konuya, nereden ve ne şekilde başlayacağımın belirsizliği içinde bulunan duygu ve düşüncelerim, iç âlemimde oluşturmayı başardığı bir çatışma alanı dahilinde mütemadiyen taarruz – savunma hareketliliği içinde gibi…Sözlerin, kelimelerin, anıların,hayallerin,beklentilerin, suskunlukların, sessiz ve sımsıcak göz yaşlarının savaşı ardından tahribe uğrayan tek yanımsa duygularım…Bu tahrip edici durum sonrasında ellerimde kalan tek ganimetse derin bir hüzün, derin bir özlem, derin bir pişmanlık, derin bir…Ve derin, fazlasıyla derin bir ‘’ sevgi’’… İçimde canlılığını koruyan,zaman aşımına uğramayan, zamanın ilerlemesine tezatla eskimeyen, bir anda kendi kendini yenileyebilen, bazı anlar şaşırtıcı şekilde artan, yükselen, büyüyen, bazı anlarsa varlığı incitici, acıtıcı, yürek burkucu bir hâl alan ve tüm bunların kuşatımı altında olduğu anlarda dahi varlığını devam ettirmeyi becerebilen safiyâne, masumâne bir sevgi…
Bir başkasına aynıyla yöneltemediğim, yöneltmekte kendimde kudret bulamadığım kadınsı tüm sevgimin ‘’ sizde ‘’ toplandığı bir sevgi bu…Doğumunuzun 21. yıl dönümü tarihini unutmamı engelleyen büyük ve köklü bir sevgi ya da…Yaşadığım duygunun tek taraflı yaşanan bir duygu olduğunu, şu aşamada tek taraflı bir duygulanımın ötesinde olamayacağını hissettiğim anlarda yaşıyorum en büyük hayâl inkisarımı biliyor musunuz ? En fazla bu gerçeğin zihnimde ve yüreğimde yankılanan sesini duyduğum anlarda, sarsıcı, güçlü bir elin simama hızla değerken çıkarttığı tokat sesi gibi önce soğukluğunu ardından tüm hüznüyle hararetini duyduğum bu doğru sözün sesini, tüm gümbürtüsü ve yıkıcılığı ile duyduğum anlarda, tuhaflaştığımı, garipleştiğimi, bir başka bene büründüğümü, içime büzüldükçe büzüldüğümü, yüreğime görme duyularıyla görünmez, sivri uçlu iğnelerin batmaya başladığını ve acı içinde kıvrandığımı fark ediyorum…Karşılıksız kalan şeylere hassasiyeti yüksek en hassas yönümün hareketlendiği, şaha kalktığı, kabardığı bir andır yaşadığım bu farkındalık…Duygu kontrolümün aklımın elinden alındığı bir andır…Duygularımın iç içe girdiği, bir birini sardığı ve sarmaladığı, bir birine yapıştığı bir manzaranın şekillendiği bir tablodur…Karlı bir dağın doruğundan yamacına doğru hızla yuvarlanan bir avuç kar topu gibi yuvarlandıkça büyüyen bir kar kütlesine dönüşen ‘’’ sevginin ‘’’ izleyicisi durumunda kaldığım bir anın görüntüsüdür yaşadığım… Güneşin arza ve semaya veda etme zamanının yaklaştığı, yaklaştıkça mahzun çehresinde hüznünü ziyadeleştirdiği bir ikindi vaktinin kısa bir akşama, uzun, sükûnetli, derin bir geceye gebe olduğu duruma benzer duruşum ve bakışım…
İçimde uyandırdığınız, yüreğimde doğumunu gerçekleştirdiğiniz bu duyguları, üzerimdeki çekimser ve utangaç havayı attığım bir anda sizinle paylaşmış olsaydım, nasıl bir tepkiyle karşılardınız bu etkiyi, merak ediyorum doğrusu…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.