- 652 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
İçim DÜŞüm sOBE
Ne zaman nasıl oldu anlayamadan aniden yüzüme sıçradı. Kulağımın içinden beynime ulaştı. Kemirgen dişlerini nasıl kullandıysa kafatasımı birkaç dakikada deldi. Ve yavaş yavaş beynimi yemeye başladı. Hücrelerimi kemiriyorken akan serumsu sıvı yüzüne gözüne bulaştı, aldırmadı. Kan namına bir şey yoktu sızan, damlasını anında içiyordu. Yedikçe şişti,şişti,şişti..Kafatasımın içi boşalmaya başladı. Önce tatlı bir baygınlık geldi, ardında bir uyuklama hali. Ölüyorum dedim solgun dudaklarımdan fersiz bir nefesle..
Ölüyor muydum?
Ölemezsin dedi tıslayarak, daha kalbin var… Kalbini de yiyeceğim. Sonra karaciğerin var, onu da kemireceğim.
Dudağımın kenarından ince bir çizgi halinde kan sızmaya başladı. Damarlarım patlıyordu ve belli ki içerken hızına yetişemiyordu.
Alnımda incecik damlalar birikmeye başladı. Daralıyordum, ama beynimi kemirmesinden değil. Karaciğerime ulaşmadan onu dışarı atamazsam düşüncesinden..
FARKETTİ.
Belliydi, fark edecekti, beynimin içinden geçen tüm düşünceleri okuyordu. Kısa ve tombul ellerini kaldırdı, nereye denk geldiğini umursamadan beyin hücrelerime koca bir tokat patlattı.. Beynimden onu defetme düşüncem pek ağrına gitmişti.
Tokadın şiddetiyle gözlerimden kızıl bir kıvılcım parladı geçti. Fersiz yüzüme birden can geldi. Kendimi yaşanmış eski bir hatıramın içinde buluverdim.
‘’Güneşli bir yaz günü minik kuzumu otlatmak için bahçeye inmiştim. Ortaokul yıllarımdı. Elma ağaçlarının altına uzanmış kaygısız düşler kuruyordum, elimde babamın kütüphanesinden yürüttüğüm roman..
Çocuktum, ne kadar olunursa işte !
Bahçe evimizin hemen altında, alt alta sıralanmış üç bahçe, en altta şırıl şırıl dere akıyor.En yukarda ev, evin üzerinde araba yolu..
Renk renk biçim biçim değişik tat ve kokulardaki elmaları ısırıp ısırıp
sağa sola fırlatıyorum. Elma şımarığı yüzüm çocuk, ruhum ergen. Kendimi yere çimenlere atıp ağaçların arasından sızan güneş ışığıyla cilveleşiyorum. Bir ara gözlerimi kapadım, uyur muyum! Uyuyorum ..
Bir kuzu çobanı olarak ne kadar uyunursa işte!
Bir gürültüyle uyandım. Bayırdan aşağı koşan sağnak gibi toprak rengi adamlar.. Devasa çizmelerin yerküreyi yırtan vahşi sesi metalik bir kaosa karışmış.. Kim bunlar,neler oluyor??
Ellerinde silahlar onlarca asker !!
Ne oluyor!??
Neler oluyor??
Yerde, az önce yarısı ısırılmış oksijenle temas eden yerleri oksitlenmiş çarpık çurpuk elmalar .Gökte bir felaketi haber veren soğuk yüzlü paslı kasaturalı jandarmalar..
Babamı arıyorlar
Babamı arıyorlar
İçimden koca bir ömür geçiyor, içimden mahpus,içimden içim geçiyor..
Babamı götürüyorlar , babama ne yapıyorlar?..
Ertesi günü sınıfta babası babamı tutuklamış arkadaşım muzaffer tebessümüyle ciğerimden geçiyor..Ciğerimi içiyor.
Ben se çocukluğumdan geçiyorum.
Beynimin içinde beni bir şey kemiriyor..kemiriyor..
…..
Hatıram yavaş yavaş cılızlaştı,tekrar kendime geldim.Nerdeyim ?
Beynim boşalmaya devam ederken kemirgenimin vücudu şiştikçe şişiyor.
Defol, BEYNİMDEN defooll ..!
Çatır çutur seslerin arasından beni duymuyor, beynimin içi boşaldıkça
Sanki ruhum latifleşiyor..Ölüyor muyum Allahım , şimdi mi?
Birden aklıma gelen şeyi yapmaya karar veriyorum. Son bir gayretle derin bir nefes alıp şiddetli bir şekilde tükürüyorum. Karşımdaki duvara çarparak patlıyor. İçinden tüm beyin hücrelerim, kanlarım, sıvılarım etrafa saçılıyor. Küçük bir kız çocuğunun buruk, korkulu, pas kokulu, mahpus kokulu hatırası babasını arıyor.
…….
(ambulans sesleri , koşuşturmalar,konuşmalar)
--Kalp durmuş ,solunum durmuş , hasta ex..
--Hey durum bir dakika KARACİĞER henüz yaşıyor..
--Karaciğer durmadan ölüm olmuyor. Ciğeri çalışıyor.
Beynim bomboş, kalbim durdu, CİĞERİM yaşıyor.
…nil
……..
YORUMLAR
Ne zaman nasıl oldu anlayamadan aniden yüzüme sıçradı. Kulağımın içinden beynime ulaştı. Kemirgen dişlerini nasıl kullandıysa kafatasımı birkaç dakikada deldi. Ve yavaş yavaş beynimi yemeye başladı. Hücrelerimi kemiriyorken akan serumsu sıvı yüzüne gözüne bulaştı, aldırmadı. Kan namına bir şey yoktu sızan, damlasını anında içiyordu. Yedikçe şişti,şişti,şişti..Kafatasımın içi boşalmaya başladı. Önce tatlı bir baygınlık geldi, ardında bir uyuklama hali. Ölüyorum dedim solgun dudaklarımdan fersiz bir nefesle..
Ölüyor muydum?
GÜZEL EMEGİNİZE SAGLIK