En Sevgili'ye...
Bambaşka bir hayata, ürkek adımlarla yürüdüğümde aldığım ilk nefes... Bu yazı sana, bu sözler sana ve ömür... Ne kadar süreç kalmışsa yoluna feda...
Yanıbaşımda uyurken öylece, gözkapaklarında gördüğün rüyanın dalgalanmalarını görmek, ellenin üzerinde yorgunluktan şişmiş damarları yol bilip , parmak uçlarımla o yol üzerinde gezinmek, çatalı tutuşunu, suyu yudumlayışını, saçlarının deniz dalgaları gibi kıvrılışını izlemek bir ömrün en mutlu saatleri.
Tökezlediğimde bakışlarınla yerden kaldırıyor, yine bakışlarınla tökezletiyorsun kalbimi. Kalbim... Mührün tek sahibi... Bir filmin sahnesine omuzlarında ağlıyor olmakta, katıla katıla koltuktan düşercesine gülmekte tarifsiz... Sen benim açmazım, sen benim çıkmazım, sen benim alın yazım, tebessümüm, hıçkırığım, yanmışlığım, yanılmışlığım, en doğru kararımsın... Sen beni ‘iyi ki’lere ezberleten yol arkadaşımsın. Hep söylediğim gibi, ölüm; hayata ara vermektir dudaklarında ...
Düş’ün sol göğsünde neyi resmedersek dünya onu tamamlasın bize. Seni çok seviyorum, gerek yok daha fazla söze...
Elif SEZGİN