- 663 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BİTMESEYDİ, GİTMESEYDİN
Dün gece düş gibi bir rüyaydı gördüğüm. Uzun zaman öncesiydi, sen vardın, ben vardım. Kahkahaların vardı bir de, uzun zamandır duymak için her şeyimi verebileceğim. Sen yoldan gelmişsin ama çok yorgunsun. Yanıma oturup elimi, yanağına götürüyorsun. Soğuk ve donuk ses tonuyla “senin için o kadar yolu hızlı hızlı nasıl geldim bilmiyorum?” dedin.
Ben senin gelmenin coşkusuyla yolculuğunun nasıl geçtiğini bile soramadan, sarılıp boynuna ağlıyordum. Sensizken yaptıklarımı bir çırpıda, soluksuz anlatıvermek, birazda beni sensiz bıraktığın için sana olan öfkemi göstermek istiyordum. Ama o an erteledim her şeyi. Bu dönüşünün de bir gün bir gidişe gebe olduğunu hatırladım. Bu düşüncemi senden saklamak istercesine, gözlerimi kaçırdım senden. Sadece ellerimi bıraktım ellerinde.
Sonrada tüm cesaretimle bakmak için gözlerine başımı kaldırdığımda, gözlerin senin gözlerin değildi. İçinde bir şeyler eksikti. Ben yoktum mesala. Gelmiştin ama çok uzakta kalmıştı ruhun, sıcaklığın, gülüşün, bana olan sevgin.
Senin yanında yabancı olmuştum, hem sana, hem kendime, hem bizimle ilgili her şeye…
Aklının hala gitmekte olduğunu, bunu söylemeden bir gün tekrar gideceğini bile bile sevdim seni o günden sonra. Tıpkı eskisi gibi. Ama gözlerine bakmadan.
Gel zaman git zaman sen yine uzaklara, hem de çok uzaklara bakmaya başladın. Rüyada olsa çok üzdü beni.
O akşam sen uyuduktan sonra sana bir şey bıraktım. Yastığının tam üstünde. Uyandığında bulmanı istemiştim.
“Aşkım, gelişinle değişen dünyamı bir kez daha gidişinle yıkmaman için, senden önce senden geçmeye, sana istediğini vermeye gidiyorum. Bu sabah uyandığında yokluğumun seni kadar üzeceğini biliyorum ama sevmek bazen vazgeçmeyi bilmektir. Şimdi bunu bana öğretmenin aslında ne kötü bir fikir olduğunu düşünüyorsundur. Seni ekmek gibi, su gibi sevdim. Vazgeçmedim bundan hiç. Pişman olmadım. Sana merhaba dediğim günden beri seni her gün daha çok sevmenin ve seni yanımdayken bile özlüyor olmanın güzelliklerini yaşadım. Sabahlara kadar sohbet edip, gülmek senle olduğu için çok özeldi. Sen özeldin. Sana şimdi giderken bir şey bırakamıyorum. Ama benim en kıymetlim seni bıraktığım için bunun hediyelerin en güzeli olacağını biliyorum. Hoşça kal.”
Usulca yanağına ve dudağına sevgimi akıtırcasına, canımı acıtırcasına nefesimle öpücüğümü bıraktıktan sonra gittim.
Rüya bu işte. Aslında ben hiç senden önce gidemedim. Sen her gittiğinde ben seni bekledim. Zaman dedim. Zaman. Yine uyandığımda öyle düşünüyordum.
Seni beklemekten hiç bıkmayacağım.