gelmedin
bugün yine ve yeniden yaşadım seni ;
söz vermiştim kendime ne sana yazacaktım nede kendime tutamadım ; yine beceremedim anlayacağın...
sarayburnu istedi yazmamı ben değil aslında;
nasılda değişmiş bize ait birşey kalmamış neredeyse
ne o fasılına dalıp dağıldığımız lokanta ne de bize gülerek hoşgeldin abi diyen
çaycımız...
hiçbiri yok şimdi ; dalgalar ve ay ışığı hariç ...
dalgalar yerli yerinde yeni aşıklar için ayaklanmış sanki
ay ışığı ise aşıkları aydınlatma görevini aksatmadan yerine getiriyor
bakıyorum da hava çok soğuk yine ama kayalıklarda sevgiyle ısınanlara bakıyorum
nasılda sohbet ediyorlar soğuğa ve üzerlerine gelen dalgalara inat
şaşırıyor insan görünce ama o şaşkınlık çok da uzun sürmedi
hatırlarmısın bilmem o akşam giderken son veda edilmişken nasılda
ıslanmıştık gökyüzü delinmişcesine yağan yağmuru...
hala dün gibi sanki ; nasıl bir özlemdir ...
nasıl özlemektir bu seni sana can demeyi canım demeyi
yüreğim güneşde kalan kumaş misali soluk renksiz...
seni düşünmeyecek anmayacaktım dedim ya tutamadım yine sözümü
aslında unuttum demenin bile yine seni anmak olduğunu hep yaşadım
hergün unuttum dedim aslında seni unutmaya inat ; inat ettim
en büyük sırrım oldu seni unutmamak ama kimseye demedim
güldüm eğlendim şarkılar dinledim ama her saz teli sen dedi can dedi canım dedi
kimseye söylemedim..
sakladım sırrımı bazen kendimden bile ...
ağlamadım tuttum tuttum ben bu yüzden sevdim geceleri
her gece koynumda sardım sarmaladım büyüttüm sensizliği..
her güne uyandığımda gülümsedim takmadım boynuma beni bırakmışlığının
çaresizliğini; dimdik ayakta kaldım ezilen beli bükülen yüreğimi sakladım ..
kimse bilmedi...
yalvarmadım sana dön diye
senden de sakladım ben her yeni günde bir kere daha dua ettim o gün bugün olsun diye ..
gelmedin ...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.