- 796 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
HIRSIZIN HİÇ Mİ SUÇU YOK?
Savaş; en rahatsız edici kelimelerden biri olarak gelir aklıma. Kulağımı tırmalar, yüzümü sarkıtır, bakışlarımı donuklaştırır, ruhumu karartır. Bir türlü anlayamam. Ne yazık ki insanın olduğu her yerde vardır. Bu vahşet, canilik, dünyanın var oluşundan bu yana da devam etmektedir. Din savaşları, su savaşları, toprak savaşları…Bir tarafta gaspçı zihniyetçiler. Diğer tarafta da kendini savunma zorunluluğu hasıl olan, savunan. Savunma zorunluluktur. Savunma adına doğan sonuçlardan da saldıran sorumludur elbette.
Anlama özürlülüğüm olduğu için, din adına yapılan savaşları da anlayamadığım gibi, benim inancım niye başkalarını ilgilendirir, inançlı mıyım, değil miyim, ya da neye, kime inanırım, inandığım dini nasıl yaşarım? Kimi, niye ilgilendirir.? Kimin ne işine yarar? Kafam, bir türlü almaz. Bir de, dini kullanan, savaşı kullanan sapkınlar vardır ki! bebekleri, çocukları, dövenler, gömenler, beşikteki bebeklere, kadınlara tecavüz edenler, işkence yaparak, acı çektirerek öldürenler. süngüye dizenler. Yine din adına, dokuz yaşında ki çocukların, dini nikahlı karım, ayaklarıyla bebek bedenlerine ilişenler. Her kadını doğduğundan itibaren potansiyel seks kölesi olarak gören sapkınlar. Sapkınlıklarını meşru göstermek adına da dinin arkasına saklanarak, kullananlar.
Oysa, tüm dinlerin amaçları; dürüst ve adil olunmasının, empati duygusunun gelişmesinin, temiz bir bedene ve temiz bir ruha sahip olunmasının, sevgi ile birlik ve beraberlik içinde yaşanmasının, kendisinin ve diğer canlıların bedenine, ruhuna eziyet edilmemesinin, özünde ruhun ve bedenin terbiye edilmesinin öğretilmesi ve illa ki vicdanın yüreklerde yeşertilmesinin sağlanmasıdır. Dolayısıyla özü, iyi insan oluşmasını ve olunmasını sağlamaktır.
Savaşın kabul edilebilecek, savunulabilecek bir tarafı elbette yoktur. Yine de savaşın da vicdanı, ahlâkı olmalıdır. “Savaşta, her yol mübahtır.” düşünce tarzı insana nasıl yakışır? Savaş, başlıbaşına zaten insani değildir. Bir de, sonuca ulaşmak için her kötülüğün, yolun denenmesini meşrulaştırma düşüncesi ya da uygulanmaya konulması, ya da uygulanıyor olması, nasıl bir akla, nasıl bir ahlâk anlayışına, ya da hangi din kitabına hizmet etmekte, hangi din kitabında yer almaktadır.?.. Dedim ya, biraz anlama özürlülüğü var bende diye.
Anlayamıyorum. İnsan olan nasıl yapabilir duyduklarımızı, gördüklerimizi, anlatılanları? Can, benimse acır. Diye bir bakış nasıl insanca olabilir?.. Anlayamıyorum.
Anlayamadığım bir şey daha var ki o da, her zaman mağdur olanın haksız gösteriliyor olması ve suçlu ilan edilmesi.
Anlayamıyorum. Taciz edileni, tecavüze uğrayanı, (acaba ne yaptı da başına bu geldi diye) soyguna uğrayanı, (o da kapısını iyi kilitleseydi diye) hangi haklı gerekçelerle suçlayabiliyoruz? Vs.vs.vs…
Nasrettin Hocanın dediği gibi Hırsızın Hiç mi suçu yok?
YORUMLAR
Hayır efendim bu memlekette sadece simit çalanların suçu var.Memleketi yağmalayanların hiç suçu yokkkkkkkkkk.
Bu gün tv.de hep yağmur sonrası yağma konu edildi.
Düşündüm evet hiçte hoş manzaralar değildi.
Peki güzel memleketimin güzel insanlarını böyle bir hırsızlığa iten büyüklerimizin hiç mi suçu yok.............
Sevgimle duyarlı yüreğini öpüyorum.