- 754 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Yağmur !!!
Yağmur yağıyordu , benim saçlarımda kırağılar vardı.
Kapıyı açtım, elinde eski bir bavul
Yüzünde daha eski bir hikaye
"Döndüm" dedi "Döndüm işte geldim işte."
"Sana kendimi getirdim belki unutmuşsundur.
Birlikte söylediğimiz şarkıları getirdim."
"Döndüm" dedi "Döndüm işte geldim işte."
Yüzünde iki damla yaş vardı, karanlıktı ve ağlıyordu.
Yağmur gibi inceden işte üzgündü.
Gözleri yerde, elleri bağlıydı karnında.
Yalnızlığın ve terkedilmişliğin kıskacında,
Zorlada olsa, bu acı versede ona,
Yalandan bir tebessüm vardı yüzünde.
Sevdası kadar yalandı işte ve yanağında gamzeleri
İçine ihanet yerine sevgi dolsun diye
Ağlarken boşa gitmesin diye o inci taneleri
Biraz kırgın, biraz narin titrek bir sesle;
"Sana martıları getirdim."
"Döndüm" dedi "Döndüm işte geldim işte."
İçeriye girdi kapının eşiğinden tıpkı eskisi gibi
Ürkek bir yavru ceylan misali ayağını biraz yana kırarak.
Adımını attı yavaşça hayat gibiydi, sanki güneşti,
Gözlerindeki parlayan ışıltı
Yılların götürdükleri vardı saçlarının akında
Kırışıklıklarında acı ve yalnızlık vardı
Çile tohumları vardı alnında
Zamanında açmış çiçeklerin tohumları
Yüzünde eskiden kalma bir ihanet
Ve yüreğinde hala yanan ateşi vardı.
Ama pişmandı elleri yaptığına
Çekip giderken yürüdüğüne pişmandı ayakları.
Dili herne kadar yalan olsada beni konuşurken yinede
"Döndüm" dedi "Döndüm işte geldim işte."
Bir sonbahar akşamı ayrılmıştık,
Caddelerde arabalar akıyordu.
Eylül’dü ve yine yağmur yağıyordu.
Hiç utanmadı, korkmadı, acımadı.
son bir kez dönüp bakmadı.
Elinin tersiyle itti o güzel hatıraları.
Arkasından bakakalmıştım.
Elinde tahta bir bavul cebinde ikimimzin yüreği
Sanki yıllar sonra kavuşmayı bekler gibiydi.
Ne ben, ne o başkasını sevmiştik,
Ama gitmeyecekti işte söndürmeyecekti sevdamın ateşini
İhanetin bir anlık rüzgarıyla.
Bakmıyordu yüzüme bakamıyordu kaldırmıyordu başını yerden.
Hiç utanmadım, korkmadım, acımadım.
Kaldırma gözlerini yerden dedim, sakın ha kaldırma.
Bakma bana niye diye sorma; ihanetin bulaşır bana.
Duraklamadım, hiç yutkunmadım bile, git dedim ardından.
Götür uğursuz sevdanıda yanında
Alma dedim adımı ağzına bir daha
Senden sonra bari o temiz kalsın dedim.
Sanki bunları bile bile gelmişti ikiletmedi bana lafımı
Son konuşmamdı yüzüne karşı belki
Karanlık geceler kadar siyahtı gözleri
Son birkez baktı yüzüme.
Son iki damla yaş akıttı benim için.
İçimde kurduğum darağacımdı sözlerim,
O iki damla yaş boynumda sicim oldu bana.
Arkasını döndü ve yürüdü.
Benim kadar gururlutdu nedense
Başı dimdikti karataylar gibi.
Ne fırtınalar kopardı içimde o iki damla yaş.
Ne infazlar gerçekleşti,
Ne cezalar verdi o son bakış.
"Gidiyorum" dedi "Gidiyorum işte"
İlk şarkımızı söylüyordu içinden ta yüreğinden.
Hıçkırıkları mani oluyordu nakarata.
Ritim tutuyordu saçlarının fısıltısı.
Yanıp sönen sokak lambaları düşüyordu gölgesine.
Bir ömür daha onu bekleyecektim.
Kavuşmak için;
İçinde Rehin Götürdüğü Gençliğime...