Hepimiz Bir Tarafından Bulaştık Yalana!
Çocukluğumun öğle sonrası uykularında bıraktım rüyalarımı! Reçel ekmek yediğim günlerden geriye tatlı olan bir tek anılar kaldı, birde suya yapılan muhallebiler vardı.
Arsızdık, huysuzduk, pervasız, yaramazdık. Hiç kimsenin işine de yaramazdık. Saramazdık kendi yaralarımızı bile. Kabuk bağlamazdı yaralarımız, adam olmazdık! İnanmazlardı bir gün büyüyeceğimize anne babalarımız bile, biz de inanmazdık!
Hala renkli ilaçların tadına bakasımız vardı, şeker olmadıklarını bile bile! Ağaçlara çıkasımız, çiçek toplayasımız, deterjanlı suyla baloncuk çıkartasımız!
Farkındaydık çocuk olduğumuzun, babamız işten eve gelirken çantasından bize getirdiği çikolatayı çıkarırken parlayan gözümüzden. Masallar anlatıldığına ve dinlediğimize bakarak, hala inanıyorduk güzel olduğuna dünyanın. Mızıkçılık yapma hakkımız saklıydı hala tüm oyunlarda. Çok sonraları öğrenecektik oyunlarımızın gerçekçiliğini ve mızıkçılıklarımızın masumiyetini!..
Büyüdük sonra, büyülendiğimiz çocukluğumuzu bir yerlerde unutarak!..
Çamurların kirlettiği ellerimizi, bozuk insan hamurları kirletti sonra! Mızıkçılık yapmayı unuttuk oyunlarda ama kazık atmaların en büyüğünü öğrendik, herkes bir tarafından bulaştı yalana! Hırslar kuşattı etrafımızı, samimiyet koşa koşa kaçarken yanımızdan... Ne kadar temiz kaldık desek de, siyahtan biraz daha açıktı rengimiz o kadar! Kural bu denmişti büyüdüğümüzde, eğer çocuk kalırsa içinde bir şeyler, kandırılırsın! Şekerden kalelere çok çabuk aldanırsın!.. Öyle uçuştuk ki peşinden adına sür-git yaşam denilenin, unuttuk rüyalarımızı, oyunlarımızı, masallarımızı, mızıkçılıklarımızı!..
Ama öldürmeye yine de kıyamadığımız o çocuk, geceleri yastığa koyduğumuzda başımızı, ağlayan gözlerle hep yokladı vicdanımızı! Uykuya yatamadık, rüyalara açamadık gözlerimizi! Ben, siz, biz, hepimiz bir tarafından bulaştık yalana. Hayatın acı telaşı sevdiğim ben’ i elimden aldı.
Çocukluğumun öğle sonrası uykularında bıraktım rüyalarımı! Reçel ekmek yediğim günlerden geriye tatlı olan bir tek oyunlar kaldı...
YORUMLAR
''Büyüdük sonra, büyülendiğimiz çocukluğumuzu bir yerlerde unutarak!..
..........................................................................
Ben, siz, biz, hepimiz bir tarafından bulaştık yalana. Hayatın acı telaşı sevdiğim ben’ i elimden aldı.''
Güzel bir yazıydı..Tebrikler.