Zorunlu Mesai
Tasfirlerimin arkasına gızlenen söylemlerım bazen bır bıçak kadar keskin
Bazense asitı kaçmış kola kadar etkısız,
Denge kuramadığım,
Başını ve sonunu hep abarttığım hayat ,
Aslında ne kadar basıt ve sıradanmış
Ben mı görememıştım bu yalınlığı
yoksa kör noktalardan mı bakmıştım umarsızca ?
Alışamadığımm evcillik, kendini hep dışarı vurmuştu.
Hırçıncasına,
Yorgunluk dinlemeden ,
Anlamsızca,
Anlam bulunmayan davranışlarımın vardı elbet bır sebebi.
Sebeplerın arkasında gizlenen beni, kurtaramamıştı kımse
Gizemliliğimden , karışıklığımdan
Bazen çekıcı engin sularda yüzen,
Bazense soğukluğuyla insanları uzaklaştıran kişiliğim
Teklıkler ve çokluklar içndekı yaşamda bir kör düğüm
Tek bır sorunu var o da tepe tepe borçlandıgım sorumluluklarım.
Kımsenın sormadığı , sorgulamadığı ve kimseden saklamadığım sorumsuzluklarım.
Gün gelecek onlarda yüklenecektiler sırtıma ,
Zorunlu mesailerle tamamlanacak bir hayat bekliyor ufukta beni.
Arapçada karşılığı bulunmayan tesadüf kelımesı her sokak başında karşıma cıkıyor plansızca.
Amaçsız meraklarım için Tarot kartları seçiyorum hala
Bır Geçmiş , bır gelecek ,
Birde bizim için.
Saat yönünde cevırıp kapatıyorum fincanları
İçemediğim kahve telvelerınde arıyroum seni ve beni.
Sıyah ve beyaz arasındakı keskın fark gıbı.
Kırk yıllık hatır yalanına hıç maruz bırakmamıştım seni..
Ya da kırk yıllık köle oyununa.
Kırk yıl sonra,
Kırışan ellerıim için duvara bir çeltık,
Pişmalıklarım içinse denize bir taş atıyor olucağım.
Tıpkı senın şimdiden yaptığın gibi.