- 1558 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TRAFİK PİYESİ --AY IŞIĞI
“içkinin tahribatı,savaş,salgın hastalıklar ve kıtlık gibi üç belanın etkilerinin toplamından daha büyüktür”GLADSTONE
1.bölüm
AY IŞIĞI
(ikinci perdesi sahnelenmiştir)
(Sahne sinyalizasyon sistemi ve yaya geçidi çizgileri ile düzenlenmiştir. Sahnenin uygun yerinde iki trafik polisi vardır Yaya çizgileri beyaz rula peçetelerle çizilebilir.İki oyuncu sarhoş rolü yaparak, sahneye girer. Karşıdan karşıya geçmek isterler. Gelip trafik ışığı karşısında dururlar.)
MURAT – Yahu Şeref, bunları kim dikmiş buraya ?
ŞEREF - Neyi, neyi dikmişler ?
MURAT – (sinyalizasyon sistemini göstererek) Görmüyor musun aha bunları ?
ŞEREF - Ne bileyim oğlum, kazık gibi yolun ortasına dikmişler .Bak hele, bak içindeki ışıklar yerinde durmuyor, bir aşağı bir yukarı inip çıkıyor.
MURAT - Kardeşim, bunlar biraz da akıllı gibi.
ŞEREF - Ne demek akıllı.
MURAT - Baksana oğlum, yukarı çıkınca biraz dinleniyor,aşağıya hoplayarak iniyor. aşağıda da yine dinleniyor.
ŞEREF - Gerçekten doğru Murat’cığım.
MURAT – Hele bak bak ( yaya geçit çizgilerini göstererek) ! Yerleri bile boyamışlar.Ne acayip insanlar var ..Paraları mı çok, akılları mı yok, anlayamadım gitti...
ŞEREF - (yüksek sesle gülerek) Boyamışlar da, atlayarak boyamışlar onu da becerememişler.
MURAT - Dedim ya, paraları çok adamların, bize verseler de iki duble daha yudumlasak olmaz mıydı ?
ŞEREF -Çok doğru söyledin Murat.(ışıklara dikkatli,dikkatli bakarak) Ama bunlar nedir acaba ?
MURAT - Dansöz gibi oynuyorlar, yerinde durmuyor ki anlayayım.
ŞEREF - Oğlum Murat, yoksa bunlar ay ışığı mıdır ?
MURAT –(gülerek) Hah hah ! Ay ışığına benzer tarafı var mı ? Olsa olsa sokak lambası olurlar.
ŞEREF - Oğlum, sokak lambaları böyle sürekli kıpırdayıp dururlar mı ?
MURAT - Haydi oğlum, gidip bakalım !
ŞEREF - Yahu, biz şimdi nerdeyiz, burası sokak değil mi ?
MURAT – (etrafı kolaçan ederek) Ama lamba yok ki...
ŞEREF - Gidip bakkaldan alıp bakalım.
MURAT - Sokak lambasının bakkalda işi ne ?
ŞEREF - O zaman, olsa olsa buralarda bir yerdedir,gel biraz arayalım...
SAHNE ARKASINDAN “Işıkları bu kafayla zor bulursunuz.Bulursunuz da, iki gün içmeyip akşam sokağa çıktığınızda görürsünüz.” sesi duyulur.
MURAT – (arkadaşının sırtına vurarak) Afferin sana nasıl da kafan çalıştı. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi
ŞEREF - (Omzundan iterek) Hadi be, doğruyu sen söyledin, benim bildiğimi zannediyorsun.
MURAT – (Oradan geçmekte olan kişiye yönelirler). Gel gel hele! Aha bu adama soralım
ŞEREF - Sor, sor, gör bak benim dediğim doğru değil mi ?
MURAT - Sus oğlum, ağzına tokatı patlatacağım şimdi.
ŞEREF - Hemşerim ! hemşerim !
ADAM - (sinirlidir) Çabuk söyleyin ne var ?
MURAT - Yahu düşündük, taşındık da bir karara varamadık(ışıkları gösterek). Ha bunlar nedir ?
Bunlar ay ışığı mıdır, yoksa sokak lambası mıdır ?
ADAM - Bunu bana sormayın, bana sormayın ben buranın yabancısıyım( sahneden çıkarken) Amaaan,aman ! Beni de kendileri gibi cahil zannettiler.Bal gibi sokak lambası, bunu bilmeyecek ne var ki...
(Kenarda konuşmaları dinleyen iki trafik polisinden biri sarhoşlara yanaşarak)
1.POLİS - Bir saattir sizleri izliyorum dinliyorum.
ŞEREF - (kollarını sağa sola açıp) Oy ! Benim polis ağabeyim de buradaymış.Neden bizi izliyordun ki aslan ağabeyciğim !
1.POLİS - Bırak polis ağabeyini , halinizi davranışlarınızı izliyordum.
ŞEREF - Ne vardı davranışlarımızda polis ağabey ?
1.POLİS - Görme özürlüler bile sizler gibi davranmıyor.Sağa sola yalpalayıp duruyorsunuz. Şarhoş mu nesiniz ?
ŞEREF -.Nasıl davranıyoruz ki ?
1.POLİ - Şimdi size tarif mi yapayım.Kendinizden haberiniz yok.Eşek kadar adamlarsınız.Trafik ışıklarının ne anlama geldiğini dahi bilmiyorsunuz.
MURAT – Hani nerde trafik ışıkları var ?
1.POLİS - Şimdi şuradan geçen adama sordunuz ya “ Bunlar ay ışığı mıdır yoksa sokak lambası mıdır” diye.
MURAT - Evet polis ağabey.
1.POLİS - İşte o sorduğunuz şeyler trafik sinyalizasyon sistemidir, yani trafik ışığıdır onlar.
MURAT – Evet ! Od a bilemedi. Şimdi o da eşek kadar adam mıydı polis ağabey ?
1.POLİS - Eşeklere ayıp olmaz mı ? O kadar içmişsiniz ki gözleriniz kör olmuş.
MURAT - ( gözlerini oğuşturarak) Hani polis ağabey, ben görüyorum kör değilim ki !
1.POLİS - (sesini yükselterek) Sizler körsünüz,kör ! Beyniniz dahi körelmiş, beyniniz alkolle dolmuş, gözlerinizin görmesine müsaade etmiyor.Şu kurallara uyan sürücülere rast gelmeseydiniz çoktaaan “ Eşek Cenneti “ne gitmiştiniz.
MURAT - Öyle cennette mi var polis ağabey ?
1.POLİS - Var var ! Sizler için özel yapılmış ( azarlayarak). Hadi be ! Şimdi size bir araç çarpacak, adam dan sayılacaksınız.
MURAT - Şimdi bizler adam değil miyiz polis ağabey ?
1.POLİS - Sarhoş halde trafikte dolaşanlara adam denir mi ?
MURAT – Haa ! Sen bize değil, demek ki sarhoş dolaşanlara diyorsun.
1.POLİS - Siz sarhoş değil misiniz ?
MURAT – Polis ağabey, iki büyükle adam sarhoş olur mu ?
1.POLİS – Olmaaaz,olmaz !
MURAT –Benim babam da sabahtan akşama kadar içermiş, hiç sarhoş olmazmış.
1.POLİS – Oğlum, ben senin babanı da tanırım;Nasıl öldüğünü de iyi bilirim.
MURAT –Nasıl ölmüş polis ağabey ?
1.POLİS – Polis arkadaşlar, babanı belediye çöplüğünde ölü bulmuşlar.
MURAT – Orada ne işi varmış polis ağabey ?
1.POLİS – (alaycı bir şekilde) Üzüntüsünden çok içmiş,gece yatacak yer olarak ancak orayı bulmuş, orada yatıya kalmış.
MURAT – Çok üzüldüm polis ağabey,çok üzüldüm !
1.POLİS – Neden üzüldün ? Sarayda ölecek değildi ya. “Su testisi su yolunda kırılır”
MURAT – Yani polis ağabey...
1.POLİS – Yanisi yok oğlum ! Adam olun adam ! kendinize saygınız yoksa şu yolları kullanan insanlara saygınız olsun.Kafayı çekip yollara düşmenin ne alemi var.Madem kafayı çektin git evinde rahat rahat uyu. Ne anlarsınız bu işten aklım almıyor.Para verip içiyorsunuz sonra da bir sürü kepazelik... Çok garip, çook...
MURAT – (Boynu bükük arkadaşıyla sahneyi terk ederken) Adam olmak,saygılı olmak, O iki kelimeye o kadar hasretim ki,sevgiye,sevilmeye ne kadar muhtacım, ah bir bilebilsen polis ağabey,ahh bir bilebilsen !Hangi ev, polis ağabey hangi eve gideyim ?..
2.POLİS - (birinci polise dönerek) Sohbetinize de doyum olmadı yani
1. POLİS - Beğendin mi ?
2.POLİS -Beğenmesine beğendim de...
1.POLİS - Eee
2.POLİS - Garibi biraz incittin galiba.
1.POLİS - Ben incittiğimi sanmıyorum.Bu kadar sorumsuzca davranan ve konuşan insanlar incinir mi hiç? Problemleri, sıkıntıları olabilir. Bizlerin olmuyor mu ? Biz de sıkıntılarımızı içip içip cadde ve sokaklarda insanları inciterek mi giderelim ? Sana bir olay anlatayım.Yıllar önce Sinop dolaylarında Filozof Diyojen adında biri yaşarmış, onun adını hiç duydun mu ?
2.POLİS - Duymasına duydum da, hakkında detaylı bilgim yok.
1.POLİS - Yeri gelmişken yaşamından sana kısa bir hikaye anlatayım. (eliyle tarif ederek) Gündüz vakti elinde feneri ile sokaklarda dolaşıyormuş bunu gören ahali dayanamayıp Diyojen’e sormuşlar “Gündüz vakti elinde fenerinle ne arıyorsun ?” diye.Ünlü filozof şak diye cevabı yapıştırmış “adam arıyorum adam” demiş. Şimdi benim onların haline üzülmediğimi mi zannediyorsun ? Yanımızdan ayrılırken söylediklerini duydun değil mi? Sevgiye, sevilmeye muhtaç olduğunu söyledi çekti gitti.Ancak sevgi ve saygı görmek için kendilerinin de biraz gayret göstermesi gerekmez mi? Cadde ve sokaklarda dilediğimiz gibi hareket etme hakkımız var mı ? Elbette yok. Her şeyin bir kuralı bir ölçüsü vardır. Herkes ona uymak zorunda değil midir ?
2.bölüm
(Perde kapatılmamalıdır.polisler konuşmaya devam ederken yaşlı bir nine sahneye girmek üzeredir kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmek için ışıklarlara yönelir)
2.POLİS - Nine !nine ! nereye gidiyorsun ?
NİNE - Komşuya gidiyorum oğlum.
2.POLİS - Yanlış gidiyorsun nineciğim.
NİNE - Olur mu oğlum 40 yıldır buradan giderim.
2.POLİS - Doğru söylersin nineciğim de, bak şimdi buraya trafik ışıkları konuldu.
NİNE - Neden koydunuz oğlum ?
2.POLİS - Karşıdan karşıya geçerken kurallara uyalım da kazalar olmasın diye...
NİNE - O da nereden çıktı polis oğlum? Peki bu iş nasıl olacak ?
2.POLİS - Bak nineciğim, biliyorsun ki bu yolda artık çokça araç seyrediyor. Olabilecek kazaları önlemek için buraya bir düzen konulmalıdır. Öyle değil mi?
NİNE - Evet oğlum...
2.POLİS - İşte kazalar olmasın,insanlar ölmesin diye, hem yayalar hem de sürücüler için bu ışıklar konuldu.
NİNE - Aman oğlum, Allah korusun ! İnsanlar neden ölsün ki ?
2.POLİS - Onun için nineciğim, bu ışıklara uyarak karşıdan karşıya geçeceğiz.
NİNE - He benim güzel oğlum ! Geçen gün torunum geldi, trafik ışıklarından bahsediyordu demek o ışıklar bunlardır.
2.POLİS - Torunun çok doğru söylemiş.
NİNE - Peki oğlum, bu ışıkları sadece buraya mı diktiniz ?
2.POLİS - Hayır nineciğim. Belediyemizin sorumluluğunda araç ve yaya trafiğinin çok yoğun olduğu, tehlike olacak her kavşağa konulmuştur.
NİNE - Allah Allah ! Demek bizleri düşünenler de varmış...
2.POLİS - Evet nineciğim ! devletimiz insanlar zarar görmesin diye böyle tedbirler alır.
NİNE - Peki evladım, bu ışıklarda nasıl davranılır ?
2.POLİS - Nineciğim, aynı evdeki gibi davranılır.
NİNE - Oğlum, evle buranın ne alakası var ?
2.POLİS - Var var nineciğim. Her şey sırayla. Mesela; yemeğe başlamadan önce ellerimizi yıkarız sonra sofraya otururuz.Yemeğimizi yedikten sonra, kalkıp yine ellerimizi yıkayıp dişlerimizi fırçalarız ya.Evdeki diğer işleri de böyle yaparız, değil mi nineciğim ?
NENE - Evet oğlum, evet...
2.POLİS - İşte bu trafik ışıklarında da aynı şeyi yapmalıyız.
NİNE - Nasıl yani ?
POLİS - (sahnedeki ışıkları göstererek) Mesela; bak nineciğim, kırmızı yanıyor.
NİNE - Evet...
2.POLİS - Kırmızının içinde ne var ?
NİNE - İnsana benzer bir şekil var.
2.POLİS - Sana kurban olayım, ne kadar akıllı bir ninesin sen. Kırmızı tehlike var demektir.
NİNE - Evet ! Ateş de öyle, kırmızı kor gibi, dokunanın elini yakar.
2.POLİS - Aynen öyle nineciğim. Burada da kırmızı ışık yanarken karşıya geçmeye kalkışırsak her an bir kazaya neden olabiliriz. Kırmızı bize yanarken sağdan ve soldan seyreden araçlara yeşil yanar, yani geçme hakkı araçlarındır.Onlara öncelik tanımalıyız.Daima, insan figürlü yeşil ışıkta geçmeliyiz.Eğer böyle yapmaz isek...
NİNE - Deme oğlum, deme !
2.POLİS –Ne oldu nine ?
NİNE – Kaza olur polis oğlum, kaza olur.
2.POLİS – Çok doğru söyledin bal sözlü nineciğim.
NİNE - Az önce o dediğin “figür” ne demek ?
2.POLİS - (siyalizasyon sistemini göstererek) İnsan resmine benzer işaret var ya nineciğim işte o...
NİNE - Öyle desene polis oğlum,kafam karıştı.
2.POLİS - Bir de nineciğim; kırmızı ışıkla yeşil ışık arasında sarı ışık var.
NİNE - Evet oğlum, onu soracaktım.
2.POLİS - Nineciğim, kırmızı ışık yanarken sarı ışık da yanarsa hazır ol, yeşil ışık yanacak, karşıya geçmeye hazır ol demek.Yeşil ışık yanıyorsa kırmızı ışık yanacak. Durmaya veya beklemeye hazır ol demek.Aynı kural sürücüler için de geçerlidir.
NİNE - Anladım anladım da şimdi bizi izleyen şu insanlar (seyircileri göstererek.) diyecekler ki: “ Şu nine de amma da anlayışsız,cahil birisi, bunları da bilmiyor.”
2.POLİS - Nineciğim, bu millet ne çekiyorsa çok bilenlerden çekiyor.Bilenlere değil, trafik kurallarına uyanlara bak.
NİNE - Polis oğlum, benim bir torunum var dedim ya ...
2.POLİS – Evet nineciğim.
NİNE - Onlara okulda trafik ışıkları ile ilgili bir şiir öğretmiş, öğretmenleri.
2.POLİS - Yoksa o şiiri biliyor musun ?
NENE - Elbette biliyorum ! Çocuk utanmasa, sofrada yemek duası diye trafik şiiri okuyacak. Şöyle:
IŞIKLAR
Kırmızı ışık bakar tepeden
Geçmeyin der yeşil gelmeden
Mükafat alır biraz sabreden
Kırmızı ışık DUR diye yanar
Sarı ışığa bakın iyice
Haber verecek sıra gelince
Kaza olmaz ki dikkat edince
Sarı ışık DİKKAT diye yanar
Yeşil ışığın tadı var baldan
Sever insanları hem de candan
Geçin karşıya sakın koşmadan
Yeşil ışık GEÇ diye yanar
Trafik ışıkları sevgiyle bakar
Dikkat etmeyen edecek zarar
Duysun sürücüler bütün yayalar
Trafik ışıkları SAYGI diye yanar
2.POLİS – Nineciğim peki o şiiri yazanı da biliyor musun ?
NİNE - Ninen kurban olsun, nerden bileyim.
2.POLİS - O şiiri ben yazdım.
NİNE - Bak hele ! Siz polisler böyle şeylerle de uğraşır mısınız ?
2.POLİS- Nineciğim,bu benim mesleğim.Bu işi yapıyorum.Trafiği benden daha iyi kim bilir ki...
NİNE - Ninen sana kurban olsun.
2.POLİS - Asıl ben sana kurban olayım nineciğim, bu yaşta bu kadar duyarlı olmak... Torununu dahi takip edebilecek kadar güçlü bir beyin vermiş Allah sana.Ya şu genç yaşta çamurlaşmış,cıvık cıvık beyinli insanlara ne demeli.(gülümseyerek)Bu yaşta sen trafiği yemişsin neneciğim,yemişsin.
NİNE - (Başını sağa sola sallayarak)Nerde oğlum nerde ne fındığı ne fıstığı ağzımızda diş kalmadı ki
2.POLİS - Yok yok nineciğim... Sen trafik kurallarını anlamışsın, öğrenmişsin diyorum. Az önce giden görme özürlüler daha öğrenememişler.
NİNE - Şimdi onlar trafiğe kör mü çıkmışlar ? Vah vah ! Yoksa kimseleri yok mudur.Yardım etseydiniz bari...
2.POLİS - Nineciğim sarhoşun körden farkı var mıdır ?
NİNE - Yok polis oğlum, yok.Onlar sarhoş muydu yoksa ?
2.POLİS - Elbette nineciğim.Benim dediğim görme özürlüler bunlar.Kural tanımaz,yollarda sanki dedelerinden kalma çiftlikmiş gibi davranırlar.Bıktık bu canavarlardan !
NİNE - Canavar da mı var yollarda oğlum ?
2.POLİS - Hem de yüzlerce....
NİNE - Aman polis oğlum, aman, şimdi beni yerler.Bu yaşta kaçamam ki kaçayım, onlarla nasıl başa çıkarım.
2.POLİS – Korkma güzel nineciğim korkma ! Bunlar senin anladığın canavarlardan değil trafikte kural tanımayan insanlardan bahsediyorum Yanlış yapsalar da, onlar da bizim insanlarımız.
NİNE – Öyle ama polis oğlum;Canavar diyorsun,kör diyorsun...
2.POLİS – Başka ne söyleyebiliriz ki... Yanlış kelime konuşmak bize yakışmaz..Aslında o kelimeler de ağır sözler, ancak insanları hiçe sayanlara, başka denecek söz yok ki güzel nineciğim. peygamberimiz diyor ki : “Kolaylaştırınız,zorlaştırmayınız.Sevdiriniz,nefret ettirmeyiniz.” Bizler de trafiği bütün insanlara sevdirirsek senin kaçmana, korkmana,üzülmene hiç gerek kalmaz.Dertlerimiz çok; ama bunların hepsinin üstesinden geliriz.Sen üzülme.
NİNE - Aferin benim polis oğlum, kararlı oluşunu, olaylara bakışını sevdim.
2.POLİS - Devlet daima kararlı olmak durumundadır nineciğim. Yoksa trafik canavarları ile savaşmak kolay değildir. Onun bilincindeyiz.
NİNE-Ne savaşı güzel oğlum,durup dururken nerden çıktı savaş.Kurşun mu atacaksın yoksa onlara ?
2.POLİS - Yok yok nineciğim, öyle savaşmak değil.
NİNE - Ya nasıl savaşmak ? Savaş düşmanla olur.
2.POLİ S - Evet nineciğim, doğru söylüyorsun.bu düşmanların elinde silah yok.
NİNE - Peki, ne var güzel oğlum ?
2.POLİS - Silahtan daha tehlikeli cehalet var.
NİNE - Eee güzel oğlum, silah yoksa ne diye savaşacaksınız ?
2.POLİS - Nineciğim, bunlar trafiğin düşmanları. Trafiğin düşmanlarına karşı ilimle irfanla savaş yapmak durumundayız
NİNE - Öyle mi polis oğlum, yani onları bilgilendirirseniz, onlar da trafik kurallarını öğrenirler, hata yapmazlar diyorsun, öyle mi ?
2.POLİS - Evet nineciğim. Onların ellerinde silah yok; ama beyinlerinde bilgi de yok. Cahil insan, silahtan çok daha tehlikelidir. Nerde ne yapacağı belli olmaz. Onun için cehaletle sürekli savaşmalıyız.
NİNE - Nasıl savaşacaksınız oğlum, bu söylediklerine bakılırsa bizlerin sizlere yardımcı olması gerekmez mi ?
2.POLİS - Evet nineciğim, trafik kurallarına ilk önce kendimiz uyacağız,sonra da uymayanları uyaracağız.Kuralları, evde ve okulda da uygulamalı olarak çocuklarımıza öğretmeliyiz.
NİNE - Polis oğlum, vallahi seni sevdim.
2.POLİS - Nineciğim ben de seni sevdim.Vaktini aldım,seni yolundan alıkoydum.Şurada oturup da bir çay içerek sohbet etseydik daha güzel olurdu.Hakkını helal et.
NİNE - Olur mu polis oğlum, senden ne kadar bilgi öğrendim. Asıl sen hakkını helal et.
2.POLİS - Nineciğim , uzak yere mi gideceksin ?
NİNE - Yok,yok polis oğlum.
2.POLİS - Eğer uzak yere gidiyorsan sen yorulma, telefon edeyim, arkadaşlar seni gideceğin yere bıraksınlar.
NİNE - Doğru mu söylüyorsun polis oğlum ?
2.POLİS - Elbette nineciğim.Devletin millete,milletin de devlete karşı sorumlulukları vardır.Bu kadar duyarlı bir nineye böyle bir hizmet bizim için şereftir.Seni ve senin gibileri sırtımda bile taşırım.
NİNE - Çok teşekkür ederim evladım. Şimdilerde spor moda ya, ben de biraz spor yapmış olurum.Bütün polislerin senin kadar duyarlı olduklarına inanmak istiyorum.
2.POLİS - Nineciğim, gördüğün güzellik, senin güzelliğindir.Herkes kendisinin aynasıdır. Aynaya bakan kendini görür.
NİNE - En sonunda da doğru söyledin polis oğlum.Haydi oğlum hoşçakal
2.POLİS - (ninenin elini öper)Güle güle nineciğim.(derken arkası sıra elini de sallar) Seni 20 yıllık mesleğimde hatıra olarak hep hatırlayacağım.Güle güle nineciğim güle güle.(der)
PERDE KAPANIR
YORUMLAR
"Eğitici bir yazı günümüzde hala ışıkları kullanmadan yola fırlayanlar var....yazının hoşuma giden bir diğer güzelliği,
insanlarla diyaloğ , sevgi ve sayğı.. malasef günümüzde kaybolmaya mahküm olan sevgi saygı güzel işlenmiş yazıya..
Kutluyorum şair yüreğinize sağlık ....sevgi saygı size...