E R K ve E R K E K
Despot olmadıkça kendim olamayacağım fikri beynime yedirilerek kışkırtıldı erkekliğim.
Ona göre buyurgan ve küfürlü bir dil yarattım kendime.
Onun için kadını önceden ve toptan teslim almanın görevim olduğuna inandım.
İçimdeki derin suçluluk duygusuyla,zalimliğim at başı giderken çok kırıp döktüm.
Daha cocukken belletilen her yasağın uygulayıcısı,bazen de yasak koyucusuydum.
Bir gün yasaklara karşı savaşırken buldum gençliğimi.
Hayatın tezatları içinde debelenirken,canımı yakan doğru ile yanlışı ayırt etma kavgası ruhumu yordu.
Ama her defasında;Dört ayak üstüne yığılmış gövdemi,erkek olmanın onurunu yerlerde süründürmemek ve kuyruğu dik tutmak adına ayağa kalktım.
Bana biçilen zırhın kabukları zamanla kalınlaştıkça daralan nefesimin,beynimi dubura uğrattığına tanık oldum.
Düşünemez
Anlayamaz
Algılayamaz
Yorumlayamaz olmuştum.
Yıllarca,sara nöbetini andıran erkekliğimle kavga edip durdum.
Bir yanım erki ve erkekliği savunurken,Öteki yanım;Toplumsal kalıpları kırıp erkeklikten vazgeçmemi söylüyordu.
İçimden bir ses;Erkek diliyle ardımdan söylenecek küfürlere aldırmadan,İNSAN olmaya uzanan o meşekatlı yolu katetmem gerektiğini fısıldıyordu.
Ey sevgili,Seni incittiğim kadar dünyayıda incittiğim erkeklik halimden gönül rızamla vaz geçiyorum...!
Kadınım,bütün kıyıcılığıma rağmen 29 yıl boyunca yürüttüğün evliliğin sende yarattığı hayal kırıklığını geleneklere dayanarak aşmış olman KADINLIĞININ zaferidir.
-Devamı yarın----
YORUMLAR
öğretilmiş erkeklik...
insanın kendi içine yaptığı yolculuk