raf
Islak vardiye zamanlari,murekkebe sarmalanir bir yagmur tanesi,varligini yok eder,murekkebe karisir,murekkebin elinden dusen "bin parca"
olsa da her bir kelimede anlam bulur,kurur kagitta,bilmem kacinci dizesinde,bilinmeyen harfle baslayan kelime ile...yere duser,islak
vardiye saatleri camurda cebellesir,gurur yapipta yazana soylenir,vasita beden,istikamet tozlu raf arasi olmak uzere,tutmaz iskelet
yapisi ile cikar yola...onu hasta eden,romantizmalarini aserten su zerrecikleri.onlar ki yapraga degdiginde en hosa giden ezgi.
simdi ise murekkebin bittigi yerde bile kesilmemis bir yazgi.yercekimini ciplak ayaklarla susatan mahlukatlara ilham,demli kacak caya
tat veren gam,dibinde kalsa da,ses cikarmayan...
tazelemek omurleri,bir cay ocaginda yeniden sunmak uzere ince belli bardaklarda,tavsan kani edasinda dinc,mutlak,gosterisli,
islak bir ezgi ceker kulagimdan der ki:bu olacak is mi?
...
ve son durak.ilerleyisler bol bol durarak.benim rafim demirli eleksiz pencereye karsi,yerim sondan birinci sira.zannimca adimlar oraya
pek ugrak degil.yan tarafimda formul yigini,diger yanimda felsefe-ki yillar once koparmistim aramizdaki bagi...iki duvar arasi giz bolme,
bu pencere de yagarken su,yere dusup birikmesinde yansimami gordum,tozlar yakismis uzerime...
bir zaman varligimi yok ettigim murekkep kalintilariyla,yaziyorum ruhuma bu musveddeyi...
rafta,iki laf arasi acilsa da konun,kapatiyorum.
ben iyi.
hoscakal...