- 1131 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Sır (Cuma Yazıları)
Giz.
Sak-lı.
Evrensel insan sırları kadar yanlıştır.
Evrensel insanın yaşadığı ortamın kötülüğü oranında sırrı vardır.
Sır, insanla ortam bağdaşmadığı zaman ortaya çıkar.
(Sır varsa, ya ortam ya da insan yanlıştır.)
İstanbul’un Beyoğlu caddesinde insanlar yürür. Nişantaşı’nda, Kadıköy Çarşıiçi’nde.
Gültepe’de bir kahvede erkekler oturur, kimi susar, kimi konuşur.
Bir yaşlı, iki yetişkin, iki de çocuk tarhana çorbası içer, ardından izmirköfte ve pirinç pilavı yer. Deprem çatlakları sıvanmış bir apartman dairesinde.
Bir erkekle bir dişi sevişir, bilen olmaz, gören olmaz.
İnsanlar yüzleşir insanlarla.
İnsanlar dertleşir insanlarla.
Sonuçları büyük kararlar alınır, imzalar atılır.
Para, papel, banknot (banka notu), çek, senet denen kağıtlarla ne emekler, ne değerler gezinir elden ele.
Bir de bakmışsın birçok insan toplanmış içlerinden birini toprağın altına yerleştiriyorlar, palmiye fidanı diker gibi. Ya da çevre kirliliğini önlemek ister gibi.
İnsan aklı bir yere kadar yetiyor. Sonrası yok. Olması da gerekmez ya. Gerekse sonrasının sonrası var bir de.
İnsan aklının ermediği yerde ne yapıyor acaba. Bunu bilmek olmaz. Herkesin kendi içinde. Yönlendiremezsin de.
İnanıyor.
Kaç kişi varsa o kadar farklı sır, farklı inanış var. Herkesinki kendine, kendi yapısına, kapasitesine göre.
Öyle ya birbirinin aynı olan iki insan yok. Olmaz. Bedeni olmaz da aklı aynı olur mu, ruhu aynı olur mu iki insanın. Olmaz.
Yaratılmışların bedenini istediğin standart şekle sokamazsın.
Aklı olanların düşüncelerini, inançlarını da standart bir şekle sokamazsın. Bir tanrıya inanılır, algılama, hayalleme herkesin içinde kendince oluşur. Milyarlarcası farklı.
İnsanlar yürür, sesler- bedenler sürtüşür. Düşünceler ürer. Kimi bilinir, kimi bilinmez.
Herkesin sırları var içinde. Sürekli değişen, yeri geldiğinde açığa çıkardığı saklıları var her insanın. Zamansız açık edildiğinde can yakan saklılar.
Hayvanlarda da var böyle sırlar. Olmasa hayvan terbiye edilemezdi.
Kediler hırsızlık yapmazdı. Yakalanma, cezalandırılma korkuları olmazdı.
İnsanlar yürür sırlarıyla
İnsanlar sürtüşür sırlarıyla
İnsanlar tepişir sırlarıyla
Hayvanlar da öyle.
Bize sorarsan insan farklı, kainatın efendisi. Efendi, hem de kainatın efendisi. İnsan. Ama hangi insan.
Gelişmişlik sırları çoğalttı. Zamanımızda her şey sır oldu.
Ne olup bittiğini öğrenemiyorum bir türlü. Beynimi dingonun ahırına çeviren güruhu da dışa vurup, bir ohh diyemiyorum.
İnsan olmak çok güzel de olamıyorum ki.
İnsan olmadan, insanlar arasında bulunma şansı yakalamadan çevre temizliğine uğramak istemiyorum.
Kim bu İNSAN ?
Sırları çözülemeyen, sırları bilineninden çok olan mı.
Yoksa sırları tükenmiş olan mı.
saygılar
i.durmuş
YORUMLAR
Sır:
Bazı nesnelere parlaklık vermek, dış etkilerden korumak, sızmalarını önlemek gibi amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik:
Sır:
Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan
İnsanın, insanlara ve hayata-yaşama dair, hissettikleri, hayalleri, hevesleri, düşünüp söyleyemedikleri, yani açıklamak zorunda olmadığı, şahsi sırları vardır
‘’Ne kadar az konuşursan o kadar çok büyürsün’’ düşüncesiyle
Şahsi sırlar kimseyi ilgilendirmez, dışa vurmadaki tek amaç, ya kendisini yüceltmek- büyütmek-kanıtlamak, ya da paylaşılan yaşanmışlığı deşifre etme adınadır, bu da kişilik bozukluğundan kaynaklanır.
Fakat insanlar bir vernik kadar sağlam olmadığı için ve insan bilinci devamlı yok etme dürtüsüyle ve ya kendini ispatlama dürtüsüyle hareket ettiği için
Genelde, sır denildiğinde akla ilk gelen
‘’SÖYLEME DOSTUNA, DOSTUNDA GİDER SÖYLER KENDİ DOSTUNA’’
İnsanlık adına, ne adice bir deyim bu
bir vernik kadar koruyucu değiliz demektir, ne yazık ki böyle
yaşanmışlıkları anlatanlar o kadar çok ki, kadın veya erkek fark etmez.
Sevgilisiyle yaşadıklarını ballandıra ballandıra utanmadan anlatır, karşısındakini gerçek dost bildiğinden değil, kendini kanıtlama çabası içindedir amaç bu, yani kişilik bozukluğu
kimisi de yediğini içtiğini anlatır
vurduğunu kırdığını anlatır vs.vs. anlatır
dışa vurum başlamıştır
İşte bazı insanlar kendini kanıtlama, yüceltme adına, yaşanmışlıkları anlatırken, ne kadar küçüldüğünün farkında bile değildirler.
Dışa vurum çok amaçlıdır, bunlardan birkaçı
KORUMAVE YAŞATMA ADINA, sırların dışa vurumu. Kişinin, değerlerin değersizleşmesini önleme hali…
ÖLDÜRME VE HARCAMA ADINA,. Sırların dışa vurumu. Kişinin, yaşanmışlıkları ‘’zır’’latıp zıvanadan çıkmışlığa yönelme hali,
SIR YAŞANMIŞLIK ANIDIR,
bir konuşma ihtiyacı değildir , sır beden dilidir, yaşanmışlıkların dışa vurumudur
AÇIĞA ÇIKARILAN SIR, YAPILAN EN BÜYÜK İHANETTİR, TELAFİSİ DE OLAMAZ
‘’Adam ser verdi, sır vermed’’ sözünü hep duymuşuzdur
Toplumun işte böyle adamlara ihtiyacı var, kolandan aşağı vuran hayvanlara değil…
‘’eline – diline - beline sahip çık’’
felsefesi benimsenmeli
saygılar
müsade