- 1437 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Zelal'e
Ah ZELAL neredesin şimdi…
İnandıklarımız nerde…
Nefes alış verişlerimiz kadar konuşurduk ya
Neden susuyorsun ZELAL…
Hadi Konuş !!!
Yarala,
Ağlat,
Ama ne olur hissettir varlığını…
Hadi konuş ZELAL !!!
Sustuğun dili bilmiyorum…
Susarak da konuşma ne?
İkimizin bildiği harfleri sür diline…
…
Resimler yalan mı söylüyor ZELAL?
Seni yanımda gösteriyorlar…
Ne bu bilinmezlik…
Hadi konuş…
Kaldır mühürleri dilinden…
Harf harf,
Kelime kelime
Yok oluşu tattır bana…
Bir kere öldür beni bin kere değil…
Gözkapaklarımı yenik düşür hayata…
…
Bana sorular sordurma ZELAL!!!
Kim o yanındaki?
Hadi cevap ver !!!
Ya da dur tamam verme bu ölüm çok ağar...
…
Hatırlar mısın buz kesmiş bir Kasım ayıydı ellerini tuttuğumda
Kar yağıyordu bembeyaz…
Senden ve benden başka kimse yoktu…
Ve Feridun çalıyordu…
-Sana gitme demeyeceğim ama gitme-
….
Bırakıp gittiğin gibiyim ZELAL…
Gözlerine sen sürdüğünde kirpiklerine yağmur düşen ben işte....
Dudaklarına sen düştüğünde dudakları bükülen ben işte…
Kaç gün? Kaç ay? Kaç yıl oldu? ZELAL!!!
Yine bir kasım ayına rasgelen zamansız gidişin!!!
Böyle ayrılık olmaz
Hani gelişin gibi olmayacaktı gidişin
Hani hiç gitmeyecektin!!!
Neredesin?
Kimlerlesin şimdi ZELAL!!!
…
Sen gideli erken ölüyor zaman…
Her öldüğünde de beni idam sehpasına çıkarıyor
Gecenin zamanı hiç olmuyor zaten
Yavaşlıyor yavaşlıyor…
Hatta duruyor!!!
Ve gözümden
Konuşamadıklarımın
A’sı B’si C’si
Sağanak sağanak akıyor…
Zelâl’den gidene..
Dilime kilit vurdun gidişinle ,
Konuşmam artık ben sana .
Sustuğum dil ezelden konuştuğumdu oysa ,
Gurbet dilimi çözmeyecek kadar mı unutturdu beni sana?
Bilidğin cevapta sorular sorma bana!
Yanımdaki yanımdan gittiğinde yanıma yakıştırılandı...
Kabullendim ,
Yerine koyamasamda boyumca olan kızım hatırına sevdim onu da.
Kasım ayının buz kesmiş soğuğu hâlâ ellerimde,
Sıcaklığını yitireli çok zaman oldu belki de.
Gözlerine sürüldüm ben ilkin,
Kipriğine hangi yağmurlar düştü de böyle sitem kokar sözlerin?
Dudaklarıma sen düşütüğünden beri susup oturur dilim!
Kaç kasım geldi gitti ve kaç kez kar düştü buralara bilir misin?
Giden ben değildim kalanlığa yazgılanmış bu yürek ,
Çevirdiğim sayfalrı ezberine çek!
Erken ölen zamana inat , sen gideli asır gibi geliyor bir gün ...
Sen gideli ötmüyor kuşlar ...
Ve aşkımıza şahit koca çınarda hâlâ salınıyor yazmamız
Rüzgâr esmek için , yağmur yağmak için seni bekliyor...
Zelâl kız gözleri yolda ,
Bıraktığın yerde hala gönlü seninle ama yine de gelme
Sakın gelme!
Recep Güneş(yitikhatira)&Gülnaz Eliaçık
Not: Yazıyı Gülnaz Eliaçık’ın Zelalname eserinden esinlenerek kaleme aldım. Zelal’den gidene ile başlayan bölüm Gülnaz Eliaçık’ın yorumundan derlenmiştir.
15.10.2008-CUMARTESİ/KONYA