HAYAL ÇEŞİTLEMELERİ II
Işığın yörüngesindeki pervane, güneşin yörüngesindeki dünya gibiyiz... Fazla yaklaştıkça yanacağımızı bilmeden dönmekteyiz.Sürüler halinde girdiğimiz yörüngelerden yine sürüler halinde çıkmaktayız.Küçücük çıkarlarımız için sürdürdüğümüz yörüngeliğimizi çok sevmekteyiz.Oysa kurtlara yem olmamak için dahil olduğumuz sürüler benliğinizi yutan kurtlara dönüşmekte.Farkında bile değiliz.
Toplumsal yaşama karşı çok saldırgan olduğumu düşünebilirsiniz.Söylemek istediğimi özetlersem sanırım bu zandan kurtulurum. Evrim ile devrimi, süreç ile sonucu birbirine bağlamayı yüzyıllardır beceremeyen bizler: girişi olup da hiç gelişmeyen ve bu sebepden kendine kendi sonunu yazamayan hayat- larımıza sahip çıkmayı öğrenmeliyiz.Öz benliğimizden ödünsüz yaşama keyfini sürebilmek için kıpırdanmak zorundayız. Düşüncemiz evet de olsa hayır da olsa nedenlerini bilmemiz lazım.Tabi önce düşünmemiz sonra veri tabanı oluşturmamız ve doğru düşünmeye çalışmamız sonra düşündüklerimizi sunmamız ardından başkalarının verdiği cevapları dinlememiz ve anlamamız lazım. İlkokul çocuklarına birşeyler öğretir gibi didaktik cümlelerle konuyu çözmeye çalıştığımın farkındayım.İsterseniz birlikte düşünüp düşleyelim şimdi.
Seçimlerimizi kendi öz irademizle yapabilsek fena mı olurdu? Kimsenin hakkına tacizde bulunmadan ben bu işi değil de başka bir işi yapmak istiyorum desek ve kabul görsek. Görmek istemediğimiz insanları kimseyi kırmadan görmemek mümkün olsa. Özümüzle sözümüzü bir tutmayı öğrenmeliyiz. Tümden gelidiğimizi bilerek kendi tümümüzü yeniden kursak. Ayışığının altında ya da güneşin parlaklığında şamatasız yaşamayı hepimiz istesek güzel olmaz mıydı? Hırslarımızı törpüleyip çalışkanlığa dönüştürsek.Yükselen değerlerin peşinde koşarak yükselmeye çalışmasak. Dünyanın yükünü biraz hafifletsek. Sakin ama çalışkan, Gururlu ama kibirsiz, verici ama çıkarsız, kurgusuz ama planlı, yargısız ama doğrucu,....olabilsek.
HAYALİ NE KADAR GÜZEL..
ESRA 2009