- 784 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR (ONUNCU VE SONUNCU MEKTUPDUR)
Gül Goncam…
Çok iyi biliyorsun ki delirir kahverengi gözlerim, seni görmezse bir gün. Paslı bir çivi gibi ayrılığının dinmeyen kanaması kangren eder yüreğimi. Delirir, soğumaz ateşi, kül olmaz, yangınımın. Ama yinede direncim yıkılmaz inan ki. Kavuşmanın umudunu yitirmek kokusu dimdik tutar bedenimi.
Savrulurum eylül rüzgarlarında kuruyan o son sarı yaprak gibi. Bir çığlık olur yalnızlığım, sarar sinemaların başı boş, yüreğim gibi karanlık matinelerini. Eğleşir üç tekerlekli bisikletlerle, trafik polislerinin şapkalarının kıvrımlarında dolaşır. Sonra dalar delik ceplerinden içeri.
Birazcık ısınmak ister avuçlarımda, dinmek ister, dinlenmek ister saatimin tiktaklerin de, zamanda atlı karınca yolculuğuna özenir. Üşürüm mateminde ruhumun, mavileşen yalnızlığında. Gruba yürürüm aralık akşamlarımda. Engindeki martılar bile güler yalnızlığıma.
Bir daha, bir daha üşürüm. Çığlıklarım yalnızlığımadır. Ama o kör sağır ve dilsizdir. Bir buz parçası gibi beyaz, soğuk ve hissizdir.Yalnızlığımın çığlığıdır inleyen, yüreğimi bölercesine kahverengi gözlerimden dökülen….
Hasret Çiçeğim…
Bu yalan niye? Niye bu sahte akıllılık, bu tevazu oyunu, bu sırıtan gurur? Sevmek seni, sensizken delicesine niye? Oysa göz kapaklarına yazmıştın. Öp beni diye. Dudaklarınla boyamıştın yanaklarımı başka kızlar bakmasın diye. Bu acemilik niye? Cevaplar sorularda saklıdır derdin ve dudaklarda değil gözlerde saklıdır arzular...
Seni sevdim ama hiç anlatamadım, fısıldayamadım bahar rüzgârlarına, aşkımı, aşkımın aptallığını. Ve sana göndermeye cesaret edemediğim mektuplara boşalttım duygu sağanağımı…
Ama bir şey yaptım. Bir tek iyi şey. Ve bence dünyanın en güzel şeyini. Hep sevdim seni. Hep senle ilgili, hayaller kurdum. Kapının zilindeydi her zaman kulaklarım. Hiç ümidimi kesmedim. Seni üstüne. Siyah üzümlerden de kara gözlerinin üstüne.
Masum Papatyam...
Hicran ne kelime, intizar ne demek? En uçuk intizarları ederim, kendime, kaderime, en aykırı hicranları yaşarken. Uzayacak hıçkırıklar sen gelmezsen, can verirken alınan soluk gibi uzayacak zaman. Bir yalanın kanatlarına binen, bir anlık sevinçler gibi uçuşacak.
Sen gelmezsen; gecenin tükenişi, bitişi koşuşacak odamın duvarlarında, pencerelerinin asma perdelerinin kıvrımlarında. Pantolonumdaki çamur, ekmeğimde ki hamur, kırık kanatlarımın çırpınışı gibi bağıracak…
Nerdesin…?