- 1619 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
BORÇ ve SÖMÜRGELEŞME -3-
Osmanlı Devleti’nin önce yavaş yavaş sonra hızla yuvarlandığı felaketin en etkili anlatımını, Büyük Aydınlanmacı Mustafa Kemal ATATÜRK’ün sözlerinde buluruz.
Bakınız konu ile ilgili neler söylemiş;
“...Büyük devletler şimdiye kadar bize şu veya bu sorunlarda gösterişli yardımlarda bulunuyor görünüyorlar; oysa, ekonomik tutsaklıklarla bizi felce uğratıyorlardı.
Öteden beri bize bazı şeyleri vermiş gibi, bizim bazı haklarımızı tanımış gibi bir durum alırlar; gerçekte ise elimizi kolumuzu bağlarlardı.”
“...Tanzimatın açtığı serbest ticaret dönemi, Avrupa rekabetine karşı kendini savunamayan ekonomimizi bir de ekonomik kapitülasyon zincirleri ile bağladı.
Örgütlenme ve bireysel değer bakımından bizden çok güçlü olanlar; ülkemizde bir de fazla olarak ayrıcalıklı konumda bulunuyorlardı.
Bütün ekonomik sektörlerimizin, bu sayede mutlak egemeni olmuşlardı… Bize karşı yapılan rekabet… Gerçekten çok kahredici idi.”
“...Devlet,bağımsızlığını çoktan yitirmişti. Osmanlı ülkesi yabancıların serbest bir sömürgesinden başka bir şey değildi ve Osmanlı içindeki TÜRK Ulusu’da bütünüyle tutsak bir duruma gelmişti.”
(Prof.Dr.Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye, İleri Yayınları, 2005, S.421-422)
Konuya ve emperyalizme bakış yaklaşımından olmak üzere,”İstiklal-i tam” önermeli Kuvva-i Milliye hareketi yayın organı Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’nin, 20.Temmuz.1920 tarihli nüshasında yayımlanmış bulunan bir yazıyı aynen alıntılıyoruz:
“ ‘En Büyük Düşman’ !..
En büyük düşman, düşmanların düşmanı, ne falan ne de filan milletler; bilakis bu, adeta her tarafı kaplamış bir saltanat halinde tüm dünyaya hakim olan”kapitalizm” afeti ve onun çocuğu olan “emperyalizm”dir. Bugünlerde başımıza musallat edilen Yunan(lı), bütün düşman alemin parçasından başka bir şey değildir…
Kapitalizm sadece falan ve filan milletin düşmanı değildir. Bilakis, bütün dünyanın, bütün milletlerin müşterek düşmanıdır. Milletleri birbirine düşüren o, kardeş kanları döktüren fesatlar ondan, dünyayı kaplayan sefaletin müsebbibi, özetle bütün insaniyeti inleten zulmün yegane zalimi odur. Bu zalimin de başarılı olmak için arada sırada müracaat ettiği muharebeler, yegane kuvvetleri, yegane silahları değildir.
Bankalar, sendikalar, onun hep kuvvetli silahlarıdır. Ve bütün milletleri bilhassa bu silahla mağlup eder. Memleketimize bakınız :Rejiler, Düyun-u Umumiyeler, kapitülasayonlar, şimendiferler, limanlar, gemiler, bankalar, ticaret evleri, bütün bu kurumlar Avrupa Kapitalizmi’nin bizi mahvetmek için senelerden beri kullandığı iblisane bir makinenın parçalarıdır.
Sadece bizim memleketimizde değil, yeryüzünde bu makine devam ettikçe sadece biz değil ,bütün dünya zulüm altında ezilecek, sefalet arşa çıkacak, insan felaketten felakete yuvarlanacak.
Bize bugün hudut itibarıyle dünyanın en güzel, en hayale sığmaz sulh şartlarını verseler. Kapitalizm dolabı memlekette bugünkü şeklinde kaldığı taktirde mahvımız muhakkaktır. Hatta değil böyle, bu şeytan makasının dörtte biri bile mevcut olsa, bizim için hayat imkanı yine tasavvur edilemez.
Zenginlerimizi dolandıran o, fakirlerimizi soyan o, mal ve mülkümüzü çalan, haysiyet ve namusumuzu mahveden, bzideki faziletleri şeytan gibi birer birer iknaya çalışan, bizi birbirimize düşman eden hep odur.. TÜRK’ler, bu hakikati anlayınız, anlamayanlar varsa onlara da anlayanlar öğretsinler.
”(Kurtuluş Savaşı İdeolojisi,Hakimiyet-i Milliye Yazıları,Hadiye Bolluk,Kaynak Yayınları,İstanbul-2003,S.71-73)
Bu sözler şimşek çakmaları ve artarak devam eden sesler şeklinde sanki günümüz Türkiye Cumhuriyeti yer ve göklerini kaplıyor.
Ey Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her kademeden yöneticileri, sorumluları!
Osmanlı atalarımızın düştüğü tuzak ve oyunlara bugünde aynı şekilde düşüyorsunuz!
Osmanlı atalarımız, bir ölçü veya oranda mazur ve madur görülebilir; çünkü onlar”İngiliz Siyaseti” ile ince ince düşünülmüş o Bizans oyunu entrika ve dolaplarıyla ilk kez karşılaşıyorlardı. ATATÜRK gibi uyarıcıları, aydınlatıcıları yoktu.
Peki ya siz !?
Devam edecek...
Göktürkmen
A.Kutlu Ayyüce
YORUMLAR
"Degerli kardesim,
Emperyalizme karsi gosterdigin SANLI DURUSUNU yurekten kutluyorum... Omu omuza, yurek yurege olmaliyiz.. Bu isin ne ulkuculugu ve nede devrimciligi kaldi... Gun birlesme, emperyalizme karsi tek vucut, tek yurek olma gunudur!"
Buna söyleyecek başkaca söz bulamıyorum. Bir yerde daha söylemiştim. "ülkeler içindeki bireyleri ile birlikte sömürgeleştirilir" diye... Etnik, mezhep, cemaat veya demokra(t)si afyonu ile efsunlanmış, aklı evvellerin, aklının başına gelmesini niyaz ediyorum Birtengri'den...
Saygılar abi...
Göktürkmen tarafından 2/21/2009 11:40:17 AM zamanında düzenlenmiştir.
degerli gokturkmen,
1900 lerin baslarinda cok degerli bir yazarimiz vardi. Adi : Ahmet Hikmet Muftuoglu... CAGLAYANLAR adinda bir hikaye kitabi var ve bu hikaye kitabinda '' TURAN NASIL CILDIRDI? " adli hikayeyi her Turkun okumasini isterim. Cunku; o zamanin sartlarindaki ulkemizin emperyalist ulkelerce nasil tarumar edildigini, isgal edildigini anlatir ve sonunda hikayenin kahramani Sultanahmet caminin bir minaresine cikar, duasini eder ve atar kendini asagiya... Turk'un intiharidir bu!
Gunumuz Turkiyesine bakiyoruz simdi; degisien birsey yok... O zamanin sartlarinin fazlasi ile var... O zamanlar Istanbul ve bazi buyuk sehirler dusman develtler tarafindan isgale ugrarken; simdiki tehlike daha da vahim ve emperyalizmin SON VURUSUDUR... Turklugun yani Islam aleminin kokten kazinisi anlamina gelecek Anadolunun tamamen BIZSANSLASTIRILMASIdir!!! Calismalarinin son asamasina geldiler...
Ama biz intihar etmiyecegiz caresizligimziden... Birlesecegiz, o koca BIRLESIK CEPHE yeniden kurulacak! Emperyalismin kalbini yerinden cokup attigimiz gibi, icimzideki eniklerinde mezarlarini kazacagiz milletce, ordumuzca, devletce...
Acilen, ivedilikle simdiki yonetimin gorevinden uzaklastirilmasi elzemdir! Musluman kilifina burunmus FIRAVUNLARI VE NEMRUDLARI milletimizin defterlerini durmesi sarttir...
Korkunun ecele ne faydasi olmustur?!!
Degerli kardesim,
Emperyalizme karsi gosterdigin SANLI DURUSUNU yurekten kutluyorum... Omu omuza, yurek yurege olmaliyiz.. Bu isin ne ulkuculugu ve nede devrimciligi kaldi... Gun birlesme, emperyalizme karsi tek vucut, tek yurek olma gunudur!
Saygilarim derin...
direnis tarafından 2/21/2009 12:36:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
Büyük gibi davranın o zaman sizde?! Kısa pantolon ne demek peki ? Bir kere ben o kadar küçük filanda değilim. Teorik olarak haklısınız, ama pratiğe de böyle yansımamalı değil mi?
Tamam, siz benden büyüksünüz madem, size kabalık etmişim (profilinize bakmadan abi demişim mesela), çok özür dilerim.
Esenlik..
Göktürkmen tarafından 2/20/2009 11:59:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
bak ne diyeceğim (bu kez ciddiyim, asla alay etmiyorum)
ben, haklı olduğumu bildiğim halde, suat beyin (ki sizler gibi düşünüyor sonuçta) sayfasında yapmış olduğumuz tartışmaların üzerine gösterdiği tavrının sonucunda, ona saygı duyduğumu belirtmiş, hatta böyle anlamsız bir polimiğin tarafı olmaktan dolayı kendisinden özür dilemiştim. bunun yerine onu kaba bir şekilde, cahillikle, işbirlikçilikle, faşistlikle, ...vs. suçlayabilirdim. (tıpkı senin bana yaptığın gibi) ama benden yaşça oldukça büyüktü ve -benim düşüncelerime katılmasa da- benim "şahsıma" karşı saldırgan bir tutumu olmamıştı. öyleyse bana düşen de onun yaşına ve -kendince edindiği- bilgisine saygı duymaktı. senin bana yaptığının aksine yani.
olabilir, benim gibi düşünmüyorsun, fikirlerimi saçma sapan buluyorsun. buna birşey demem. ama en azından, şu gerçeği kabul etmelisin (sana bunu anlattım çünkü) senden yaşça çok çok büyüğüm, daha fazla okudum, daha fazla araştırdım, daha fazla yaşadım. bunlara saygı gösterip, "yine de yanılıyorsunuz, yine de yanlış düşünüyorsunuz" demeliydin bana. olması gereken ,doğru davranış buydu.
bak bir konuda haklısın, artık sana yazarken alay ediyorum, evet. (artık dedim dikkatini çekerim)
ama bravo demeden de geçemeyeceğim. aferin çocuğum sana; bak anti dührüng'i ,öjenizm'i duymuşsun! bu iyi birşey; senin adına sevindim. olacak, biraz daha oku, biraz daha (kızacaksın şimdi) "free your mind!", eh olacak gibi gelecekte, belki? yalnız daha bilgiler çok kıt ya, heryerden duyduğun, gelişi güzel, kulağa entellektüel gelen terimleri yerli yersiz sıralamışsın. anlam kayması olmuş yer yer. bu pek olmamış yani, ama çalışırsan olur. gerçekten!
not: yine alay ettim... üzgünüm.
"ionia", siz önce benim yazdıklarımı okuyun. Bakın orada yazılarım var. Bana, Batı veya Doğu düşünce kalıplarından bahsetmeden evvel yazdıklarımı okuyun..
Sonra, Marks'ı da, Engels'i de, Kapitali'de Anti Dühring'i de konuşuruz. Devam eder öjenizmi, asabiyel ırkçılığı, şuubiyel karşı duruşu da konuşuruz.
"inonia", siz çelişki ve zıt farkı gibi basit iki kavramı dahi, üzerinde düşünmek anlamında farketmeden yazıyorsunuz. Temel ve asal çelişki sentezlemek (bakın diyalektik demiyorum) kafanızı karman çorman etmiş sizin. Bunları, üzerinde tekrardan düşünerek yazın.
Olur mu?
Aksi halde sizi "kısa pantolonlu" halimle yeneceğim ben. Çok kötü bilgi sopası yiyeceksiniz...
Bana aşamalardan (sizin deyimle falan, filanlardan) bahsetmeyin. O Batı model toplumsal şablon ve şemalarınızın hali ortada ! Pek bir öve öve bitiremediğiniz, oradan buradan taklit sosyalizminizin aldığı ağır yenilgi de ortada, kapitalizm ve emperyalizm karşısında alınan ağır yenilgiyi kastediyorum, anladınız mı ?!
Bakın? Görüyorsunuz değil mi? İşte sizin eseriniz bu ? Şimdi ve bana
-Uzun Pantolonlu 68/78 "dönek"ler teorisi- yazdırmayın lütfen..
( Not: Bunun için bugünkü; Taraf ve Cumhuriyet Gazetesi'ne, Ulaş Bardakçı'yı anma ilanlarına bakabilirsiniz !)
:)
Siz, benim yaz(d)ı(k)larımı ve yazılanlara yaptığım eleştirel katkılarımı, polemiklerimi okuyun. Yoksa çok kötü açık düşeceksiniz!..
Bana "U.K.T.H." hakkkından bahsetmeden, ben sizin "Wilson Prensipçi "olduğunuzu söylemiş olayım.
Hatta orada da kalmayıp; kulllandığınız "ionia" isminize bakarak ve düpedüz, Y.D.D.'ci global , multikültürcü zırva bir humanist olduğunuzu söylemeyeyim veya !.
Kırıcı olmak istemiyorum, sizin gibi, alay ederek yazan olmak istemiyorum.
Kabul edersiniz ki; kuralsız, ortak tanımsız ne polemik olur ne yazışması ?!
Şimdilik bu kadar.
Esenlikler, "ionia"..
Göktürkmen tarafından 2/20/2009 9:24:32 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ben ne önerdiğini falan sormadım. sadece anti-emperyalizm lafları ediyorsun ama, emperyalizmin, kapitalizmin son aşaması olduğunu biliyor musun? yani birine karşıysan, diğerine de karşı olmalısın. ee? senin gibi şovenizme gönül vermiş :) , bir ulusun, diğer bir ulustan üstün olabileceğini savunan biri için, bunlar biraz çelişkili ifadeler değil mi?
bu arada, önce marx'ı oku emperyalizm konusunda. o emperyalizmin ne olduğunu anlatmış (hayır yani anti-emperyalist olduğunu sanıyorsun ya, ondan diyorum. önce anti-emperyalizmin ne olduğunu öğren. emin ol sana gelmez öyle şeyler!)
Bu memleket "neo Sevr" beklentili emperyal kapitalizmin sömürüsünü ve buna omuz veren, onun her türden işbirlikçisini mutlaka yenecektir.
Arkadaşların biri ne önerdiğimi sormuş? Bir diğeri ise Baykal demiş !?
Gülümsetmeyin beni arkadaşlar..
:)
Göktürkmen tarafından 2/20/2009 5:56:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
Artık işler rayından çıktı, eskiye dönüş mümkün değil.
Ulusalcılık bitiriliyor.
Hoşumuza gitse de gitmesede vaziyet kötü.
CHP dahi ulusalcılığın bitirilmesinde etkin rol oynuyor.
Gırtlağına kadar borca batırılmış bir ekonominin kurtuluşu yoktur.Osmanlı da kurtulamadı, TC de kurtulamaz bu bataklıktan.
İşte seçimler önümüzde kim kimi tanıyarak seçiyor ki....
İş baştan bozuk...
''Rejiler, Düyun-u Umumiyeler, kapitülasayonlar, şimendiferler, limanlar, gemiler, bankalar, ticaret evleri, bütün bu kurumlar Avrupa Kapitalizmi’nin bizi mahvetmek için senelerden beri kullandığı iblisane bir makinenın parçalarıdır.
Sadece bizim memleketimizde değil, yeryüzünde bu makine devam ettikçe sadece biz değil ,bütün dünya zulüm altında ezilecek, sefalet arşa çıkacak, insan felaketten felakete yuvarlanacak.
...........................................................................
Ey Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her kademeden yöneticileri, sorumluları!
Osmanlı atalarımızın düştüğü tuzak ve oyunlara bugünde aynı şekilde düşüyorsunuz! Osmanlı atalarımız, bir ölçü veya oranda mazur ve madur görülebilir; çünkü onlar”İngiliz Siyaseti” ile ince ince düşünülmüş o Bizans oyunu entrika ve dolaplarıyla ilk kez karşılaşıyorlardı. ATATÜRK gibi uyarıcıları, aydınlatıcıları yoktu.''
Aydınlarımız, yıllar öncesinden bu günleri görebilmiş ve bizleri uyarmışlar. Bu gün de uyarmaya çalışanlar var. Fakat at gözlüğü denen alet, gerçeklerin görülebilmesini engelliyor...
Fikret TEZAL tarafından 2/20/2009 2:27:04 PM zamanında düzenlenmiştir.