Sana uzaktan (2)
Bu sana ikinci yazışım gözyaşlarımı daha önce hiç bir zarfa koymamıştım. Belki de duygularımın bir zarfın içine sığmamasından korktum ne bileyim !..
Belki de merhaba demeliyim... Üç gündür yüzünü görmedim. Belki sende beni düşünüyorsun. Bilmiyorum belki sadece hayal etmeliyim...
Bizim hayallerimiz var diyemiyorum, çünkü biz hiç kendi hayalimizi kuramadık. Hep bir vazgeçmişliğin kavgasını tartıştık. Kısa görüşme sahnelerinde bile ne diyeceğimizi bilemedik. Oysa gerçek bir öpücük ne kadar güzel olurdu değil mi?
Öyle ya biz seninle öpüşmedik bile. Dostlarım, arkadaşlarım hangi elinle tuttun elini diye sorsalar bile cevap veremem. (tüm dostlarım seni tanımalı) Ben senin elini bile tutamadım. Bir kusur değildi bu aksine öyle bir sevgiydi öyle bir aşktı ki korktum. Yanına gelip elini tutarsam bütün büyünün bozulacağından öpersem uyanıp benim kötü yüzümü göreceğinden korktum.
Ben ise şu an ailem ile evimin balkonunda yalnızım. Tıpkı ölüm gibi !..
Düşünüyorum nerede hata yaptım diye:
Acaba hak ettiğinden fazla mı sevgi verdim?
Yoksa tüm yaşamım boyunca hep idealim olan özgürlük mü yanlış?
Özverilerin sınır tanımaz boyutta oluşu mu?
Karşılık beklemeksizin verilen sevgi ve aşklar mı?
Yemin ettim kimseye muhtaç etmeyeceğim diye. Ekonomik bağımsızlığını kazanıp sömürgem olsun istemedim. Kendi ayakları üzerinde durabilsin ki, aldatmaya kalkarsam terk edilme korkusu olsun yüreğimde istedim. Yaşamındaki hiçbir noktaya karışmadım. Tam bağımsızlığı sağladım.
Ve
Sevmediğimi haykırdı !..
Sevgim acı veriyor, yüreğini yakıyormuş. Yalnızca
Keşke matematik öğretmeni olsaydın. Benim yaptığım matematiksel hataları düzeltirdin. Nerede hata yaptım. Bilinmeyenleri denklemdeki yerlerine koyuyorum ama çözemiyorum. Çünkü bu çok bilinmeyenli bir denklem olmuş. Yaşamdaki zorunlu gereksinimleri çözmüş bilinmeyen sayısını ikiye indirmiş sayılırız. Oysa mutluluk için aşk ve sevgiden oluşan iki bilinmeyenli denklem yeterli olmalıydı.
Artık hayattan beklediğim tek umut tek yaşama sevinci ağzımdan düşmediği BELKİ sözü olacaktı. İsyan etsem yaşadığım düne geçmişe geleceğe. Bugün severek bağrıma bastıklarım beni yarı yolda bırakıp kaçıştılar. Benim tek istediğim şey bir tebessüm bir tatlı söz herkesi sevdim ama herkes sevmedi. Dostlarım ıssız kaldırımlar, ailem sokak lambaları, aşkım gökyüzündeki yıldızlar. Yaptığım her yanlışın ardından kedime kızıp haykırmaktan ağlamaktan başka çare gelmezdi. Bazen düşünürdüm bu dünyada neden herkes yüzüme gülüp arkamdan kuyumu kazıyorlar, neden deyip kendimi yiyip bitirmekten başka bir iş gelmezdi elimden. Beni anlayan dinleyen yoktu kendi kendime konuşur kendimi dinlerdim.
Yapmakta tek zevk aldığım iş gecenin ıssız tenha saatlerinde ağlayıp şiir yazmaktı. Ama bu saatten sonra varsın beni kimse dilemesin anlamasın artık. Benimde tek sevdiğim gerçek dostum var. Ömrümün sonuna kadar gerçek dostum ve aşkım kalacaksın minik serçem
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.