- 9754 Okunma
- 32 Yorum
- 0 Beğeni
KADIN SÜNNETİ !
Ben İsveç’te yaşıyorum ve bir zamanlar burda özellikle yabancı kadınları topluma kazandırma projesi adı altında bir projede çalıştığım yıllarda Somali’li kadınlarla yakın temeslarda bulunmuştum ve onlara merak ettiğim bir konu olan KADIN SÜNNETİNİ sordum ki zaten önceden konuyla ilgili bilgilerim olmasına rağmen ben onların ağzından birebir dinlemek ve ilişki öncesi ve sonrası yaşadıkları zorlukları bilmek istediğimde bana önce epey bir gülmüşlerdi tıpkı bizim kadınların eşlerinden bahsederlerken ağızlarının kulaklarına kadar yayılması gibi, her neyse konuya gelirsek şayet dediğim gibi çok ilginç bir şey söyledi ki ben bunu daha önce hiç duymamıştım ama bunu anlatmadan önce isterseniz kadın sünneti nasıl oluyor önce onu anlatayım kısaca.
Kadın sünnetinin üç tipi varmış. Bunlardan birincisinde sadece kadının klitorisi tamamen kesilerek alınıyormuş, ikincisinde klitorisin tamamen alınıp o bölgenin üzeri dikiliyormuş ama üçüncüsünde hem klitoris tamamen alınıyor hem de yan dudaklar kesiliyor ve çok ufak bir delik bırakılacak şekilde nerdeyse tamamen dikiliyor ( ki buna firavun sünneti deniliyormuş ). Ve genellikle bu sünnet 4 ila 12 yaş arasında yapılıyormuş.
Tıbbi olarak bakıldığında kadın açısından oldukça riskli bir durum örneğin kanama, cerrahi travma, enfeksiyon ve doku kaybı ve ölüm gibi ama hadi diyelim bu sünneti az bir riskle atlattı ama sonrasında da bazı riskler bitmiyor malesef örneğin idrar yapmada ya da adet kanının akmasında zorluklar, cinsel arzunun azalması veya tamamen kaybolması, ağrılı cinsel ilişki veya cinsel ilişkiye hiç girememe, zor ve ağrılı doğum gibi...
Sünnet olduktan sonra ( özellikle üçüncü tipinde ) kızın her iki ayağıda yara iyileşinceye kadar bağlı kalıyormuş ki bu da yaklaşık iki ay ediyor ve hatta daha sonraları kız kısa adımlarla yürümek zorunda kalıyormuş...
Benim Somali’li kadına sorduğum şeye gelince, kadın bana şöyle dedi’’ bizler evlenmeden önce mahalle içerisinde dinen yetkili bir erkek şahsın bizi erkeğimize hazırlaması için ona gidiyoruz ve onun yardımıyla bu delik genişletiliyor ama bu bize çok ağrı veriyor’’ dediğinde ben kadının konuşmasını kestim ve daha da fazla dinlemek istemedim ve öylece kalakalmıştım. Düşünebiliyormusunuz o kadının nasıl bir ruh sağlığı ve biyolojik sağlığı olabileceğini? Ben daha fazla yazamıyorum bunu malesef...
Bazı ülkelere göre sünnet yapılan kadınların rakamları da şöyle ki aslında uzun ama ben sadece bir kaçını yazmak istiyorum ;
--Mısır : 27 905 930 ( kadın nüfus oranının % 97 si sünettli )
--Nijerya : 25 601 200 ( % 40 sünetli)
--Sudan : 12 816 000 ( % 89 sünetli )
--Somali : 5 034 260 ( % 98 sünetli )
--Mali : 5 155 900 ( % 94 sünetli )
--Kenya : 6 967 500 ( % 50 sünetli )
--Kuzey Irak’taki kadınların % 60’ı sünettli
--Türkiye de ise son yıllarda nadiren raslanılmaktaymış...
Kadın sünnetinin yapılmasındaki gerekçe de çok ilginç. Neymiş efendim eğer bu organları alınmasaymış kadınlar arzularına yenik düşüp dolayısıyla da erkeklerine sadık kalmıyacaklarmış ve erkekleri de baştan çıkaracaklarmış. Ve bu da şunu gösteriyor ki içerisinde yaşamış olduğumuz ataerkil toplumlarda erkeğin kadın üzerinde kurmak istediği baskı ve hükümranlık vahşetinin ne tür boyutlarda olabileceğini...
Bana göre kadın sünneti bir hak ihlalidir ve kadına yönetilen şiddetin en korkunçlarından bir tanesidir !
Umarım bu ve buna benzer olumsuzluklar bir an önce yeryüzünden silinirler...
Sevgilerimle...
Güldane Dal (20090219)
YORUMLAR
1989'lu yıllardı. Hatırlarsanız o tarihte İrak ve İran dan çok fazla kaçan insanlar vardı ülkemizde ve o kaçan insanların bir çoğu da eğitimli ve ünüversite mezunu idi. ( hala oradan kaçıp türk vatandaşlığına geçmiş doktorlarımız ülkemizin bir çok yerlerine dağılmıştır)
O zaman oradan kaçan kadınlarla zaman içerisinde konuşma ve sohbet etme fırsatı bulmuştuk. O zamanlar da anlatırlardı kadınlar ve kızların ne kadar büyük acılar çektiklerini söylerlerdi. Ve kadına sünneti detaylı olarak anlatmışlardı. O zamanlar çok fazla aklımız ermiyordu bu tür olaylara ama zaman geçtikçe neden çok korkunç olduğunu anlamaya başilıyor insan.
Kadının köleleştirilmesi daha anne karnına düşmeden yapılıyor ve doğduktan sonra da hiç acımadan sırf erkeğin egosu olsun diye yerine getiriliyor ve kadın her şeyi ile yalnızlaştırılıp erkeğe köle yapılıyor.
Bu anlayış değişir mi diye sormayacağım artık. Çünkü her geçen gün özlelikle de İslam Ülkelerinde kadının çok daha geriye gittiğini gördükten sonra.
Yazınız gerçek anlamda çok özel sevgili Güldane hanım. Çok teşekkür ediyorum paylaşımınız için. Kutluyorum kaleminizi ve sevgiler yüreğinize.
Kadınların artık kendi kimliğini bulabilmesi dileği ile
Sevgili Aynur yazdığım yazı gayet açık ve net ayrıca benim düşüncelerimde gayet açık ama sanırım sizin düşünceleriniz pek net değil ki ne demek istediğimi pek de anlayamamışsınız.
''yazılan edepten uzak yazılar'' ne demek? Sanırım yazının içeriğini anlamakta zorlanıyorsunuz. Eğer anlamadığınız bir şey varsa yazımda söyleyiniz de açılımını yapayım. Ayrıca ben kimseden edep dersi falan da almıyorum.
Yazdığım yazının türüne gelince gayet açık ve net. Bir konu üzerinde ( kadın sünneti ) belgelere ve gerçeklere dayanarak derleyip ve üzerine düşüncelerimide katıp yazdığım bir yazı ki eğer Edebiyat defterinin yazı bölümlerine bakarsan ne demek istediğimi daha iyi anlarsın yani yazılar bölümünde sadece bir tür yazı yok.
İlgi alanıma gelince , özellikle kadınlarla ilgili her şey benim ilgi alanım dahilindedir ki onun dışında da bir çok şey ilgi alanımdadır aslında diyebilirim kısaca. Sizce olmaması mı lazımdı?
Bence siz böylesi bir yorum bırakmakla kendinizin polemik yaptığınızın farkında değilsiniz sanırım.
bu hangi zihniyetle yazıldığı belli olan yazıya bir yorumum yok.yanlız, eylül1999.Allah şeytanı da yarattı ama ona uymayın dedi.yaratıpda uygulayın ya da uygulamayın dediği şeylerin ne anlama geldiğini size anlatsalar inannacaksınız da sanki..
edebiyat sitesinde yazılan edepten uzak yazılara bak...hangi yazınızda edebiyat var güldane hanım.söyleyinde polemiğe girmeden okuyalım.yoksa polemik ve radikal başlıklar ilgi alanınız mı.
Erkeğin sünneti doğru da kadınınki mi yanlış?!!!!!! Sünnet islamiyetle başlamış bir inanç değildir.Sünnet ;insanın; tanrının yarattığı güzelliğe müdahalesidir.Yani Allah kadın ve erkek vücudunda bazı fazlalıklar yarattı sonradan bazı aklıevellere bunları'' kes'' dedi.(Üstelik hep üreme organlarına müdahale yapılmıştır)
Kadına yapılan ile erkeğe yapılanı ayırmadan.Tanrının yarattığı insan şaheserine yapılan bu haksızlığı doğru bulmuyorum.
Sevgili arkadaşım
Bugün okuma fırsatı buldum yazınızı
mesaj ve içerik olarak zengin bir yazıydı
daha çocukluğumda duymuştum kızların sünnetini
birkaç söylenti ve okuduğum kısa makalenin ötesinde bilgim yoktu
çok açıklayıcı oldu. Teşekkür ederim önce
Sünnet kelime anlamıyla Peygamberin yapılmasını onayladığı
işlere verilmiş. Yani dini açıdan bir fariza değil. Ama müslüman halklar sünneti farzdan daha önemli hale getiriyor bu da ayrı bir boyut. Peygamber mekkeyi fethedince arkadaşları sorar hangi işleri gelenekleri töreleri ananeleri devam ettirelim hangilerini artık yapmayalım deyince faydalı olanları kalsın demiş.
Bu kısa bilgiyi sadece paylaşım amacıyla verdim. Bu kadın sünneti de erkek sünneti de İslamiyetten çok önce firavun zamanından gelen bir gelenek olduğunu biliyorum sadece
ama üzerinde sosyal felsefi ve antropolojik açıdan araştırma yapmaya değer çok önemli bir konu
sevgilerimi sunuyorum
"Rasûlullah Efendimiz: "Sünnet olmak (hitan), erkekler için bir sünnet (şiar) kadınlar için ise bir değer ve iyilik (mekrume)dir" buyurmuşlardır. (298 Ebû Dâvûd, edep 167; "Müsned V/75) Medine`de kadın sünnetçisi olarak bilinen Ümmü Atiyye isimli kadına da: "Fazla kesme ki, kadınlar daha cok lezzet alsınlar " kocaların da daha çok hoşuna gitsin" (Beyhakî, es-Sünenü`I-Kübr2 VN/324; Ayrıca bk. Siddik Hasan Han, Hüsnü`I-üsve 337) demişlerdir Bu rivayet bir çok değişik kanaldan bize ulaşmaktadır. (el-Hindî, Kenz XVI/435 vd)"
buyurun işte, güldane hanım yazmış, islamda HİÇ yeri yok da denemez. evet türkiyede yaygın değil. hatta ben de hiç duymamıştım. ama islam ülkelerinde uygulanıyor.
"İslam dininde mantıksız ver zararlı hiç bir şeye yer yoktur"
yapmayın lütfen! kur'an'ı bir kez de "ne yazarsa doğrudur" inancıyla değil de, bir bilim insanı tarafsızlığı oluşturmaya çalışarak okur musunuz.
Sevgili Güldane;
İlginç bir konu bulmuşsun, gazeteci olarak kutluyorum seni.
Benim jinekolojik bir araştırmam var, kadın cinselliğiyle ilgili dosya hazırlıyorum.
Klitoris başlıklı bölümde "Kadın Sünneti"ne rastladım, oradan yazına ilişkin iki başlık alıntılıyorum. Bilimsel ölçekli bir katkı yapsın yazına, ilgilenen insanlar da okuyuverirler artık!
Kadın Sünneti:
Klitoris binlerce yıldır insanoğlunun ilgisini çekmiş ve bazı din, töre ve geleneklerin ve çeşitli inanışların hedefi olmuştur ve halen hedef olmaya devam etmektedir. Buna bağlı olarak bazı ilkel ve gelişmiş toplumlarda halen klitoris "kadın sünneti" adı altında çeşitli cerrahi müdahalelere tabi tutulmaktadır. Bu müdahaleler kadının cinsel yaşamını derinden etkilemektedir.
Bu cerrahi müdahalelerden en vahşi olanı klitorisin tümüyle çıkarılması ve dış dudakların birbirine dikilmesinden ibaret olanıdır. Firavun veya Peygamber Sünneti adı verilen bu müdahale sonunda kadın genital bölgesinde yalnızca adet kanaması ve idrar çıkışı için ufak bir delik kalır.
Yukarıda bahsedilen "kadın sünnetinin" daha hafif şekilleri de mevcuttur ve bazı toplumlarda halen yaygın olarak uygulanmaktadır. Bu müdahalelerde de klitorisin ya baş kısmı tümüyle veya kısmen kesilip atılmakta, veya baş kısmının çevresini saran "sünnet derisi" (bu yapı kadınlarda iç dudaklara karşılık gelir) kesilir.
Klitorise Uygulanan Cerrahi Girişimler:
Klitoris cerrahisi hormonal nedenlere bağlı olarak büyümüş olan klitorisin (erkeklik hormonunun aşırı salgılanmasıyla seyreden bazı doğumsal hastalıklarda klitoris adeta bir erişkin penisi büyüklüğüne ulaşabilir!) kısmen kesilerek ufaltılması şeklinde uygulanan bir müdahaledir.
Orgazm olamama şikayeti nedeniyle başvuran kadınlarda bazı doktorlar klitorisi dışarıdan saran derinin kısaltılması yani "klitorisin soyulması" şeklinde bir operasyon önermektedirler. Burada amaç klitorisin cinsel ilişki esnasında penisle direkt temasının sağlanmaya çalışılmasıdır. Orgazm oluşumunda klitoris üzerindeki derinin ilişki esnasında klitorisi direkt uyarmasının önemi göz önüne alındığında bu operasyonun yalnızca çok dikkatli bir değerlendirme sonrasında yapılması gerektiği anlaşılabilir.
Umarım, bir nebze olsun işe yaramıştır!
Tümden Emeğine sağlık Can Dostum.
Dostçakal.
Müjdat Eraslan.
müjdat eraslan tarafından 2/20/2009 12:30:01 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili Ayşegül ve Selma bahsettiğiniz kitabı okumadım ama benim de ilgimi çeken bir kitaptır ve yakında Türkiye'ye gittiğimde de ilk fırsatta alıp okumak isterim... Kitap hakkında ben de duymuştum bazı şeyler ama okumamıştım...Yorumlarınız için teşekkürler, sevgilerimle...
sevgili güldane.
bazıları
hava bulutlu desen.sen bana ördek dedin diyecekler.illa islamı ve türklüğü karıştıracaklar.ibret için bişey yazayım.TAHSİN SARAÇIN fransızca türkçe sözlüğü.en önemli sözlük bu.en aşağıdakiler romanı.fransızcaya (tete de turc) olarak çevrilmiş.şimdi türkçesini sözlükden aktarıyorum.''Abalı,kürt memet'':))
konuya gelince.bende bire bir afrikalı dostlarımla konuştum.nedeni ne olursa olsun.çok iğrenç.
insanın doğal bedenine müdahele.dinler. töreler insanın doğallığından çeksin elini.kadınları iğdiş etmek işte.
elmayı adem yedi.ayvayıda havvalar..selamlar.
Benim bildiğim ve eğitimini aldığım,İslâm dininde böyle bir şey yok. Kadınların değerinin kabulenilemediği, çağdışı toplumların, islâmı bahane ederek kadınlara böylesine çirkin muamele yaptıklarına inanıyorum. Hadis diye aktarılan her söz gerçek değildir. Günümüzde halâ çeşitli hurafeler islama
sığınarak uygulanmaya çalışılmıyor mu ? İslam dininde mantıksız ver zararlı hiç bir şeye yer yoktur. Erkeğin sünnetindeki yarar da tüm bilim adamlarınca kabul görmüştür.
Bazı fena sitelerden karışmadı malesef erolbascı. Yazımda belirtiyorum nerden duyduğumu ama inanıp inanmamakta da serbestsiniz tabiki. Ağzı kulağına varana kadar gülmesi demek ortadaki acı gerçeğin yönünü değiştirmiyor malesef. Kürtler bu ülkenin vatandaşları değiller mi diyorsunuz yani? Bir şeyleri inkar etmekle bazı acı gerçekleri çözmüş olmuyorsunuz malesef ki kadın sünnetinin yaşandığı bir çok ülke İslam dinini seçmiş ülkelerdir... Bakınız o sizin '' bazı fena siteler'' dediğiniz yerlerde ne yazıyor ;
Rasûlullah Efendimiz: "Sünnet olmak (hitan), erkekler için bir sünnet (şiar) kadınlar için ise bir değer ve iyilik (mekrume)dir" buyurmuşlardır. (298 Ebû Dâvûd, edep 167; Müsned V/75) Medine`de kadın sünnetçisi olarak bilinen Ümmü Atiyye isimli kadına da: "Fazla kesme ki, kadınlar daha cok lezzet alsınlar " kocaların da daha çok hoşuna gitsin" (Beyhakî, es-Sünenü`I-Kübr2 VN/324; Ayrıca bk. Siddik Hasan Han, Hüsnü`I-üsve 337) demişlerdir Bu rivayet bir çok değişik kanaldan bize ulaşmaktadır. (el-Hindî, Kenz XVI/435 vd)
Ve uzayıp gidiyor bu açıklama ama yine inanıp inanmamada serbestsiniz tabiki...
bu konu ile ilgili bilgiler waris dırıe kendi hayatını yazdığı ''çöl çiçeği''isimli kitapta tam olarak değinilmiş.bir insanın yaşadığı dramların ayrıntılı anlatımı.yazınızdan dolayı teşekkür ediyorum.ama asıl ilginç olan neden müslüman toplumlarda kadın hakları ihlalleri çok oluyor birde buna gelenekler eklenince neredeyse bir insanın yaşam hakkı elinden alınıyor
Ağızları kulaklarına varana kadar sırıtarak anlattıklarına göre ruh sağlıkları konusunda pek kötümser olmamak lazım herhalde:)
Ancak "dinen yetkili bir erkek şahsın bizi erkeğimize hazırlaması " şeklindeki bölümü ilginç yazının..
Bunu ne dinen yetkili birisi olarak, ne de erkek görevli olarak bilmiyordum.Aksine kızın annesi ve bir kadın ebe türü bir tecrübeli kişi tarafından yapıldığını duymuştum.Belki bu bölüm bazı fena sitelerden karışmıştır araştırmalara:)
Afrikada, güney amerikada farklı din ve kültürlerden topluluklarda bu uygulamanın yapıldığını unesco kayıtlarından alıntı olarak okumuştum.
Kuzey ırakta özellikle bir kürt geleneği olarak sürdürüldüğü de ırak işgalinden sonra yapılan bölgesel araştırmalardan yansımıştı bazı sitelere.Türkiyede de sanırım görülen nadir uygulamalar bu gelenekleri sürdüren kesimlerde olsa gerek.Açıkçası ben Türkiyede pek duymadım.
Mısır,Mali Somali Nijerya Kenya,Sudan,Kuzey Irak...Ülkelere bakar mısınız? Hiç şaşırmadım .Saysan kaç tane insan çıkar ki buralarda!!!Rezil adamlar.Sinirlerim bozuldu vallahi özür dilerim. Allah güzel ülkemizi bu zihniyetlerden korusun.
Paylaşımınız için çok teşekkürler.
evet Sevgili Güldane bu konu hakkında ben de bir takım şeyler duydum..bu kadar detaylı değildi tabi ki..gerçekten korkunç ve iğrenç birşey..ve ne yazık ki kadınlara hangi gözle bakıyorlar.. böyle bir cehalet böyle bir vahşet tüyler ürpertici..böyle bir düşünce ancak gene böyle kötü düşünenlere mahsustur ve ancak kendilerinin buna eğilimli olduğunu gösterir..sanki kadınların üzerinden günah çıkartıyorlar..
Seni ben ayakta alkışlarım ve gül yüreğinden öperim ben senin...cesur ve yürekli kalemini kutluyor ve sonsuz sevgilerimi gönderiyorum bitanem..
İşte erkek hegemonyasını destekleyen sistemlerin vahşeti.Bu ne adına yapılırsa yapılsın bunun adı açıkca bir vahşettir.Hele gerekçesi de çok komik aslına bakılırsa.Yani bu erkekler kendilerinden şüpheliler ki kadınlarının kadınlıklarını yok ediyorlar.Hele o evlemnekeden evvelki yapılan.mide bulantısına neden oldu bende.
Sevgili Güldane,çesurca açıkça yazdığım tüm yazıların gibi buda ataerkil toplum yapısının ne denli çürümüş bir yapı olduğunu gösteriyor.sevgilerimle.