- 806 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İsrail Devleti
Başta Türkiye Cumhuriyeti olamak üzere, bütün İslâm Âlemi, ABD’yi, hür dünyanın lideri, demokrasinin ve insan haklarının koruyucusu ve dünya barışının savunucusu olarak göre geldiği halde, O ısrarla bu ümit ve hayallerle çelişen davranışlar sergilemektedir. Bu iyi münasebetler içinde bulunmak arzusuna gariptir ki, hiçbir zaman umduğu ilgiyi bulamamıştır.
Birleşmiş Milletler Teşikilâtı, Filistin’de hem bir Yahudi Devletinin, hem bir Müslüman Filistin Devletinin yanyana ve birlikte kurulmasına karar verdiği ve bundan 61 yıl önce, 1948 de, İsrail Devleti bilfiil gerçekleştiği halde, aradan 61 yıl geçmiş olmasına rağmen, her nedense ABD, diplomatik ve siyasi seviyede bile olsa, bir müslüman Filistin Devletinin varlığına, şiddetle karşı çıkmaktadır.
ABD bununla da yetinmemekte, Filistin-İsrail anlaşmazlıklarında, savaşlarında hep İsrail tarafında yer almakta ve müttefiki olduğu devletleri de kendisi gibi hareket etmeye- bir nevi- zorlamaktadır. ABD de muhtelif lobilerin etkisinden çok söz edilmektedir. Bütün bunlar laf..
Görünen odur ki, ABD de hâkim bir tek güç vardır: Beynelmilel Siyonizm. Evet ABD halkına rağmen ve onun bilgisi dışında, güçlü sermayesi, sinsi teşkilâtı, korkunç basın ve yayın organları ile Beynelmilel Siyonizm...
ABD’ nin kendine mahsus bir içi-dış politikası yoktur; ona yön veren Beynelmilel Siyonizm dir. Dikkatli bir göz, ABD yönetimi ile İsrail arasında sürekli paralellik bulunduğunu aynen görür.
ABD’nin üçüncü ülkelere tavrı, tıpkı İsrail’in tavrıdır. ABD, Mısır’a, Ürdü’e, Suudi Arabistan’a, Körfez ülkelerine, Irak’a Suriye’ye, İran’a, Pakistan’a Kuzey Afrika Ülkeleri’ne ve Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı tavrını belirlerken hep İsral’den alacağı sinyallere göre hareket etmektedir. Gerçekten bu tavır bütün üçüncü ülkeler için geçerlidir ve tamamı ile İsrail’in Dünya Politikasının yansıtır.
Görünen odur ki, İsrail’e sempati duyan, onunla işbirliği yapan ve yahidi emellerine hizmet eden milletler ve devletler ABD için de makbül ve muteberdir. Aksi halde, başınız derde girer. Bu gerçeği görmemek mümkün mü?
ABD ve Batı Dünyası Çin’in, Hindistan’ın ve bilmem kimin nükleer güç sahibi olmasından ve atom bombası yapmasından hiç endişe etmiyorlar. Neden, bütün dertleri başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere, İran İslâm Dünyası’nın bu imkana sahip olmamasını önlemektir? Çünkü İsrail böyle istemektedir.
Artık kör gözler de görüyor ki, İsrail’in çizdiği planlar içinde- Arz-ı Mev’ud’a- yerleşmek için, bütün gücüyle hazırlanmaktadır. İçinde, Medine-i Münevvere’nin ve Güney Doğu Anadolumuz’un da bulunduğu Arz-ı Mev’ud, Nil’den Fırat’a kadar uzanmaktadır. Bu kompleks içinde fütühata çıkacak bir İsral Devleti, ister istemez bütün İslâm dünyası’nı karşısında bulacaktır. İşte, İsrail ve Beynelmilel Siyonizm, bunu bildiği için, kendisi en ileri boyutta nükleer güce ve silâha sahip olduğu halde, Başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere, İran ve bütün İslâm Âlemi’ni, bundan mahrum bırakmak için ne mümkünse yapmaktadır.
Hiç unutmayalım ki, medeni geçinen batı dünyasının refah ve zenginliklerinin altında, mazlum ve mağdur İslâm Dünyasının, Asya’lıların, Avusturalya’lıların ve Afrika’lı siyah derililerin, Amerika’lı kızıl derililerin kan ve gözyaşı vardır.
En kalbi saygılar selamlar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.