BOŞLUK...
Aysel çok güzel bir kızdır. Üniversite sınavına girer ve hemşireliği kazanır.Okulunun daha ikinci yılında ailesini geçirdiği feci bir trafik kazasında kaybeder.Aysel okulunu bitirmekten başka çaresi kalmamıştır. Çünkü akrabaları hiç sahip çıkmamışlardır ona…
Bu arada bir de erkek arkadaşı vardır. Aysel’e en çok destek çıkanda erkek arkadaşıdır. Birbirlerini çok seven bu gençler bir gün hiç dönüşü olmayan bir yola girerler ve birlikte olurlar. Bu birliktelikten hamile kalan Aysel çocuğunu dünyaya getirmek ister. Yedinci ayından sonra karnı iyice şişer. Aysel bir dönem okula ara verir ve arkadaşının evinde kalır. Sonun da nur topu gibi bir kız çocuğu dünyaya getirir. Bir süre sonra erkek arkadaşı Aysel’i ailesi ile tanıştırır. Çocuğun ailesi kimsesi olmayan bir kızı gelin olarak istemez ve bu birlikteliğin kesinlikle bitmesini ister. Hala ailesine bağlı olarak yaşadığı için Aysel’den ayrılacağını söyler. Bunu duyan ve maddi sıkıntılar çeken Aysel, artık çocuğuna bakamaz hale gelir ve onu evlatlık verir.Aysel’in artık tek kurtuluş yolu çalışıp okulunu bitirmektir. Okulunun son iki yılını hastanede hasta bakarak kazandığı para ile okumaya çalışır. Tabi bu çalışma o kadar çetin geçer ki hayatından bezer. Çünkü baktığı hastaların sürekli altını temizlemek çok zoruna gidiyordur ve iyice psikolojisi bozulmuştur. En sonunda okulunu bitirir ve ataması yapılır. İşe başlayacağını öğrenen Aysel iki yıl önce evlatlık verdiği çocuğunu aramaya başlar. Ama nafile, bu arayış tam iki yıl daha sürer ve vazgeçer. İlk etapta yoğun bakım da çalışan Aysel; baktığı hastalarda daha önce öğrenci iken çektiği ızdırapları hatırlar. Yoğun bakımda çalışanların, çalışma saatleri dışında, dışarı ile tamamen iletişimi kopardı. Bir müddet sonra tüm bu yaşananlar iyice psikolojisini bozar. Artık Aysel işin kolayını arar ve durumu ağır olan hastaların tedavilerini yapmaz, onları göz göre göre ölüme terk eder. Bu işi iyice alışkanlık haline getiren Aysel yaşlı genç demeden herkesin ölümüne sebep olmaktadır. Bir gün yoğun bakıma beş yaşlarında bir kız çocuğu getirilir ve feci şekilde yanmıştır. Servis sorumlusu bu hastaya Aysel’in bakmasını ister. Aysel bu çocuğun tedavisini ve bakımlarını yapmak yerine her zaman ki yola baş vurur. Çocuk bu yaşam mücadelesini bir hafta sonun da kaybeder. Ölen hastaların dışarı da bekleyen yakınlarına haber veren kişiler, hastaların bakımını üstlenen hemşirelerdir. Aysel çocuğu kefenledikten sonra dışarıya çıkmak için kapıya doğru ilerlemeye başlar. Kapıya gelip ölen hastanın ismini söylediğinde bir kadın ile adam yaklaşır kapıya. Aysel bu iki kişiyi gördüğünde şok olur. Ve hemen sorar yoksa bu kız… Adam cevap verir evet dört yıl önce bize evlatlık verdiğin çocuktu o… Aysel artık tüm zorluklar içinde dünyaya getirdiği kızını öldürmüştür. Artık elinden gelen bir şey yoktur ve yaptıklarının acısını çekmektedir…
YORUMLAR
GERÇEKMİ BİLMEM AMA OKURKEN TÜYLERİM ÜRPERDİ.MADEM BU KADAR HASTA RUHLUYDU BU KADAR ARKADAŞI VEYA DOKTORLAR NEDEN FARKETMEDİ BU KADINI.VE İNSANDA ALLAH KORKUSU OLMALI ÖNCE.BENCE RABBİM BU CEZAYI ONA REVA GÖRDÜ. DİĞER HASTALARIN AHI BELKİDE.İNSAN HAYATI BOYUNCA ZORLUKLAR VE İŞKENCELER YAŞAYABİLİR .YAŞADIĞI KÖTÜLÜKLERİ YAŞATMAMAYI ÖĞRENMELİYDİ DÜNYA İMTİHAN DOLU.VE AYSEL SINIFTA KALMIŞ..GERÇEKSE GERÇEKTEN ÇOK ÜZÜLDÜM .AMA AYSELE DEĞİL.