- 506 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
ERGENEKON ÜZERİNE
Oldukça uzun bir süredir ülke insanının gündemini meşgul eden ve onunla yatıp onunla kalktığımız bir olay, kiminin sahiplendiği ve bazılarının ise savunduğu, gerçekte ise kimsenin künhüne inmek için çaba harcamadığı olayın özünü anlamak için gayret sarf etmediği veya edemediği bir olay Ergenekon.
Deniz dalgaları gibi gelen ve her seferinde onlarca insanın tutuklandığı, gerçekten suçlu olup olmadığına bilinemeden aylarca hapishanelerde tutulduğu bir süreç Ergenekon.
Ergenekon, ne zaman, nasıl ve kim tarafından veya kimler tarafından kuruldu? Bugüne kadar hangi işlevi yerine getirdi? Kahramanların bir araya geldiği bir teşkilat mı, yoksa hainlerin toplandığı bir örgüt mü? Evet! Bu sorulara cevap vermemiz gerekiyor. Kaldı ki, bu sorulara pek çok insanın, hatta Ergenekon içinde bulunduğu bildirilen insanların pek çoğunun doğru cevap verebileceğini sanmıyorum.
Ülkemiz-Milletimiz tarihsel boyutu içerisinde Yeniçeri Ocağını büyük bir ümitle kurmuş, bir müddet sonra bu ocak yozlaşıp eşkıyalar sürüsü haline geldiğinde, kendisini kuran devletin gerilemesinin ve yıkımının başlangıcını hazırlamış kendi kurup koruduğu devletin celladı olmuş ve böylece kendi yok oluşuna da zemin hazırlamış!.
Devletin yıkımını hazırlayan Yeniçeri Ocağının yerine Padişah III. Selim tarafından Nizam-ı Cedid(Yeni düzen) askeri birlikleri kurulmuş, II. Mahmut zamanına kadar Yeniçeriler ve Nizam-ı Cedid birlikleri beraber gelmiş II. Mahmut halkın desteğini arkasına alarak Yeniçerileri tamamen ortadan kaldırmıştır. Yerine ise Asakir-i Mansure-i Muhammedi’ ye isimli birlikleri kurmuştur. Ne yazık ki, bu da ölü doğmuş bir ordu olmuştur.
Yine Osmanlı Devletinin son dönemlerinde Padişah II. Abdülhamit Han tarafından kurulan Milli İstihbarat Teşkilatı olan, Yıldız Hafiye teşkilatı İttihat ve Terakki tarafından ortadan kaldırılarak yerine Teşkilat-i Mahsusa isimli istihbarat teşkilatı kurulmuştur.
Yine ABD tarafından NATO’nun kuruluşu ile birlikte NATO üyesi ülkelerde Komünist SSCB tehlikesine karşı yeni bir yapılanmaya gidilmiş; İtalya’da Gladyo yapılanması benzeri teşkilatlar ABD menfaatlerini korumak için Rusya fobisi olarak kurulmuş; kurulan bu teşkilatların çoğu, ABD tarafından yeniden yapılandırılmış, kontrolden çıkan organlar tasfiye edilmiştir.
Tarihsel süreç göstermektedir ki; bir görevi yerine getiren ve yasal olmayan bir kısım teşkilatlar zaman içerisinde bizzat kurucuları tarafından onların yerine yeni teşkilatlar kurulmak suretiyle tasfiye edilmişlerdir. Ergenekon örgütünün tasfiye olayı da böyle bir olaydır. Çünkü Ergenekon yasal bir teşkilat olmayıp, yapılanması yozlaşmış, kontrolden çıkmış, kendi kuruluş amacına zarar veren bir örgüt konumuna gelmiştir.
Bu süreç içerisinde büyük bir ihtimalle tarihte olduğu gibi ve NATO üyesi ülkelerde tasfiye edilen Gladyo teşkilatlarının ikiz kardeşi olan bugün adına Ergenekon denilen örgüt de bizzat kurucuları tarafından tasfiye ettirilmektedir.
Birilerinin dediği gibi Ergenekon örgütü ne derin devlettir, ne de kahramanların bir araya geldiği bir birlik değildir. Çünkü Milletin birliği ve Vatanın müdafaası için mücadele ettiği söylenen örgüt Marksist bir kısım terör örgütleriyle ilişki kurduğu gibi bölücü PKK terör örgütü ile de ortak hareket etmede bir beis görmemiştir. Kaldı ki ülkemizde Müslümanların yüz karası İslam anlayışı ile hiçbir yakınlığı olmayan ve İslam adına hareket ettiğini iddia eden örgütlerle de ilişki kurmakta bir sakınca görmemiştir.
Bütün bölücü ve yıkıcı teşkilatlarla ilişkisi olan adına derin devlet veya Ergenekon yapılanması denilen örgüt işlevini yitirdiği ve kendisini kuran güce karşı görevini yapamaz haline geldiği için tasfiye edilmektedir.
Olayı tarihsel süreç içerisinde gerçek boyutları ile görmek, arka planını okuyabilmek, milletimizin yargısına sunmak hem millete hem devlete zaman kazandırır düşüncesindeyim. Aksı halde Ergenekon’u kuran güçlerin görmemizi istediklerini görür, istemediklerini göremeyiz.
Ergenekon yapılanması içerisinde bulunan insanlar, ülkemizin vatandaşları olabilirler ancak asla kahramanlar topluluğu olamazlar. Hukuk devletlerinde insan katletmek yoktur, öldürmek ancak devletin yetkisinde olan bağımsız mahkemelerce verilmiş cezaların devlet tarafından infaz edilmesi yani yerine getirilmesidir.
Ergenekon örgütünü bu boyutuyla da değerlendirmekte faydalıdır her halde. Bizden söylemesi!.
Mustafa GÖKTEKİN
YORUMLAR
" Çünkü Milletin birliği ve Vatanın müdafaası için mücadele ettiği söylenen örgüt Marksist bir kısım terör örgütleriyle ilişki kurduğu gibi bölücü PKK terör örgütü ile de ortak hareket etmede bir beis görmemiştir. Kaldı ki ülkemizde Müslümanların yüz karası İslam anlayışı ile hiçbir yakınlığı olmayan ve İslam adına hareket ettiğini iddia eden örgütlerle de ilişki kurmakta bir sakınca görmemiştir."
Bu söylentilerle ilgili alınmış bir mahkeme kararı var mı? Yoksa siz hükmü mahkemeden önce mi verdiniz .
Herkes adli süreç sonuna kadar masum değil midir?
İnsanları yargılamadan mhkum etmek çağdaş demokrasiler de var mıdır?
Günübirlik tercihlerimiz yüzünden çok daha hayati bazı önemli gerçeklerin zerini kapatmaya çalışıyor muyuz acaba?
Adalet arayışı en adil yollarla gerçekleşmek zorunda değil midir?
Suçlu olan insanlar suçlarının bedeli ne ise bunu hukuk önünde bağımsız yargıda vermek durumunda değil midir?
Kırmızı ışıkta geçen herkes cezalandırılsın.
Hırsızlık yolsuzluk,terör gibi bütün suçlar ortay çıksın.
En geniş anlamda insan haklarına saygılı şeffaf davranılsın
snyilmaz tarafından 2/27/2009 1:04:50 AM zamanında düzenlenmiştir.
Şu ana kadar edindiğimiz bilgilerden anladığımız o ki,hangi niyetle yaparsa yapsın bu tür oluşumlar ülkemize en büyük kötülüğü yapmış,dolaylı olarak düşmanlarımıza hizmet etmiş ve milletimizin tam yarım yüzyılını yemiştir.
Kişi başına milli geliri 1967 yılında bizden daha düşük olam japonya ve italya gibi ülkelerle kıyaslamak yeter.