- 683 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
BU MUYDUN,BU KADAR MIYDIN SEN?!!
Buydun, bu kadardın da ben mi göremedim? Kör müydüm bu kadar, ya da aşk bu denli mi sarıp sarmalamış, sarhoş etmişti de, gözüme gözüme sokulanları bile görememiştim üstelik ta başından beri?
Belki de umuttu, umunmaktı, bile bile gerçeğini. Bile bile, yine de acabalara takılmak, belkilerle yeniden umutlar yaşamaktı, gel gitlerin çalkantılarında sarhoş olmuşluğumdu!
Yalan söylemekti kendime, kandırmaktı kendimi, Bunca yalana nasıl dayansındı bu yürek? Bir yanda senin yalanların, bir yanda kendime söylediklerim. El birliğiyle öldürdük beni velhasıl. El ele verip yalanların yarışında, üstüme üstüme geldik birlikte. Kör ettik gerçeğin gözlerini.
Bir yandan ben kurdum senli düşlerin en görkemlisini, bir yandan sen sundun bin bir yalanla bezeyip de.
Seviyorum dedin, öyle böyle değil dedin, sevmem için ne lazımsa denedin, avuçlarında bekleşenlerin büyüsüyle özlettin, hem de çok özlettin kendini, sen benden birkaç adım önde görünümle.
Umunamadığım, hiç ummadığım, çok özlememe ve de beklememe rağmen seninleliği bir gün, seni görene dek inanamayışıma rağmen yine de umudu kesmemekti.
Saatlerin en hızlı at koşumuna rağmen saniyelerdi seninlelik, bir yandan da sorguları neşterleyerek beynimi gerçeğin mi karşımdaki diye.
Ya yüreğim, hele yüreğim, işte onu hiç sorma, nasıl da çırpınışlardaydı, ondandı suskunluğum, çıkacak sanıyordum, ağzımı açsam, kuş olup çıkacak, uçacak, gidecek yüreğim.
Biliyordum aslında, adım gibi biliyordum geldiğinde gerçekleşecekleri, nasıl gideceğini de biliyordum.
Yanağımdan öperken kulağıma söylediklerinin de yalan olduğunu biliyordum. Yarın görüşürüz deyip de, yarına ertelediğin paylaşımların, sonrasına, bundan sonrasına aitlerinin, sözler verişinin, inan bundan böyle böyle olacak inan deyişinin büyüsünde, bile bile umutlanıp inandım yine de sana, bir daha asla gelmeyeceğini bile bile, bu gidişin dönüşümsüz olduğunu bile bile umundum.
Ardından gelmeyişinle günlerce, bekleyişimle yine de bir yanım umutlu, daha bir yıkıldım, daha bir örselendim ve dayanamayıp yazdım o mektubu sana. Bir yanı ben olsam da aldançlarıma temel yalanların, aslı sen oluşundan kabullenemedim.
Yoksa gelişin de mi yalandı, yalan mıydı yaşananlar, düş müydü gördüklerim, yine varsayımına dayalı düşler midi o günkü paylaşımlar?
Sen miydin sahi o gözleri sevgi dolu adam, o sevdiğini çok sevdiğini söyleyen adam, yaşamak istediklerini benimle tek tek sıralayan sen miydin?
Sen miydin kadınım diye bağrına basan, saçlarımda sevgiyle sarmal şefkatle dolaşan el senin miydi?
Senin dudakların mıydı yanağıma sevgi dolu, sıcacık öpücükler konduran?
Hatta sen var mısın ki, yaşıyor musun bir yerlerde, ben mi yine kendimi kandırdım yoksa? Bilinçaltı özlemlerimin yanılsaması mıydı gelişin?
Bu sen değildi zaten sevdiğim, özlememiştim bu seni ben hiç.
Düşlememiştim…
Gittin…
Ve…
Bittin!..